BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Rus mevkidaşı Lavrov ile görüşen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’ye ithal edilecek olan ekmeklik buğdayın ülkeye gelişi ile ilgili görüşmelerini sürdürürken, Türkiye’nin ekmeklik buğday ithalatının yarısından fazlasını karşıladığı Rusya ve Ukrayna’nın tavrı da henüz bilinmiyor.
SULU TARIM ÖNERİSİ
Geçmişte kendi kendine yeten ama bir süredir talebi karşılamakta sıkıntı yaşayan Türkiye, buğdaya ulaşamazsa yalnızca ekmekte ve unlu mamullerde değil hayvansal ürünlerin fiyatlarında da yükselme görülebilir. Türkiye’de tarımın ilkel olması sebebiyle verimin düştüğünü belirten, ZMO Antalya Şube Başkanı Dursun Büyüktaş, “Türkiye’nin buğday tarımının yüzde 85’i kuru koşullarda yapılıyor. Türkiye’de sulama ilkel. Buğdayın verimliliği su ile en az 3 kat aratacaktır. Sulama olmadığında bir kısım tohum çimlenemiyor, bir kısmı da yanıyor. Buğday verimine etki ediyor. Önümüzdeki günlerde bir yağış dalgasının gelmesi bekleniyor. Gelirse kurak dönemi kısmen bitirebilir. Tahminler tutarsa buğday verimi biraz daha artarak olumlu yönde etki eder. Yağışlar düşmez ise buğdayın verimliliği ciddi şekilde düşer. Buğday çok su isteyen bir bitki değil. Buğdayın gelişme dönemlerinde sulama yapılırsa büyük bir etki yaratacaktır” uyarısını tekrarladı.
“FİYATLAR ARTABİLİR”
Başkan Büyüktaş, “Tahıl koridoru ile ilgili bu gelişme uluslararası piyasalarda buğday fiyatlarını yükseltir. Karadeniz’e gemilerin girişi riskli olacağından Ukrayna ve Rusya’dan buğday ihracatı durma noktasına gelecektir. Arz azalacağı için fiyatlar yukarı yönlü hareketlenecektir. Biz de buğday ithalatını hem Rusya hem Ukrayna’dan yaptığımız için içeride sıkıntı yaşanacaktır. Hatırlanırsa zaten ekmeklik buğday ithal etmeye başlamıştık. Çünkü iklimsel koşullar ve girdi masraflarının yüksekliğinden yeterli gübre atılamadığından ürettiğimiz buğday kalitesi düşük” diyerek önlem alınması gerektiğini belirtti.
Arda KIR
