Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Yerel GÜNDOĞMUŞ KÖYLÜLERİ AYAKTA! “BAŞKA TOPRAĞIMIZ YOK!" 

GÜNDOĞMUŞ KÖYLÜLERİ AYAKTA! “BAