Bu sözüm ve devamı çok önemlidir, sakın yanlış tercüme eden olmasın.
Ben, yönü kıbleye olan bir ailenin evladıyım. Bizim köyde 7 yaşındaki çocuklar namaz kılmaya, 10 yaşında da oruç tutmaya başlarlardı. Bizim köyde hırsız yoktur, kadınını canına kıyan, çocukları taciz eden bir ferde rastlayamazsınız. Cuma günleri köyün camisinde narin ve nazik bir sesle ezan okunur, halkımız da huşu içinde o ezan sesini dinler, insanlar camiye girer ve hutbeye çıkan hoca efendinin dini söylemlerini can kulağı ile dinleyerek namaz kılınırdı.
Kimsenin kimseye kötülük yapmadığı, saygı, sevgi kokulu toplumsal bir yaşam sürüp giderdi. Bize Müslümanlığı böyle öğretmişlerdi.
Tarikat-cemaat, farklı din tacirleri bu ahlaki terbiye ve dinsel projelerin neresinde bulunuyorlar sözler misiniz? Din ve siyasal İslamcılık ne anlama geliyor, masum İslam kavramı ne hale getirildi. Dinin kutsiyetini göz ardı ederek Müslüman halk üzerinde nifak yaratarak, dinsel projeler üreterek toplumu parçalama yöntemleri üzerinde oyun kurma, ayrımcılık, bölücülük, İslami kuralların, yahut büyük kitap Kuran-ı Azimüşşanın hangi ayetinde yer almaktadır? Ahlak ve ahlaki değerin bütünü, Müslümanlığın dört mevsim yeşil kalan ağacı gibidir. Bazı insanlar yüksek sesli ezandan evlerini satıyor. Gelelim ezan istismarına: Ben onurlu eğitim kurumlarında, üniversitelerde halkın sağlıklı yaşamıyla ilgili konularda yıllarca eğitim almış bir bireyim. Eskiden ezan, belli ses yüksekliğinde okunarak Müslümanlar camiye davet edilirdi. Hiçbir Müslüman ezana namaza dini söylemlere asla karşı olamaz.
2010 yılında çıkarılan bir yönetmelikle her türlü gürültü kaynağının denetimi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlık kuruluşlarına ait olduğu halde, çıkarına yönetmelikle bu denetim yetkisi bakanlıktan alınarak müftülüklere verilmiştir. Azı camilerimiz çifte minarelidir. Minarelere en az 5 ve beşer adet yüksek ses kapasiteli hoparlörler monte edilerek müezzin efendiler yüksek perdeden ezan okurken hoparlörlerden çevreye 90 dB /A seviyesinde, dayanılmaz şekilde, duyu sistemimizi, sinir hücrelerini tahrip eden, zamanla insanları sağırlaştıran bir ses düzensizliği içinde her beş vakit namazda halk bezdirilmekte, halkın ezana ve camilerimize karşı tavır aldırtan, camilerden caydıran bir ezan okuma modası başlatılmıştır.
Ezan, camilere halkın daveti, dini bir çağrıdır. Son 8 ayda yaptığım bir araştırmayla, düzensiz ve yüksek sesle okunan ezan nedeniyle, yalnızca bir camiden cayan Müslüman sayısı 478 kişidir. 2872 sayılı yasa özünde ve 1593 sayılı U.H.K. ara hükümleri şehirlerde sanayi bölgelerinin dışında 80 dB/A gürültüye izin vermemektedir. Müftülüklerin gürültü ölçer sonometri cihazı, ilgili mühendisi ve teknik ekibi yoktur. Karar yanlıştır, ilgili hukuka ve bilime aykırıdır. Söz konusu yönetmelik revize edilmelidir.
Ezan sopa gibi düşünülmesin, halk camilerden uzaklaştırılmasın. Lütfen dikkat…