Kennedy ailesi İrlanda'daki açlık, kıtlık krizi nedeniyle ABD'ne göç etti...


Patatesteki bir hastalık kıtlığa yol açtı...Kıtlık 7 yıl sürdü...1845-1852 İrlanda'daki kıtlık dönemiydi...1 milyon insan açlıktan öldü, 1 milyon insan başka ülkelere kaçtı...Kennedy ailesi kıtlık döneminde kıtlıktan dolayı 1849'da İrlanda'dan ABD'ne göç etmişti....İrlanda'daki kıtlığı duyan Padişah Abdülmecit buraya gemilerle gıda yollamıştı...

1920-1933 içki yasağı döneminde mafya lideri Al Capone ve diğer yoldaşları (Kennedy ailesi dahil) içkiseverlere içki tedarik ederek süper zengin olmuştu...

14 Şubat sevgililer gününde (1929) mafya babası Al Capone'un adamları Chicago'da 7 gangsteri öldürdü...Bu olay en az iki filme konu oldu...Al Capone'u ABD yaptığı katliamlardan dolayı cezaevine atmayı başaramadı...Adamın vergi kaçakçısı olduğunu saptayıp zindana attılar...1920-1933 içki yasağı döneminde Al Capone ve yoldaşları içkiseverlere içki tedarik ederek süper zengin olmuştu...Bu dönemi anlatan en iyi filmlerden biri Paper Moon'dur (1973)...


The St. Valentine's Day Massacre (1967)
Some Like It Hot (1959) Bu filmde katliamın iki görgü tanığı Al Capone'un katillerinden kaçmak için kadın kılığına girmek zorunda kalıyor...Çok zeki bir senaryo...Marilyn Monroe dünyanın en güzel kadınlarından ve dünyanın en iyi film oyuncularından biriydi...Çok zekiydi...Elizabeth Taylor filmlerden kamyon kamyon para kazanırken Monroe hak ettiği paraların onda birine çalışıyordu...


Some Like It Hot (1959) çok sayıda Türk filminde araklanmıştır, yağma ve talan edilmiştir...


Some Like It Hot (1959) adlı filmini yağmalayan üç Türk filmi: 


1964     Fıstık Gibi Maşallah 
        
İzzet Günay, Sadri Alışık, Türkân Şoray     


1970     Fıstık Gibi         
Yusuf Sezgin, Sadri Alışık, Feri Cansel     


1975     Çapkın Kızlar     
    
Bülent Kayabaş, Ali Poyrazoğlu, Perihan Savaş     


Joseph Kennedy ve film yıldızı Charles Chaplin Ekim 1929'da Wall Street borsasının fena halde çökeceğini öngörerek, borsa çökmeden hemen önce hisse senetlerini satarak, nakde döndüler ve bu eylem servetlerine servet kattı...Borsa çöktü ve 13 milyon Amerikan vatandaşı işsiz kaldı...

Kennedy ailesinden, John D. Rockefeller ve Howard Hughes gibi süper zenginlerin serüvenlerinden esinlenen "Captains and the Kings" adlı roman (1972) ve televiyon dizisi (1976) çok popüler oldu...Dizide Joseph Kennedy'yi Richard Jordan, onun oğlu John Kennedy'yi Perry King canlandırdı...

Fidel Castro Battista diktatörlüğünü yıkmadan önce Küba Amerikan mafya çetelerinin genelev, lüks gazinolar, lüks eğlence mekanları, otel, kumarhane işlettiği bir Amerikan sömürgesiydi...Başkan Kennedy Amerikan mafyasına Küba'yı geri verebilmek için Domuzlar körfezine asker çıkardı; CIA bu askeri müdahalede fena halde başarısız oldu...

ABD başkanı Kennedy'i öldür emrini kimin verdiğini merak edenler aşağıda adı geçen popüler ürünleri  seyretmeli: 

JFK
1991

The Irishman
2019

The Godfather Part II
1974

Hoffa 
1992

638 Ways To Kill Castro 
2006

The Kennedys
TV Mini dizi
 2011

The Kennedys After Camelot
TV Mini dizi
2017
    

The Godfather Part II
1974

ABD & Kanada sinemalarındaki seyirci sayısı
30,641,711

Michael Corleone karakteri bu filmde (The Godfather Part II) şöyle konuşuyor: Eğer hayatta kesin olan bir şey var ise eğer tarih bize bir şey öğrettiyse o da kimi istersen öldürebileceğindir ya da öldürtebileceğindir...

