Sevgili kardeşlerim;
Salih, Mahir, Burhan, Tuğrul ve Veli 24 Haziran günü seçim sonuçları ile
ilgili son durumu görmek için geldikleri Antalya Adliyesi’nde olaylı gecede
yaşananlardan dolayı tutuklandı…
Suçları, oylarının akıbetini
öğrenmek mi…
Oylarına sahip çıkmak
için adliyeye gelmek mi…
Gördükleri
hukuksuzlukları haykırmak mı?
Ne zamandır, bu kadar tahammülsüz olduk…
Uzun zamandır, maalesef…
Hatırlayın memleketimizde ekmek almak için bakkala giden yavrularımız evlerine bir daha
dönemedi…
Sokağa çıkıp demokratik haklarını kullanmak isteyen bilmem
kaç vatandaşımız şiddete maruz kaldı…
Daha geçenlerde liseli
gençlerimiz adeta linç edildi…
Eylem yaptılar, diye…
Aydınımız tutuklu…
Gazetecilerimiz
tutuklu…
Vekillerimiz
tutuklu…
Aslında yoldaşlarım, kardeşlerim geleceğimiz tutuklu…
Yasaklarla mücadele için gelenlerin yasakları o kadar çok, o
kadar adaletsiz ki pankart açan,
konuşan, yazan, araştıran, sokağa çıkan tutuklu…
Ama her karanlığın ardından, güneş yeniden doğar…
Doğacaktır da…
Ne karanlıklar gördü memleketimiz de yine de teslim olmadı…
İşte bugünler de böyle geçer…
Pes etmek yok…
Küsmek yok…
Kırılmak yok…
Kırmak yok…
Hacı Bektaş Veli'nin dediği gibi; “Bir olalım, iri olalım, diri olalım.”
Safları sıklaştırma zamanı…
Bir olma, birlik olma zamanı…