Korktuğumuz başımıza geldi..
Bir gece yarısı operasyonu ile Antalya’nın paha biçilmez değerdeki 26 arazisi Varlık Fonu’na devredildi.
Fon’a devredilen hazine arazilerinin turistik tesis alanları olması dikkat çekici.
Hükümet, belli ki kaynak arayışı içinde, bu düşünce belirli oranda kabul edilebilir, ancak yangından mal kaçırırcasına, hem de Olağanüstü Hal(OHAL) kapsamında yapılması, yangından mal kaçırır gibi kamuoyunun bilgisi dışında yapılması ilginç ve düşündürücü..
Antalya, Varlık Fonu’na devredilen taşınmazlar konusunda ilk sırada bulunuyor.
Resmi Gazete’de yayımlanan 9756 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Antalya merkezinde Bahçelievler, Kemerağzı, Manavgat Sorgun, Çolaklı, Ilıca, Aksu ve Kemer’de Beldibi, Çamyuva, Kiriş’te tamamına yakını sahil kesiminde olan altın değerinde 26 Hazine arazisi Sayıştay denetimine tabi olmayan Varlık Fonu’na devredildi..
Pekala neden bu kadar hızla hareket edildi ?
Bu acele neden ?
Yanıtını bulmak elbette güç..
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki Antalya’nın taşı toprağı altın..
Varlık Fonu’na devredilen arazilerin değeri ise tahmin edilemeyecek kadar fazla..
Fon’a devredilen arazilerin rantçıların ağzını sulandırdığını biliyorduk..
Nasıl ve ne şekilde ele geçiririz diye çabaladıklarına da şahidiz..
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili birimlerinde kamp kuran sözde yatırımcıların bir gün beklentilerine yanıt bulacakları umudunu yitirmediklerini de kamuoyu yakından biliyor.
Biliyoruz da devir işleminin böyle bir gecede yapılacağından onların da pek bilgileri olmadığı gözleniyor.
Varlık Fonu’na devredilen arazilerin tamamı hazinenin..
Yani her Türk vatandaşının, her Antalyalının arazisi bunlar..
Elbette çok tartışılacak bu devir işi..
Değişik görüşler ortaya atılacak..
Belki de tansiyon çok yükselecek, doğal olarak yargıya taşınacak bu devir işleri..
Antalya’nın 26 altın değerinde arazisinin devredildiği Varlık Fonu Sayıştay denetimine tabi değil..
Yani hukuk yolları önemli ölçüde kapalı..
Devir ile özelleştirme yolunun açıldığı iddiaları var..
Hükümetin tıpkı devir işlemi gibi çok hızlı hareket ederek taşınmazları özelleştirme yöntemiyle satışa çıkaracağı da söyleniyor.
Böyle olursa Antalya’nın bu çok değerli alanları için yıllardır pusuda bekleyen, böyle bir kararı alkışla karşıladıklarından şüphe edilmeyen yerli ve yabancı ortaklı firmalar belki de gözden çıkardıklarının altında fiyatlarla bu alanlara sahip olacak, rüyalarını gerçekleştirme şansını bulacaklar.
Antalya için endişe verici bir gelişme bu..
Çünkü Antalya’nın merkezi ile birlikte yakın çevresinde pek çok alanın satılması ve imara açılması söz konusu olabilir…
Fon’a devri yapılan alanlar arasında ‘Antalya merkezi ve Bahçelievler’ de bulunuyor.
Şeytanın avukatlığını yaparsak akla öncelikle Antalya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi arazisi geliyor..
Konyaaltı Caddesi’ndeki bu okulun arazisi için önceden de planlama yapıldığı, burada çok amaçlı bir projenin söz konusu olduğu kamuoyunca biliniyordu ve Antalya yerel basını bu konuyu gündemde tutmaya çalışmıştı..
Konyaaltı Caddesi bulunan DSİ lojmanları ile ikinci kez ihalesi yapıldığı halde talipli çıkmayan dünyaca ünlü Konyaaltı sahili de Varlık Fonu’na ‘Bahçelievler’ ibaresi ile devredilen taşınmazlar arasında bulunduğu yönünde kuşkular var..
Aynı şekilde bir bölümü yıllanmış dava ile gündemde olan Meltem Mahallesi’nin hazineye ait bölümünün de bu kapsama girdiği iddiası söz konusu.
Neden bir gece yarısı, yangından mal kaçırırcasına devir için Kanun Hükmünde Kararname çıkarıldı kamuoyu haklı olarak bunu öğrenmek istiyor.
Antalya’nın dinamiklerinin hummalı bir hazırlık içinde olduğunu da vurgulamakta yarar var..