Halk arasında bir deyim vardır; ‘’Üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi’’... Tam da bugünü anlatmıyor mu sizce? Hangi ara bu kadar duyarsızlaştı bu toplum?.. Hangi ara bu kadar ‘’Neme lazım’’cı olduk bilemiyorum doğrusu?!.. Uğruna her karış toprağını kanla suladığımız aziz yurdumuzun her bir köşesine kim olduğu belirsiz yabancılar elini kolunu sallayarak giriyor!.. Her gün; bu milletin demokrasi mabedi olan yüce Meclis ’den bozuk bir ses Aziz Atatürk’ümüze hakaretler savuruyor, Anayasanın değişmez maddelerini değiştirmek için pervasızca nutuklar atılıyor... Hayat pahalılığı, geçim zorluğu almış başını gidiyor... Toplum olarak bizde ise ‘’tık yok’’ Ne bir eylem ne bir söylem!

Ana Muhalefet Partisine bakıyorsunuz; onlar da normalleşme adına neredeyse iktidarın zımni ortağı olmuş durumda! Nerede benim muhalefet partilerim? Nerede sivil toplum kuruluşlarım?.. Nerede Cumhuriyetimizin yılmaz bekçileri? Tarikat-cemaat yapılanmaları gün geçtikçe güç kazanıyor... Hatta öyle ki daha fazla güç devşirebilmek için kendi aralarında bile mücadele içindeler…

Testi kırıldı, kırılacak ama heyhat; bizde ‘’tık yok’’ Sanki üzerimize ölü toprağı serpilmiş gibi bakıp duruyoruz olan bitenlere! Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışına büründük tamamen!

Muhalefet yaptığını zanneden güruh ise tamamen kendi ikbalinin peşinde... Kim ne yapıyor, kim ne söylüyor, belli değil! 

Hep diyorum ve demeye de devam edeceğim; ‘’Bu ülkede iktidar sorunu yoktur. Bu ülkenin en önemli sorunu muhalefettir.’’ 

Böl, parçala, yönet anlayışının kurbanı olan, iktidarın istediği gibi şekillendirebildiği bir muhalefet!

Rahmetli Babam Mehmet Mısır, şairdi... Eserlerini derleyip yayımladığım bir de şiir kitabı var. Bundan tam 43 yıl önce 1981 yılında ‘Neme Lazım’ adlı bir şiir yazmış... Günümüz ahvalini anlattığından sizlerle paylaşmak istedim:

NEME LAZIM

Herhangi bir davada, haklıya yardım gerek!

Ben mi yapayım onu? Yapamam, Neme Lazım..

***

Milletvekili, muhtar seçilecek gidemem,

Kime lazımsa gitsin, gidemem Neme Lazım..

***

Yolda iki kardeşin kavga ediyor; Yetiş!

İsterse öldürsünler, ayırmam Neme Lazım..

***

Akrabayı ziyaret etmek, sılayı rahim..

Akrabaya yaklaşmam, bana ne, Neme Lazım..

***

Fakire yardım gerek, lütfeyle biraz sen de..

Ben doydum, o mu kaldı? Diyerim Neme Lazım..

***

Amir ettiler beni, kontrol için güya!

Bir gözümü kör ettim, göremem Neme Lazım..

***

Beni mebus ettiler, Urfa’dan gönderdiler..

Memur sürgün ederim, fabrika Neme Lazım..

***

Bakan olursam eğer, çok vurgunlar vururum..

Eğrilik durur iken, doğruluk Neme Lazım..

***

Mehmet Mısır sen asla, Hak’tan yüzün çevirme!

İsyan et haksızlığa, söyleme Neme Lazım..

Atatürk ilkelerine bağlı, Cumhuriyet değerlerine inanmış her bireyin ‘Neme Lazım’ demeden bir şeyler yapması gerekmektedir. Üzerimizdeki ölü toprağını bir an önce atarak, demokratik eylem ve söylemlerle mücadeleye başlamalı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni fabrika ayarlarına dönüştürmek için anayasal çerçevede her hakkımızı kullanmalıyız...

Testi kırılmadan... Eyvah, çok geç oldu demeden… Yarını kurtarabilmek adına; bugünden mücadeleye behemehâl başlamak zorundayız! 

Yoksa, son pişmanlık fayda etmez!

Benden söylemesi...

DERKENAR