Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir konuşmasında Türkiye'nin ABD'ne parasını ödediği F35'lerin Türkiye'ye verilmediğini hatırlattı...Bahçeli bu uçakların yakında ABD tarafından Türkiye'ye değil Romanya'ya verileceğini de söyledi...
Benzer bir olay Osmanlı devletiyle İngiltere arasında yaşanmış Aralık 1913'te İngiltere'den satın aldığımız AginCourt ve Erin savaş gemilerini İngiltere'den teslim alamamıştık...
İngiliz siyasetçi Winston Churchill, Yunan Hükümeti ve Rus Dışişleri Bakanı Sergey Sazonov bu teslimatı engellemişti...
İngiliz siyasetçi Winston Churchill bu gemilerin Almanya'nın en yakın müttefiğine teslim edilmesine karşıydı ve buna karşı bir kampanya yürütmekteydi....
Yunanistan İtalya'dan satın aldığı ve Georgios Averof adını verdiği savaş gemisiyle Eylül 1911'den sonra Ege denizinde hakimiyet kurmuştu...
Şu anda Yunanistan, Ermenistan, İsrail ve Güney Kıbrıs F35 ve EuroFighter savaş uçaklarının Türkiye'ye verilmesini ABD ve Almanya üzerinde baskı kurarak engelliyor...
KÜRESEL SAVAŞLAR
Nisan 2024'te ABD başkanı Joe Biden yönetimi Ukrayna ordusuna 61 ila 62 milyar dolarlık destek sağlamıştı...
Wall Street Journal gazetesi 24 Şubat 2022 sonrasındaki savaşlarda Ukraynalıların 80 bin ölü, 400 bin yaralı Rusların 200 bin ölü 400 bin yaralı vermiş olabileceğini duyurdu...
Rusya'nın bu savaşta herhangi, bir nükleer silah kullanmasınıysa Rusya'nın müttefiği Çin karşı çıkıyor...
Bu arada, Ermenistan'da Rusya yanlısı askeri darberi girişimi etkisiz hale getirildi...Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle gerilen Rusya-Ermenistan ilişkileri Ermenistan’ın Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyeliğini askıya alması ve Rusya’nın Karabağ’da Azerbeycan’a sağladığı destek nedeniyle kötüleşmişti...Ermenistan Başbakanı Paşinyan yaptığı açıklamada, Ermenistan’ın Avrupa Birliği üyeliğinin gerçekçi bir olasılık olması durumunda hükûmetinin bu fırsatı kaçırmayacağını dile getirdi.
GAZZE SAVAŞI 7 EKİM 2024'TE BİR YAŞINI DOLDURACAK
Gazze savaşı sona erdiğinde İsrail'de bir anayasa mahkemesi komisyonu 7 Ekim 2023 saldırılarında 1500 İsraillinin öldürülmesi ya da kaçırılmasında ihmalleri olan siyasileri, generalleri ve istihbarat görevlilerini sorgulayacak...
İsrail başbakanı Netanyahu Gazze savaşında Tel Aviv yönetiminin kararlarını inceleyecek komisyonun kurulmasını geciktirmeye çalışıyor...
İsrail açıklaması: Hizbullah da Hamas gibi füze ve roket stoklarını sivil bölgelerin yakınına ve içine yerleştiriyor...
İsrail başbakanı Philadelphia Koridoru'nda güvenliğin İsrail ordusu tarafından sağlanmaya devam edeceğini açıkladı...Koridor, Gazze ile Mısır arasında 14 kilometre uzunluğunda tampon bir güvenlik bölgesi...Mısır, İsrail ve Gazze Şeridi arasında üç yönlü bir geçiş noktası.Koridor, Kahire ile Tel Aviv arasında 1979 yılında imzalanan Camp David Anlaşmaları kapsamında tampon bölge statüsü kazanmıştı...Netanyahu "bu koridor kullanılarak Mısır'dan Hamas'a silah ve cephane sevkiyatını engelleyeceğiz" dedi...
