Ülkemizde yoksulluk giderek derinleşiyor! Yoksulluk açlığa evriliyor! Öyle ki; Memur_ Sen tarafından her ay düzenli olarak yapılan “açlık_ yoksulluk” araştırmasına göre; Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 3 bin 526, yoksulluk sınırı ise 10 bin 119 Lira olarak belirlenmiş!
Elektrik faturalarına gelen zamla beraber, pek çok aile faturaları ve kirayı ödeyemedikleri için, sık sık ev değiştirmek zorunda kalıyorlarmış!
Pandemi döneminde kurulan “ Derin Yoksulluk Ağı”nın yaptığı araştırmalar ve saha çalışması sonucu elde ettikleri acı yoksulluk verilerini bazı basın organlarına açıklayan açıklayan ağın kurucusu Hacer Foggo; “Yoksulluk yaşayan ailelerin yüzde 74’ünün, bebek bezi ve mamaya erişemediklerini” söylüyor!
Ekonomik kriz ve pandemi dönemlerinde, yoksulluğun açlık boyutlarına dayandığını saptayan “ Derin yoksulluk ağı”; yetersiz beslenmeden kaynaklı, çocuklardaki gelişim bozukluğunun arttığını belirtiyor!
Nitekim “Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması”nın 2013 verisine göre, ülkede 5 yaş altı her 10 çocuktan biri bodur, 3’te birinden fazlası ciddi bodur olarak görünüyor! Yetersiz beslenme sonucu 24_ 59 aylık çocukların yüzde 12’si bodur. Aynı araştırmanın 2018 sonuçlarında ise 5 yaş altı çocuklarda bodurluk oranı yüzde 6. Çocuklardaki beslenme yetersizliklerinin daha ağır sonuçları da oluyor! Kronik hastalıklar, öğrenme zorluğu vb. pek çok sorunun yanı sıra, erken çocuk ölümleri de buna bağlı olarak artıyor!
Yoksulluk, pandemi, ekonomik kriz ve işsizlik gibi sorunlar yüzünden ve tabii elektrik ve gıda fiyatlarının da artmasıyla birlikte, en temel besinlere ulaşamayan derin yoksulluk içindeki kitleler, çoluk çocuk açlık çekiyor.
Öncelikle yapılması gereken; var olan ve giderek derinleşen yoksulluğun önünü almak için, yerel yönetimlerle birlikte hareket ederek, yardımlaşma ve dayanışmayı acilen başlatmak olmalı! Çünkü onların bekleyecek durumları yok! Vicdanı olan hiç kimse, o insanların ve o çocukların yatağa aç girmesini kayıtsızca izleyemez, izlememeli!