AKP hükümeti önümüzdeki genel seçimi kazanmak için Rusya dahil birkaç ülkeden yüklü miktarda sıcak para bulmayı tek çare olarak görmektedir...
Rusya'dan satın alacağımız mallar,ürünler için artık Rus Rublesi ödeyecek olmamız da Rusya yöneticilerinin çok hoşuna gitmiştir...
Çünkü Rus Rublesi özellikle son birkaç ayda Türk lirası karşısında rekor derecede değer kazanmıştır...
Temmuz 1960'da Moskova'ya planladığı gezide Başbakan Adnan Menderes'te Türkiye'nin ekonomik sıkıntılarını aşabilmek için 300 milyon dolarlık bir Rus kredisi istemeye hazırlanıyordu...
27 Mayıs 1960 askeri darbesi gerçekleşince bu gezi gerçekleşmedi...
Kısa bir süre önce Rusya Merkez Bankası, ülkenin varlık fonunun Çin, Hindistan ve Türkiye’nin yanı sıra diğer bazı ülkelerin para birimlerine yatırım yapabileceğini açıkladı...
Gazeteci Murat Yetkin'in edindiği bilgilere ve yazdığı yazıya göre AKP hükümeti Suudi Arabistan’dan 20, Katar’dan 15, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Rusya’dan ise 10’ar milyar dolar sağlayarak önümüzdeki seçimi kazanmaya çalışacak...
Gazeteci Şeref Oğuz (Dünya Gazetesi) ise AKP'nin önümüzdeki bir yıl için “100 milyar dolar sıcak para bulmayı hedeflediğini söylüyor...
Osmanlı ve Rusya 500 yıl boyunca her fırsatta savaştı...
On milyonlarca insan bu savaşlarda hayatını kaybetti...
1877-1878'de Osmanlı ordusu Rus ordusu karşısında çok fena bir yenilgi aldı...
Rusya 500 yıl boyunca Osmanlı'dan sürekli toprak elde etti...
1725'te Çar Petro ölüm döşeğindeyken kendisinden sonra gelecek olan Rus liderlere
Akdenize inmeyi siyasi vasiyet olarak yazdırdı...
Rusya Osmanlı'nın egemenliği altındaki Avrupalı milletlerin bağımsızlığını kazanmasını destekledi...
Çarlık / İmparatorluk yönetimini yıkan 1917 Bolşevik devrimi Türk Rus ilişkilerinde dönüm noktası oldu...
1613-1917 arasında Rusya topraklarını kanlı istilalarla devasa boyutlarda büyüten Romanov ailesi yoksul, aç, topraksız,işsiz,erkekleri savaştan savaşa sürüklenen halkın taleplerine hiçbir zaman kulak vermemişti...
Romanov döneminde ülkede oligarşik düzen hakim oldu ;birkaç milyon insan ülkenin tüm zenginliklerini fazlasıyla sömürdü ve yurt dışına kaçırdı,transfer etti...
19. yüzyıl sonundaki nüfus sayımına göre Rusya nüfusu yaklaşık 126 milyondu...
Çar sınırsız yetkilerini Millet Meclisi'yle paylaşmayı reddetmiş, halkını da kulları köleleri olarak tanımlamıştı...
Almanya (1914-1917) ve Japonya (1904-1905) karşısında Rus ordusunun aldığı ağır yenilgiler de Çarın devrilmesini hızlandırmıştı...
Rus Komünistleri 1917'de anti Komünistlerle iç savaşa tutuşmalarına rağmen Atatürk ve silah arkadaşlarının İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan'ı Türk topraklarından çıkarmak için verdikleri mücadeleye her türlü silah ve cephaneyi Ankara hükümetine yollayarak çok güçlü destek verdiler...
Atatürk döneminde Sovyetler Birliği'yle adeta müttefik ilişkisi kuruldu...
İnönü 1932'de Stalin'i ziyaret etmek için Sovyetler Birliği'ne gitti...
1945'te Gürcü asıllı Sovyetler Birliği lideri Stalin Sovyet ordusu Almanya'yı işgal ettikten sonra Türkiye'den toprak ve askeri üs taleplerinde bulunmasaydı belki de NATO Örgütü'ne katılabilmek için Kore'ye asker yollamayacaktık...
Stalin sonrası Başbakan Adnan Menderes Rusya'dan kredi almayı planladı...
Çünkü 1959'da ABD Eisenhower yönetimi Türkiye'ye istediği krediyi vermemişti...
1965'ten itibaren Başbakan Demirel Sovyetler Birliği'yle iyi ilişkiler kurabilmek için çok çaba harcadı...