Netanyahu 7 Ekim 2023'ten sonra 100.000 İsrailli Yahudinin Lübnan'daki Hizbullah saldırılarından korunmak için Kuzey İsrail'deki evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyledi...Netanyahu Hizbullah’ın Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmemesi halinde ‘İsrail'in halkını korumak için elindeki tüm araçları kullanacağı’ tehdidinde bulundu.
İsrail Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre Ocak 2024-temmuz 2024 arasında ülke 500 bin turisti ağırladı. Ancak bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemindeki turist sayısının sadece dörtte birine denk geliyor.
Washington merkezli düşünce kuruluşu The Center for Strategic and International Studies, Hizbullah'ın 30 bin aktif savaşçısının, 20 bin yedek gücünün olduğunu tahmin etti. Birçok analize göre Hizbullah'ın 120 bin ile 200 bin arasında roket ve füzesi bulunuyor...
Hamas, İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a düzenlediği hava saldırısında Hizbullah'ın üst düzey liderlerinden İbrahim Akil'in öldürülmesi üzerine bir açıklama yaptı...Akil'in Hizbullah'ın askeri komutanı olduğu ve 30 Ağustos'ta İsrail tarafından öldürülen Fuad Şükür'ün halefi olduğu ifade edildi...ABD, İbrahim Akil hakkında bilgi verenlere 7 milyon dolara kadar ödül verileceğini açıklamıştı. İsrail ise 1990'lardan bu yana Akil'e suikast girişiminde bulunuyordu...
İsrail’in saldırıları nedeniyle Lübnan'da yerinden olanların sayısıysa yarım milyona yaklaştı...
Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ya da nükleer bilimci Muhsin Fahrizade'nin ABD İsrail işbirliğiyle öldürülmesi, İran Natanz'daki nükleer araştırma merkezlerine yapılan saldırılar ve İran nükleer arşivlerinin çalınması, İran topraklarında bir Devrim Muhafızı subayının sorgulanması, ardından bir izleme ve takip sürecinden sonra İran'da Hamas lideri İsmail Heniyye'ye yönelik suikast düzenlenmesi, ayrıca İsrail Özel Kuvvetlerinin Suriye'nin Masyaf bölgesindeki bir İran silah tesisine baskın düzenlemesi ve iki İranlı personeli kaçırması gibi olaylar İsrail'in İran'da çok sayıda ajanı olduğunu kanıtlıyor...
Hizbullah liderleriyse Mescid-i Aksa'da namaz kılmayı umuyor ya da hayal ediyor...
İTALYA
İtalya Başbakanı Meloni: "Bundan sonra İtalya'ya yasadışı yollarla giren tüm sığınmacıların derhal sınırdışı edileceğini duyurdu...Meloni 5 Kasım 2024'te ABD başkanı olarak Donald Trump'ın seçilmesini bekliyor...
BATI AFRİKA
Batı Afrika'daki Mali, Burkina Faso ve Nijer, El Kaide ve IŞİD bağlantılı örgütlerin eylemlerine sahne oluyor. Sahel hattında yer alan bu üç ülkedeki eylemler sonucu, 2017'den beri 38 bine yakın kişinin öldürüldüğü açıklandı...
AFGANİSTAN
Kabil'deyse ahlak polisi evlerin kapısını çalıp "Niye camiye gitmedin?" diye soruyor...Yeni kanuna göre şüpheliler üç gün boyunca gözaltına kalabiliyor. Camiye gitmemekte ısrar edenler Taliban'ın şeriat yorumuyla cezalandırılacak. Zina gibi suçlarda cezalar kırbaçlama ya da taşa tutarak öldürme sertliğinde olabiliyor.