ABD Başkanı Kennedy Suikasti 22 Kasım 1963 Cuma günü öğlen 12:30'da işlendi...

Coppola ve Mario Puzo senaryoyu yazmış...1963'teki Başkan John Kennedy suikastini gangster Sam Giancana'nın düzenlettiği yaygın bir iddia...Suikast olayı aradan yaklaşık 60 yıl geçmesine rağmen aydınlatılamadı...Suikasti Fidel Castro mu, Sovyetler Birliği mi, Amerikan mafyası mı, yoksa uzaylılar mı işletmişti? Bugün bile halktan gizli tutulan FBI ve CIA dosyaları var...Ne saklanıyor? Ne gizleniyor? Hiç kimse bilmiyor!

Kennedy'nin eşi, Jackie bize henüz açıklanmayan video kayıtları geride bıraktı...Kamera önünde konuştu...Neler anlattı? Bugün bile bunlar bilinmiyor! Jackie Kennedy kimleri suçladı?
Ku Klux Klan'ı mı, Başkan yardımcısı faşist Lyndon Johnson'ı mı, Amerikan mafyasını mı, Fidel Castro'yu mu, Sovyetler Birliğini mi, Kamyoncular Sendikası başkanı Jimmy Hoffa'yı mı, başkasını mı?


100 kadar filme ve diziye konu olan: Kennedy’ler

ABD’nin “Kraliyet Ailesini / Hanedanını” konu alan “The Kennedys” dizisinden neler öğrendik?

*Joseph Kennedy (1888-1969), John Rockefeller (1839-1937), William Randolph Hearst (1863-1951), Howard Hughes (1905-1976) ve Aristotle Onassis (1906-1975) gibi 20. yüzyıla damgasını vuran para babalarından biriydi…

*Joseph Kennedy ve çocukları aşırı cinsel isteklerini bir türlü frenleyemiyordu…Bu konuda, fetihleriyle, sınır tanımamalarıyla ün kazanmışlardı…

*Joseph Kennedy, 1929’da Wall Street’teki balonu ilk görenlerdendi…Bir gün gittiği berberin,ayakkabı boyacısının, bindiği taksinin şoförünün, kısaca en küçük esnafın bile, elinde şirket hissesi, borsada yatırımları olduğunu fark etti; Joseph Kennedy bu durumu elindeki tüm hisseleri nakte çevirme sinyali olarak algıladı…Borsanın aşırı derecede yükseldiğini tam zamanında fark etmiş ve elindeki tüm hisseleri bir anda satarak borsa tam bir çöküşe geçmeden kısa bir süre önce tümüyle nakite dönmüştü…Borsa dibe vurduğunda /çöktüğünde Joseph Kennedy artık ABD’nin ve dünyanın en zengin, en varlıklı insanlarından biriydi…”Nakit kıraldır” sözü bu olaydan sonra ortaya çıkmıştır.

*Joseph Kennedy’nin servetinin kaynağıyla ilgili en yaygın iddia şöyledir: 1920-1933 “İçki yasağı dönemi”nde mafyayla işbirliğine girerek alkollü içecek isteyenlere, bağımlılara içki temin ederek içki kaçakçılığından en yüksek rantı sağlamıştır…

* Joseph Kennedy, önce kendini ABD Başkanı seçtirmek istedi, sonra 1944’te Manş Denizi üzerinde uçağı düşen oğlu Joseph’ı Başkan seçtirme hayalleri kurdu…En sonunda da oğlu John Kennedy’i Başkan seçtirdi…Oğlunun Başkan seçilmesi için 1950’lerin sonunda o dönem için çok büyük bir servet (10 milyon dolardan fazla) harcadı…Joseph Kennedy çapkın kocası John Kennedy’den ayrılmak isteyen gelini Jackie Kennedy’e de boşanmaması karşılığında bir milyon ödedi…Jackie Kennedy John Kennedy’den boşansaydı John Kennedy’nin ABD Başkanı olması hayali ölü doğmuş bir çocuğa dönüşecekti…Joseph Kennedy oğlunun Başkanlığı önündeki engelleri tek tek ortadan kaldırdı!..Joseph Kennedy’e göre “Her insanın bir fiyatı var, her insan satın alınabilir.”

