Kepez altından Varsak bölgesine, Varsak’tan Aksu ilçesine, Lara'dan Antalya merkeze,
Antalya'dan Konyaaltı’na kadar binlerce hektar olan arazi potansiyelini düşünelim.
Yazılı sınırları kapsayan binlerce dönüm arazinin su ihtiyacı yer altından yüzlerce kuyu marifetiyle sağlanmaktadır.
Yaz aylarında sürekli olmak üzere, diğer mevsimlerde de çimli alanlar, ağaçlar ve tüm bitki varlığı yer altından alınan sularla sulanmaktadır. Merak ediyoruz, ilgililer tarafından yer altından alınıp hesapsız kitapsız harcanan suyun envanterini yapan var mı... Bir yıl içinde kaç milyar metreküp suyun alınıp yerli yersiz kullanıldığının hesabi nedir, bilen var mı...
Bu ve benzeri nedenlerle; kaçak yahut ruhsatlı olarak binlerce kuyunun kazılan kuyularda kaç milyar metre küp alınıyor. Yer altından suların hoyratça alınması sonunda yer altında oluşacak boşluklar nedeniyle öncelikle çok katlı yapıların; boşalan zemin nedeniyle yan yatacağını, suni depremlerin oluşacağının hesap ve tasarımları yapılıyor mu?
Bölgemizde 6-7 yüz bin yataklı turizm tesislerinin, otel, motel ve tatil köylerinde açılan kuyulardan alınan milyonlarca metreküp suların orta ve uzun dönemde nelere mal olabileceğinin, nasıl sonuçlara neden olabileceğinin hesabı yapılıyor mu?
Yaşadığımız gezegende oluşma yolundaki küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği gibi tabiat olayları nedeniyle dünyanın nereye koştuğunu görebiliyor muyuz? Dünyayı saran kuraklık endişeleriyle toplumların neler yapması gerektiğini beyaz adam hatırlayabiliyor mu acaba...
Konu yalnızca bunlarla sınırlı değil. Alınan bilgilere göre Antalya ve çevresinde 600-700 civarında halı temizleyici esnafımızın bulunduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarımıza ve hesaplamalarımıza göre bir halı yıkamacı esnafımız bir günde 10-11 ton su kullandığı anlaşılmıştır. Günümüzde bir ailenin evsel ortanda aylık 4-5 ton su kullandığı bilinmektedir. Yani 4 kişilik bir aileye göre hesaplar yapıldığında, Antalya'da 600-700 halı yıkayıcısı esnafımızın bir günde harcadığı su 7000.000 tondur. Bir ayda kullanılan su ise 210.000.000 tondur. 210 milyon ton suyun çok önemli bir kısmının kaçak kuyulardan alındığı söylenmektedir. Aynı zamanda Antalya'da halı yıkayıcı esnafımızın bir ayda kullandığı suyun 52.500.000 ailenin bir aylık su ihtiyacı anlamına gelmektedir. İşte Kuraklığın, işte suni depremlerin ayak sesleri… 
Kentimizde bu işlerle ilgili, birinci ve ikinci derecede sorumlu kurum ve kuruluşlarımıza bu hesaplarımızı deklare ediyorum. Süratle bir su-nüfus ve esnaf envanteri yapılarak radikal kararlar alınmasında geç kalınmamalıdır. Her ay rutine dayalı faturalar düzenlenerek, tahsilat yapmakla bu iş bitmiyor. İnsanlığın kısa, orta ve uzun dönemli geleceğinin hesabı süratle yapılması kaçınılmazdır. Şu husus ta çok önemlidir: Halı yıkamada kullanılan asitli, kimyasal bulaşıklı sular alıcı ortamlara bilinçsizce deşarj edilmekte olduğu biliniyor. Halbuki söz konusu suların % 50 nispetindeki bir kısmı teknik yöntemlerle arıtılıp geri kazanılabilir. Bu sular Bahçe, arazi sulamalarında, hatta çalışan personeli banyo suyu, alarak kullanılabilir. Çevrenin ve alan temizliği için bir fırsattır. Anılan kirli sular derelere, göllere, araziye, benzeri yerler deşarj edilip çevre ve diğer doğal kaynaklar kirletilmemelidir.