ABD
Donald Trump: "Ohio eyaletinin Springfield bölgesinde kaçak, yasadışı göçmenler (20.000 Haitili) orada evleri olanların köpeklerini, kedilerini yediler. " demişti… Temmuz 2021'de Devlet Başkanı Jovenel Moise'ye suikast düzenlenmesi ve aynı yıl ağustosta 2 bin 200'den fazla kişinin ölümüne neden olan 7,2 büyüklüğünde bir deprem yaşanması Haiti'deki toplumsal huzursuzluğu artırdı...Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı ülkede, nüfusun yüzde 40'ı gıda yardımlarına bağımlıyken, Port-au-Prince'in yüzde 80'ini çeteler kontrol ediyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU'NDA KONUŞTU
Gazze’de 353 gündür devam eden katliam olduğunu vurgulayan Erdoğan, 7 Ekim 2023'ten beri aralıksız süren İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi...Erdoğan, çoğu çocuk ve kadın 41 bin insanın acımasız bir şekilde hayattan kopartıldığının altını çizerek, yine çoğu çocuk 10 binden fazla Gazzeli'nin nerede olduğunu kimsenin bilmediğini, aynı şekilde 100 bine yakın insanın yaralandığını ve sakat kaldığını bildirdi.
Zor şartlar altında görevini yapmaya çalışan 172 gazetecinin öldürüldüğünü de anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hayat kurtarmak için çalışan 500'ü aşkın sağlık görevlisi öldürüldü. Açlıkla, susuzlukla boğuşan Gazze halkının imdadına koşan insani yardım görevlileri, 210'dan fazla Birleşmiş Milletler personeli öldürüldü. Savaşta dahi dokunulmaması gereken 820 camiyi, 3 kiliseyi vurdular. Onlarca hastaneyi, yüzlerce okulu, hasta taşıyan 130’dan fazla ambulansı vurdular. Birleşmiş Milletler kürsüsünden 'Birleşmiş Milletler Şartı'nı parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya, vicdan sahibi tüm insanlara işte buradan, bu kürsüden meydan okudular."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in temerküz kampına çevirdiği hapishanelerinden sızan görüntülerin nasıl bir zulümle karşı karşıya olunduğunu net biçimde gösterdiğini söyledi.
"17 binden fazla çocuk İsrail’in kurşunlarının, bombalarının hedefi oldu"
İsrail'in saldırıları sonucunda Gazze'nin dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline geldiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"17 binden fazla çocuk İsrail’in kurşunlarının, bombalarının hedefi oldu. Hind Recep, sadece 6 yaşındaydı. Yakınlarıyla güvenli bir yer ararken araçları İsrail güçleri tarafından vuruldu. Dayısı, yengesi, kuzenleri herkes ölmüş, sadece o hayatta kalmıştı. Tam 12 gün boyunca çaresizce kurtarılmayı bekledi. 'Beni Almaya gelecek misiniz, korkuyorum." diyerek bir yardım elinin 12 gün boyunca kendisine uzanmasını bekledi. Dünyamızın geldiği seviyeye, elimizin altındaki teknolojiye rağmen; çatısı altında binlerce personel çalıştıran devasa bütçeli kuruluşlarımıza rağmen, 8 milyarlık insanlık ailesi olarak, henüz 6 yaşındaki bir kız çocuğunu, gözlerimizin önünde çırpınan yaralı bir serçeyi maalesef kurtaramadık."
"Bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar taşıyacaksınız?"
Buradan açık açık sorduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ey insan hakları örgütleri, Gazze'dekiler, Batı Şeria'dakiler insan değil mi? Filistin'deki çocukların okuma, yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey uluslararası basın kuruluşları, İsrail'in canlı yayında katlettiği, ofislerini bastığı gazeteciler, sizin meslektaşınız değil mi? Ey Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlığa 'dur' demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan, siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaşa sürükleyen katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey İsrail'e kayıtsız şartsız destek verenler, bu katliamı seyretmenin, bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar taşıyacaksınız?"
"Filistin halkının sergilediği haklı direniş, kahramancadır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de, Ramallah'ta, Lübnan'da çocuklar ölürken, bebekler kuvözde can verirken, uluslararası toplumun çok kötü bir sınav verdiğini dile getirdi.