* Joseph Kennedy’yle 1914’te evlenen ve hepsi de, hastahaneye gidilmeden, Kennedy’lerin evinde dünyaya getirilen dokuz çocuk doğuran Rose Kennedy (1890-1995; 104 yaşını sürerken vefat etti) kocası 1961’de felç olunca ilk iş olarak 47 yıl boyunca kendisini aldatan eşinin aynı zamanda sevgilisi, sekreteri, hizmetçisi ve bakıcısı olan Michelle adındaki çekici genç kadını işten çıkarıyor; evden kovuyor…Böylece Joseph Kennedy’den geç de olsa küçük bir intikam alıyor…Rose Kennedy oğlu John Kennedy’nin her fırsatta eşini başka kadınlarla aldatmasından da çok rahatsız oluyor.

*20. yüzyılın en zengin, en kudretli iki adamını da (Joe Kennedy ve Aristotle Onassis) oğullarını uçak kazasında kaybetmek derinden sarsıyor…Bu kazaların travmatik izleri bu iki kudretli, nüfuzlu adamın aklından hiç silinmiyor…Joseph Kennedy’nin oğlu 1944’te 29 yaşındayken, Onassis’in oğlu 1973’te 24 yaşındayken ölüyor…Joseph Kennedy’nin torunu, John Kennedy’nin oğlu John Kennedy Junior’da 1999’da 38 yaşındayken bir uçak kazasında hayatını kaybediyor.

*Joseph Kennedy, ABD’ne Japon saldırısı olmadan bir ay önce Kasım 1941’de cinsel isteklerini frenlenleyebilmek amacıyla kızı Rosemary’e beyin ameliyatı lobotomi yaptırıyor…Lobotomi ameliyatı 1962’de yayınlanan, 1963’te tiyatroya, 1975’te sinemaya uyarlanan “One Flew Over the Cuckoo's Nest” adlı roman sayesinde tüm dünyada geniş kitlelerin bilgi alanına girmiştir…Beyninden bir parça kesilerek alınan Rosemary Kennedy ölene (2005’e) kadar  64 yıl boyunca ailesini /yakınlarını artık tanıyamadığından bir bitki gibi yaşıyor. Rose Kennedy bu ameliyatı yaptırdığı için ve kendisini binlerce kadınla aldattığı için Joe Kennedy’i hiç affetmiyor…Joseph Kennedy’nin ilişki kurduğu kadınlar arasında film yıldızı Gloria Swanson’ın da adı geçiyor…

*Başkan John Kennedy onlarca ilaç kullanmak zorunda olan, kelimenin tam anlamıyla hasta bir adam ve her gün düzenli kullandığı ağrı kesicilerle, sakinleştiricilerle ve canlandırıcı doping ilaçlarıyla ancak ayakta durabiliyor…Adolf Hitler’e de İkinci Dünya Savaşı’nı yönetirken ayakta durabilmesi, zinde olabilmesi için özel doktoru tarafından her gün düzenli olarak verilen bu canlandırıcı doping ilaçlarını John Kennedy’nin eşi de Beyaz Saray’daki günlük programına yetişebilmek amacıyla kullanmaya başlıyor…Kennedy çifti, insan bedeni için son derece zararlı ve çok ağır yan etkileri olan, insan ömrünü kısaltan doping ilaçlarından günlük koşuşturmaları için gereken enerjiyi sağlıyor/alıyor…