Son dönemde Rus turistler Türk turizminin en önemli müşterileri arasında...
Mersin Akkuyu nükleer santralini Ruslar yapıyor...
Rusya'dan doğalgaz ve petrol satın alıyoruz...
Rusya'dan S-400 Füze Savunma Sistemi satın aldık...
Rusya’ya ihraç ettiğimiz ürünlerin başında sebze ve meyve gelmektedir.
İkinci sırada makine ve makine aksamları, üçüncü sırada çeşitli metal ürünler gelmektedir.
Rusya'dan ithalatımız Rusya'ya ihracatımızın kat kat üzerindedir...
Temmuz 2019'da T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Türk Rus ilişkileri için şunları söylemişti:
Dünya ekonomisinde küçülme ve geleneksel ihracat pazarlarındaki daralmaya rağmen Türkiye'nin ihracatta büyümeye devam ettiğini ifade eden T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Fakat Rusya ile ihracatımız aynı oranda artmıyor.
Ancak ana hedefimiz, karşılıklı çalışarak ihracatta dengeli ticaret hacmine ulaşmak.
Ülkelerimiz arasındaki ticari pazarın önü son derece açık.
Bu konuda iş insanlarımıza da büyük görev düşüyor.
Biz, hükümetler olarak her türlü desteği vermeye hazırız.
Dijital alanda da ortak şekilde bu dönüşümün öncü ülkeleri arasında olmak istiyoruz.
Ülkelerimiz arasındaki iş birliği e-ticarette de bizi başarıya götürecektir.
Türk ve Rus iş dünyasının bu konuda atacağı adımları desteklemeye hazırız.
2018 yılı ticari verilerine göre, Türkiye'nin Rusya ile 3.4 milyar dolar ihracat, 22.3 milyar dolar ithalatının bulunuyor.
2012 yılında 33.3 milyar dolar olan ticaret hacmimize de en kısa zamanda yeniden ulaşmamız gerekiyor.
En önemlisi de her iki devlet başkanının bizlere verdiği 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmamız olacak.
Rusya, tüm dünyadan elektrikli aletler, dayanıklı ev aletleri, mobilya, dondurucular, elektrik transformatörleri, inşaat malzemeleri, işlenmiş tarım ürünleri, hazır giyim, ilaç ve kozmetik ürünleri ithal ediyor.
Türkiye de tam da bu ürünleri tüm dünyaya, en kaliteli ve en rekabetçi fiyatlarla ihracat ediyor.
Ben buradan Rus iş dünyasına sesleniyorum.
Uzaklarda aramayın.
Kalite de uygun fiyat da Türkiye'de.
Ticaret hacmimizi karşılıklı olarak arttıralım.
Bu ürünlere yenilerini ve yeni yatırım alanlarını, yeni iş birliği alanlarını da ekleyerek en kısa zamanda 100 milyar dolara ulaşalım.
En önemli gündem maddelerimizden birisi de yerel paralarımızla karşılıklı ticaret yapmak.
Bu konuda da İstanbul'da iki ülkenin finans çevreleri ile ortak toplantılar yapıldı.
2018 yılında Rusya Federasyonu'na yaptığımız ihracatın bir önceki yıl yüzde 11, bir sonraki yıl da yüzde 12'si yerel paralarla yapılmıştır.
Ancak, ithalatımızın binde 5'i yerel paralarla yapıldı.
Bu konuda Rusya'dan da yerel paralarla ticaretin arttırılması için katkı bekliyoruz." dedi.
Novak:"Ticaretteki engelleri birlikte kaldırarak, gerçek potansiyelimize ulaşmalıyız"
Türkiye'nin, Rusya'nın ana ticaret partnerleri arasında 6'ncı sırada yer aldığını ve Rusya için çok önemli bir dış ticaret ortağı olduğunu söyleyen Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, "Hükümetlerimiz arasındaki yoğun temaslar, ikili ticaret hacmimizin artmasında büyük rol oynuyor.
Özellikle enerji ve tarım ile diğer alanlarla ilgili düzenli görüşmeler ve temaslar çok önemli.
2018 yılında 25,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaştık.
2019 yılının ilk 5 ayında ise iki ülke arasındaki dış ticarette şimdiden 10 milyar doları yakaladık.
Bizler ticaretin arttırılması ve bu konudaki engellerin kaldırılması için çalışmalar yürütmeliyiz.
Ve bu amaçla dün bir adım daha atıldı.
Özellikle ticari engellerin kaldırılmasına yönelik.
Vize konusunda Cumhurbaşkanı Putin önemli bir karar imzaladı.
Bu karar, bizler için güzel bir hediye oldu.
Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali önemli projelerimiz arasında yer alıyor.
Şu ana kadar 10 milyar dolar Rusya'da, 10 milyar dolar da Türkiye'de yerleşik yatırımlar oldu ancak bu rakamlar potansiyelimizin büyüklüğü açısından yeterli değil.
İş Bankası ile ortaklaşa yapılan Mir Kart Projesi'ni de önemsiyoruz.
İki ülkenin refahı için Türk iş insanlarını Rusya'ya davet ediyoruz."
2019 yılı itibarıyla Rusya, toplam ithalatımızda %11’luk payla (23,1 milyar dolar) ilk sırada yer almıştır.
2019 yılı itibarıyla Rusya, toplam ithalatımızda %11’luk payla (23,1 milyar dolar) ilk sırada yer almıştır.
Ancak, 2020 yılında Rusya’dan ithalatımız 17,8 milyar dolara (%8,1) gerilemiştir (3’üncü sıra).
Petrol ve ürünleri, doğal gaz, taşkömürü, demir-çelik ürünleri,işlenmemiş alüminyum ve muhtelif tahıl ürünleri (dahilde işleme rejimi kapsamında) anılan ülkeden ithal ettiğimiz başlıca ürünlerdir.
Rusya’dan ithalatımızın yine yarısına yakını İstanbul’dan gerçekleştirilmiş, anılan şehrimizi Ankara, Kocaeli ve Hatay takip etmiştir.
Rusya’dan 2020 yılındaki ithalatımızın yaklaşık 7,1 milyar dolarlık kısmı ise yine Moskova şehri ve bölgesinden gerçekleştirilmiştir.
Rusya, zengin doğal gaz, petrol ve maden kaynaklarının yanı sıra geniş tarım ve ormanlık alanlarıyla en önemli hammadde tedarikçisi ülkeler arasında yer almaktadır.
Petrol ve ürünleri,doğal gaz, taşkömürü, tahıl ve demir-çelik ürünleri başlıca ihraç; ilaç, cep telefonu, kara taşıtları ve aksamları, makinalar ve hava taşıtları ise önde gelen ithal kalemleri oluşturmaktadır.
2019 yılında yaklaşık 423 milyar dolarlık ihracatıyla dünyada 14’üncü sırada bulunan Rusya'da, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ve COVID-19 pandemisi nedeniyle daralan dış talep sonucu 2020 yılında ihracat yaklaşık 337 milyar dolara gerilemiştir.
Rusya’nın en önemli pazarları arasında AB-27 ülke (%33,8), Çin (%14,6), Belarus (%4,7) ve Türkiye (%4,7) ilk sıralarda yer almaktadır.
Yaklaşık 232 milyar dolarlık ithalatıyla Rusya en çok AB-27 ülke (%34), Çin (%23,7), ABD (%5,7),Belarus (%5,4), G. Kore (%3,1), Japonya (%3,1) ve Türkiye (%2,2)’den ithalat gerçekleştirmektedir (Trademap, 2021).
Rusya ve Türkiye arasında 2000 yılında 4,5 milyar dolar olan ticaret hacmi, artan petrol fiyatlarının da etkisiyle 2008 yılında rekor seviye olan 37,8 milyar dolara yükselmiştir.
Rusya ve Türkiye arasında 2000 yılında 4,5 milyar dolar olan ticaret hacmi, artan petrol fiyatlarının da etkisiyle 2008 yılında rekor seviye olan 37,8 milyar dolara yükselmiştir.
2013 yılında Rusya’ya yönelik yaklaşık 7 milyar dolara ulaşan ihracatımız (4’üncü sıra); 2019 yılında yaklaşık 4,2 milyar dolar (10’uncu sıra), 2020 yılında ise %8,9’luk bir artışla 4,5 milyar dolar seviyesinde tezahür etmiştir (10’uncu sıra).
Başta narenciye, taze üzüm ve domates olmak üzere yaş meyve sebze ürünleri, makina, kara taşıt ve aksamları ile giyim eşyası ve aksesuarları başlıca ihraç ürünlerimizi oluşturmaktadır.
2020 yılı ihracatımızda; ayrıca, sağladığı 121 milyon dolarlık döviz girdisiyle balıkçı gemileri dikkat çekmektedir.
Rusya’ya yönelik ihracatımızın %40’a yakını İstanbul’dan gerçekleştirilmiş, anılan şehrimizi Mersin, İzmir ve Hatay takip etmiştir.
Rusya’nın Moskova şehri ve bölgesi ise yaklaşık 2,6 milyar dolarlık mal alımıyla 2020 yılında ülkemizden gerçekleştirilen ithalatta ön plana çıkmaktadır.