Son günlerin en önemli gündem maddelerinden biri de yeni Anayasa talebi. Ülkemiz 200 yılı aşan anayasa tecrübesine ve birikimine sahiptir. Türkiye’de anayasal süreç 1808 yılında ilan edilen Sened-i İttifak ile başlamıştır. 2 asrı aşan anayasal süreç tecrübesine rağmen 2024 Türkiye’sinde hala anayasa değişikliğinden bahsediliyorsa demokratik gelişimimizde sıkıntı var demektir. Bence meselenin özünde toplum yararını önceleyen, insan hakları ve demokratik şartların gelişimini esas alan, vatandaşların tümünü kapsayan bir anayasa yapmak yerine ‘’Bana göre yasa’’ yapalım anlayışı yatmaktadır.

Türk Dil Kurumu kayıtlarına göre Anayasa; ‘’Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa’’dır.

Darbe yasası olarak tanımlanan ve 1982 yılında % 91,37 kabul oyuyla yürürlüğe giren mevcut anayasamız 177 maddeden oluşmaktadır. Anayasanın kabul edilmesinden bugüne aradan geçen 42 yıllık süreçte 1987, 1988, 2007 ve 2010 yıllarında yapılan referandumlarla anayasa değişikliği yapılmıştır. İşin ilginç tarafı ise son 22 yılda ülkeyi idare eden iktidar partisi döneminde 2’si referandum olmak üzere tam 12 defa anayasa değişikliği gerçekleştirilmiş ve 1982 Anayasasının 177 maddesinden 134’ünde değişikliğe imza atılmıştır.

Bugün geldiğimiz noktada Anayasa değişikliğini gündeme getirerek ‘’darbe anayasasını değiştirip demokratik anayasa yapalım’’ söyleminde bulunmak ne kadar gerçekçi ve samimi olabilir ki?

Adama sormazlar mı; 177 Maddelik Anayasanın 134 maddesini değiştirmişsiniz ve kendi elinizle yaptığınız değişikliklere rağmen mevcut anayasayı uygulamıyorsunuz!..

Nasıl mı?

Buyurun bir kez daha, tane tane anlatalım... Tıpkı Bay Bilal’e anlatır gibi...

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Madde 25 – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Madde 83 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.

Şerafettin Can Atalay..

Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili.

Gezi Parkı Davası kapsamında 2022’de tutuklanan Şerafettin Can Atalay, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay milletvekili seçildi ancak tahliye edilmedi ve  Hatay seçmeninin milli iradesi adına Meclis kürsüsünden yemin ettirilmesi engellendi. Hakkında verilen hüküm ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte 28 Eylül 2023’te Yargıtay 3. Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25 Nisan 2022'de verdiği karara ilişkin temyiz incelemesini tamamladı ve Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’a verilen cezayı onadı. Yani Şerafettin Can Atalay’ın Milletvekili seçilmesinden 3,5 ay sonra cezası kesinleşti.

Anayasanın 83. Maddesi hükümlerinin açıkça ihlal edilmesine ve 1 Ağustos 2024 Tarih ve 32619 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin ‘’Şerafettin Can Atalay’ın Milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmündedir’’ kararına rağmen, Hatay seçmenlerinin helal oylarıyla seçilen Şerafettin Can Atalay hala zindanlarda tutulmaktadır.

Şimdi söyler misiniz lütfen... Bu apaçık; Anayasa ihlali değildir de nedir?

B’Anayasa..

Demokratik bir anayasa yapmalıyız diyerek meydanlara çıkıyorsunuz ancak mevcuttaki anayasada açıkça yer alan demokratik hakkı gasp ediyorsunuz! Sonra da buyurun; değiştirilemez denen ilk 4 madde’nin yok 3.maddesinin yazımı, yok sadece 4. maddesi diyerek anayasayı tartışmaya açıp darbe anayasasından kurtulalım diyorsunuz!

Yemezler!

Bunu adı Anayasa değişikliği değildir... Bunu adı B’Anayasa değişikliğidir!

Anayasanın değiştirilmesi için TBMM’de en az 5’te 3 çoğunluk yani 360 kabul oyu gerekmektedir. 360 oyla kabul edilen Anayasa, Referanduma sunulmak zorundadır. Şayet 400 ve üstü bir kabul oyuyla değişiklik kabul edilirse Cumhurbaşkanı onayıyla yeni Anayasa yürürlüğe girmektedir.

O halde bir de bugünkü Meclis aritmetiğine bakalım:

A.K.P.             266

C.H.P.             128

DEM P.             57

M.H.P.              50

İYİ P.                  30

S.P.                   20

DEVA                15

BAĞIMSIZ           8

HÜDAPAR           4

Y.REFAH              4

D.P.                     3

T.İ.P.                    3

D.M.P.                 2

EMEP                   2

D.S.P.                   1

14 Mayıs 2023 Milletvekili Genel seçimlerine Cumhur İttifakı olarak giren AKP, MHP,YRP, HÜDAPAR ve DSP’nin mevcut milletvekili sayısı bugün itibariyle 325’dir. Ki; Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakından ayrılmış olup güncel toplam 321’dir.. Yani 360 oyla yeni Anayasayı Meclisten geçirebilmek için en az 39 Milletvekiline daha ihtiyaç bulunmaktadır.

Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Bağımsızlar... Bunları dahi yanınıza alsanız CHP, İYİ PARTİ veya DEM’le uzlaşmadan yeni bir Anayasa yapmanız mümkün müdür?

İşte tam da bu noktada; geçmiş yıllarda seçim meydanlarından idam urganı fırlatan Devlet Bahçeli, İmralı’ya çağrıda bulunarak; uzattığım eli karşılıksız bırakmayın, terör örgütünü lağvedin diyor!

Ya Rabbim aklımıza mukayyet ol!

Terörle mücadele edip kökünü kurutması gereken Devlet midir? Yoksa zindanda yatan terörist başı mı?

Ama sizin iktidarınız devam etsin diye dün meşru görmediğiniz söylem ve eylemleri bugün meşrulaştırmaya kalkarsanız ilk yapılacak seçimde Milletin tokadını yer ve siyaset tarihinin tozlu sayfalarında yerinizi alırsınız!

Ülkede ekonomik sorunlar almış başını giderken, her sabah toplumu nefret ettirecek hadiselere uyanırken, yeni doğan bebeklerin dahi kirli çıkar ilişkilerine kurban edildiği, taciz, tecavüz olaylarının, uyuşturucu belasının zirve yaptığı, ahlaki dejenerasyonun alıp başını gittiği, milyonlarca ne idüğü belirsiz ve düzensiz göçmenin sessiz sedasız işgale devam ettiği Türkiye’nin yeni bir Anayasaya değil, behemehal ‘Erken Seçim’e ihtiyacı vardır..

Türk Milleti, demokratik hakların tam anlamıyla uygulandığı Anayasal düzen istiyor, birilerinin siyasi ikbalini devam ettirmesini sağlayacak B’Anayasa’l düzen değil!