Filistin'de yaşananların çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
"Bütün dünya halklarının, ülke liderlerinin, uluslararası kuruluşların bu acı tablo üzerinde düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Burada bir gerçeği de açık ve net söylemek istiyorum. İsrail yönetimi, temel insan haklarını hiçe sayarak, bir millete, bir halka karşı etnik temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta, topraklarını adım adım işgal etmektedir. Özgürlüğü, bağımsızlığı, en temel hakları gasbedilen Filistinliler ise son derece haklı bir biçimde, bu işgale, bu etnik temizlik faaliyetlerine karşı meşru direniş haklarını kullanmaktadır. Filistin halkının topraklarını işgal edenlere karşı sergilediği haklı direniş, gayri meşru gösterilemeyecek kadar asildir, onurludur, kahramancadır."
"İsrail hükümeti işi sürekli yokuşa sürüyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha, canları pahasına vatanlarını savunan Filistinli kardeşlerini yürekten selamladığını vurgulayarak, "İsrail'in, Filistin halkına yönelik saldırganlığının tek nedeni bir avuç ülkenin İsrail'e olan kayıtsız-şartsız desteğidir. İsrail üzerinde etki sahibi ülkeler 'tavşana kaç, tazıya tut' politikasıyla bu katliama açıkça ortak oluyor. Sahne önünde güya ateşkes için uğraşanlar, arka planda katliamlarını sürdürebilmesi için İsrail'e silah ve mühimmat göndermeye devam ediyor. Bu, tutarsızlık ve samimiyetsizliktir." değerlendirmesinde bulundu.
Mayıs ayından beri gidip gelen bir kağıt olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Hamas'ın ateşkes teklifini kabul ettiğini defalarca ilan ettiğini söyledi.
Erdoğan, İsrail hükümetinin işi sürekli yokuşa sürerek, sürekli bir bahane bularak, ateşkese en yakın olunduğu zamanda müzakere ettiği muhatabını kalleşçe öldürerek, barışı istemeyen taraf olduğunu çok net biçimde gösterdiğini ifade etti.
"Uluslararası toplumun Filistinli sivillere yönelik bir koruma mekanizması geliştirmesi zaruridir"
Erdoğan, İsrail'in oyalama ve aldatma hamlelerine daha fazla prim verilmemesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"2735 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının uygulanmadığı bir ortamda, İsrail'e yönelik zorlayıcı tedbirler gündeme alınmalıdır. İsrail'in tutumu bir kez daha göstermiştir ki, uluslararası toplumun Filistinli sivillere yönelik bir koruma mekanizması geliştirmesi zaruridir. Bundan 70 sene önce nasıl Hitler, insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de insanlığın ittifakıyla durdurulmalıdır. Genel Kurul'un, 1950 tarihli 'Barış İçin Birlik Kararında' mevcut olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisinin, bu süreçte mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Acil ve kalıcı ateşkes sağlanmalı, rehine-mahkum takası gerçekleştirilmeli, insani yardımlar engelsiz ve kesintisiz olarak Gazze'ye ulaştırılmalıdır."
"İlk günden itibaren Filistinli kardeşlerimize insani yardımları sürdürdük"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa şartların iyice kötüleşeceği kış mevsiminden önce, çok zor koşullar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze halkına yardım elinin uzatılması gerektiğini söyledi.
Şu an Gazze'deki su kaynaklarının yüzde 70'inin, fırınların yüzde 75'inin tahrip edildiğini, sağlık merkezlerinin yüzde 95'inin kısmen veya tamamen zarar gördüğünü aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"150 bin konut tamamen, 200 bin konut kısmen yıkıldı, 80 bin konut oturulamaz hale geldi. Çocuk felci, hepatit başta olmak üzere bulaşıcı hastalıklar giderek artıyor. Gazze halkı, ihtiyacı olan yardım miktarının 4'te birine ancak ulaşabiliyor. Türkiye olarak, ilk günden itibaren Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardım faaliyetlerimizi sürdürdük, sürdürüyoruz. 60 bin tonu aşan yardım miktarıyla Türkiye, Gazze'ye en fazla yardım gönderen ülke konumundadır. Aynı şekilde İsrail'le olan ticari işlemleri durdurarak, bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyduk. İsrail'in son günlerde saldırılarını artırdığı Lübnan halkının ve hükümetinin de yanındayız."