*Joseph Kennedy oğlu John Kennedy’nin Başkan olabilmesi için Chicago’yu haraca bağlamış olan ve bu şehirdeki sendikaları kontrol eden Mafya’nın “Patronların Patronu” Sam Giancana’dan (1908-1975) yardım istiyor…Giancana, Mario Puzo’nun yazdığı ve 1969’da yayınlanan “The Godfather” romanının esin kaynağı olan Mafya Babalarından biri…Şarkıcı-oyuncu Frank Sinatra Giancana’ya “John Kennedy’nin Başkanlığını desteklersen FBI (mafyayla savaşan polis teşkilatı) senin suç eylemlerini görmezden gelecek.Bu koruma şemsiyesini John Kennedy’nin babası sana sağlayacak” sözünü veriyor…Giancana aslında Joseph Kennedy’nin böyle bir sözü hiç vermediğini, bu dayanıksız, temelsiz sözlerin “Kraldan çok Kralcı” olan ve hem Kennedy’lere, hem Giancana’ya yaranmaya çalışan Sinatra’nın boşboğazlığı olduğunu öğrendiğinde Kennedy-Giancana savaşı başlıyor…Joseph Kennedy de Sinatra’yı azarlayarak kovuyor…Dizide John Kennedy’nin 1963’te, Robert Kennedy’nin de 1968’de bugün bile aydınlatılmamış olan öldürülme olaylarında mafyanın / Sam Giancana’nın parmağının  olabileceği ima ediliyor

*Kennedy öldürüldüğü gün, Başkanlık seçimlerinde Kennedy’nin rakibi Nixon’ı tercih eden, hala 1865’te sonlanan İç Savaşı Güney Eyaletleri’nin kaybettiğini hazmedememiş aşırı sağcılarla ve ırkçılarla dolu Dallas’a gittiğinde bir yerel gazetede şöyle yazıyordu: “Rusya’nın düşünce tarzını bizlere kabul ettirmeye çalışan Kennedy’e şunu tavsiye ediyoruz:  Bizlere Dallas’ta atacağın nutukta yat tutkundan, teknelerinden filan söz et! ”

*ABD İç Güvenlik Teşkilatı FBI’ın Başkanı Edgar Hoover 1924’ten 1972’deki ölümüne kadar yönettiği teşkilatın olanaklarıyla John Kennedy’nin tüm çapkınlık faaliyetlerini gizlice görüntületerek, fişleyerek, dosyalayarak Başkana sürekli olarak şantaj yapıyor…Hoover devlet içinde devlet haline gelen konumundan hiçbir zaman vazgeçmiyor…

*Beyaz Saray’ın eşini aldatan Başkanları arasında (Eisenhower, Bill Clinton) anılan John Kennedy’nin ilişki kurduğu kadınlardan biri de Marilyn Monroe…Marilyn Monroe’nun John ve Bobby Kennedy’le ilişkilerini kamuoyuna açıklamakla tehdit ettiği için Kennedy Ailesi tarafından öldürtüldüğüne ilişkin yaygın komplo teorileri bulunuyor…

*Joseph Kennedy ABD’nin 1938-1940 arasında Londra Büyükelçisi olduğu dönemde Başkan Franklin Delano Roosevelt’in dış politikasına tamamen aykırı açıklamalarıyla Hitler’in Avusturya-Çekoslovakya-Polonya ve Balkanlar’ı işgal etmesine destek çıkıyor durumuna düşüyor.Adeta Hitler’e cesaret veriyor.Roosevelt daha fazla dayanamıyor ve Kennedy’yi Büyükelçilikten azlediyor…Joseph Kennedy’nin kendini savunması ise şöyle: “Amacım ABD’nin Avrupa’daki savaşlara hiçbir şekilde bulaşmamasıdır.”

*İkinci Dünya Savaşı çıktığındaysa Joseph Kennedy “Eğer kabul etseydi savaşa kalkışmaması ya da son vermesi karşılığında Hitler’e çok yüklüce bir çek yazabilirdim,” diyor…

*Nazi ordularının yenildiği Stalingrad Savaşı’ndaki komutanlığıyla yıldızı parlayan ve 1953’te Sovyetler Birliği’nin 1 numaralı yöneticiliğine kadar yükselen Krusçev John Kennedy’den Küba’daki Rus nükleer füzelerinin Rusya’ya geri çekilmesi karşılığında Rusya’ya karşı kullanılmak üzere Türkiye’deki Amerikan askeri üslerinde bulunan  nükleer Jüpiter füzelerinin kaldırılmasını istiyor.

