1 Mayıs İşçi Bayramı bütün
yurtta, meydanlarda, caddelerde hiçbir olay çıkmaksızın kutlandı. Evine ekmek
götürebilmek için her gün en ağır iş koşullarında çalışan ve bu uğurda canını
veren binlerce işçimizi de saygıyla, sevgiyle andık.
Demek ki bu ülkenin güvenlik ve
istihbarat güçleri önceden alacağı önlemlerle güvenliği tam olarak
sağlayabiliyor. Bayramda çalışan güvenlik görevlilerine ve tüm diğer işçilere
de buradan selam ve sevgi gönderiyoruz.
İşçi Bayramı ve baskın seçim
gündemi kapladığı için bir konu adeta birkaç günde unutuldu gitti: Cumhuriyet
Gazetesi mahkûmiyetleri!
“Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu
Başkanı Akın Atalay hakkında Mahkeme, Akın Atalay'ın silahlı terör örgütüne üye
olmamakla beraber yardım etmek suçlamasıyla açılan davada 6 yıl 6 ay hapisle
cezalandırılmasına, 1/6 oranında indirilmesine ve neticeten 7 yıl 13 ay
cezalandırılmasına hükmetti.
Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi
Orhan Erinç için ise Orhan Erinç'in 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına karar
verildi. Gazeteciler, Murat Sabuncu'ya 7 yıl 6 ay, Kadri Gürsel'e 2 yıl 6 ay, Güray
Öz'e 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Mahkeme, Önder Çelik, Musa Kart,
Hakan Kara ve Mustafa Kemal Güngör 3 yıl 9'ar ay hapisle cezalandırılmasına,
Aydın Engin'e 7 yıl 6 ay, Hikmet Çetinkaya'ya 6 yıl 3 ay, Ahmet Şık'a 7 yıl 6
ay hapis cezası verilmesine hükmetti.
Cumhuriyet çalışanı Emre İper'e de 3
yıl 9 ay, neticeten 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Mahkeme heyeti Kadri Gürsel için oy
çokluğuyla, diğer tüm sanıklar için oy birliğiyle karar verdi.”(*)
Bu karar Türkiye’nin hukuk tarihine;
iktidara karşı yayın yapan bir gazetenin yöneticisinden yazarına; yazarından
karikatüristine ve hatta muhasebe işçisine kadar “tekmilini birden”
cezalandıran kara bir sayfa olarak geçecektir.
Seksen iki yaşında 6 yıl 3 ay hapis
cezasına çarptırılan Orhan Erinç’in kim olduğuna bir bakınız:
“1936 da doğdu. Özel
Gazetecilik Okulu'nu bitirdi. Ardından Son Posta'da muhabir olarak gazeteciliğe
adım attı. Yeni Sabah, Gece Postası, Güneş, Cumhuriyet, Türk Haberler Ajansı ve
Hürriyet'te muhabirlik, istihbarat şefliği, yazı işleri müdürlüğü, yayın
danışmanlığı gibi mesleğin hemen tüm dallarında görev yaptı. Türkiye
Gazeteciler Sendikasından 1983'te Yönetim Kurulu Üyesi olarak başladığı
sendikacılık yaşamını 1989-1995 arasında yaptığı genel başkanlıkla noktaladı.
TGC'den 8 kez gazetecilik başarı ödülü, Türk Dil Kurumundan da 1976 da
"Basın Dil Ödülü" aldı. Orhan Erinç 2001 yılından bu yana TGC
Başkanlığını yürütmektedir. 1993 yılında Genel Yayın Danışmanı olarak döndüğü
Cumhuriyette 'Geçmişten Geleceğe' adlı köşede yazılarına devam etmektedir”(**)
Yani Türkiye’nin en seçkin, en
deneyli, en değerli gazetecisidir.
Musa Kart ise karikatürlerine ve
buluşlarına hayran olduğum büyük bir sanatçıdır. Diğerlerinin yüksek
niteliklerini ayrı ayrı yazmaya yerimiz yeterli değil…
Türkiye’de tarafsız gazetecilik
yapan “Doğan Medya Grubu” , TV ve Radyolarıyla birlikte adeta susturuldu…
Birkaç gün önce, Hürriyet
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila istifa etti. Aydın Doğan kendisine verilen dünya çapında
büyük ve insafsız vergi cezasından sonra buraya kadar dayanabildi. Tam da
Türkiye’nin tek adam rejimi oylamasından önce pes etti…
FOX TV’nin başarılı haber spikeri
İsmail Küçükkaya hakkındaki mahkûmiyet kararı da gazeteciliğin iktidarın ağır
baskısı altında olduğunu açıkça gösteriyor…
Unutmayalım ki özgür basın yoksa
demokrasi de yoktur…
Bunları düşününce, zaten yüzlerce
kadın işçinin katliamından doğan Bir Mayıs İşçi bayramı, tam hüzne dönüşüyor.