Yeni bir Anayasa arayışı gündemde. Değişen koşullar, değişen ihtiyaçlar, beklentiler yeni bir toplumsal sözleşme, yani yeni bir anayasanın kabulü konusunu gündeme getirmekte. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP tarafından bu yönde çeşitli açıklamalar yapıldı. Bu konudaki tartışmaların süreceği görülüyor. Askeri darbe döneminin ürünü 1982 Anayasası’nın çeşitli maddelerinde bu zamana değin çeşitli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle Anayasa adeta yamalı bohçaya dönüştü. Uzmanlar birbiri ile çelişen maddelerin Anayasa’da varlığına işaret etmekte.
Cumhuriyetin 100. yılında toplumumuzun geniş bir kesimi tarafından benimsenecek devlet-toplum ilişkilerine zindelik kazandıracak sivil bir anayasaya sahip olabilecek miyiz?
Geçmiş yıllarda bu yönde bazı çalışmalar olmuş ancak sonuç vermemişti. Cemil Çiçek’in TBMM Başkanı olduğu yıllarda Çiçek’in Başkanlığı’nda mecliste bir komisyon oluşturulmuştu. Meclis’teki partilerin temsilcilerinden oluşan komisyon, pek çok maddede uzlaşı sağlamış ancak bazı maddeler üzerinde görüş ayrılıkları yaşanmış ve komisyon dağılmıştı.
Önümüzdeki süreçte benzer bir yöntem izlenebilir. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında partiler arası bir Anayasa Komisyonu oluşturulabilir. Anayasa uzmanlarından da teknik destek alacak Komisyon geçmiş deneyimlerin ışığında yeni bir metin hazırlama yoluna gidebilir. Bu metin üzerinde çalışırken Cumhur ve Millet İttifaklarının son dönemde hazırladıkları belgeleri de başvuru belgesi olarak değerlendirmeye alabilir. Bu çalışmalarda farklı anlayışların temsil olacağı komisyonda uzlaşma kültürü önem taşımakta. 100. Yılda, kaidesi Cumhuriyetin ilkeleri ve demokratik birikim olacak sivil, kuşatıcı, özgürlükçü, koruyucu, sosyal, siyasi ve ekonomik demokrasiyi güvence altına alan laik, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayanan bir anayasa üzerinde bir uzlaşı sağlanabilir mi? Neden olmasın?