*John Kennedy’nin milli güvenlik toplantılarında derin devletin temsilcileri generallerin daima tek bir önerisi oluyor: “Bombalayalım; saldıralım; hedefi vuralım; yakalım yıkalım; yok edelim,” Generaller nükleer silahların kullanılması durumunda gezegendeki tüm canlı yaşamının birkaç saat içinde tümden sona erebileceğini bilmiyormuş gibi konuşuyorlar ve yorumlarda bulunuyorlar…John Kennedy ise daima diplomasi yoluyla sorunlara çözüm aranmasından yana…

*ABD derin devletinin 20 Ocak 1961’de göreve başlayan Başkan Kennedy’e indirdiği ilk darbe önceki Başkan İkinci Dünya Savaşı kahramanı Eisenhower döneminde planları hazırlanan Domuzlar Körfezi çıkarmasını uygulamaya koymak oluyor.Kennedy bu planın uygulanmasına yeşil ışık yakarak siyasi kariyerinin en yanlış kararını veriyor…ABD Dış Güvenlik ve Haberalma Servisi CIA elemanlarınca eğitilen Castro muhalifi bin 500 Kübalı 17 Nisan 1961’de Küba’daki Castro’dan memnun olmayanların da bunlara katılacağı umularak (!) Küba’ya gönderiliyor ve sonuçta Castro’nun ordusu bunları tek tek avlıyor…Böylece ABD, CIA ve Kennedy tarihinin en utandırıcı bozgunlarından biri yaşanıyor…


Fidel Castro anlatıyor:


1959 öncesinde Küba ABD'nin sömürgesi konumundaydı...Küba'da genel durum 1959 öncesinde şöyleydi...Halkın % 37+ okuma yazma bilmiyordu...Bebek, çocuk, genç yaşta ölüm oranları dünya rekorları kırıyordu...Nüfusun % 1,5'uğunu oluşturan toprak ağaları ülke topraklarının %46'sının tapusunu eline geçirmişti...İşsizlik oranı % 20+...Rüşvet ve yolsuzlukla süper zengin olmuş bürokratlar, siyasiler, yüksek rütbeli subaylar milyarlarca dolarlık kara paralarını İsviçre, ABD gibi ülkelere transfer etmişlerdi; kaçırmışlardı...Halkın % 50'den fazlası elektirikten yoksundu ve ev denilemeyecek gecekondularda (bunlara Bohio adı verilirdi) yaşıyordu...1933'ten itibaren diktatör Batista'nın keyfi yönetimi altındaydık...1952'de Küba Komünist Partisi Batista tarafından yasaklanmıştı...


Ben ve arkadaşlarım Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru'yla Samsun'a çıkıp Türk toprakları üzerindeki İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline son vermek için yola koyulmasından yaklaşık 37 yıl sonra 25 Kasım 1956 Pazar günü Meksika'nın Tuxpan, Veracruz limanından Küba'ya hareket ettik; Küba'da anti emperyalist savaşımızı başlatmak için yola çıktık...Granma (İngilizcede de Büyükanne'nin kısaltılmışı) adlı yatta ben, Che Guevara, Camilo Cienfuegos, Raul Castro dahil 82 devrimci vardı...Tam bir hafta sonra 2 Aralık 1956 Pazar günü Küba'ya ulaşabildik ve karaya çıktık...


Atatürk'ün ve arkadaşlarının mücadelesi anti emperyalist bir savaştı...Biz de Atatürk'ün ve kadrosunun verdiği mücadeleden etkilendik ve ondan esinlendik...Atatürk'ün ve arkadaşlarının anti emperyalist mücadelesi Küba halkına ve diğer tüm mazlum halklara, bize ve Hindistanlılara da esin kaynağı oldu...Atatürk'ün sağdan sola yazılan Arap alfabesini bırakıp soldan sağa yazılan latin alfabesini benimsemesini de çok takdir ediyoruz...Atatürk İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan ordularını vatanından kovarken bizde Atatürk'ten esinlenerek Küba'yı ABD sömürgesi olarak neredeyse tam 26 yıl (1933'ten 1959'a kadar) kullanan Batista diktatörlüğünü yıktık...

1649'da İngiltere'de, 1789'da Fransa'da, 1912'de Çin'de, 1917'de Rusya'da, 1922'de Türkiye'de Krallığa son verilmesi Kübalı devrimcilerin esin kaynaklarıydı...Gerçi İngiltere'de Krallık yönetimi / Monarşi 1660'da ne yazık ki geri döndü..."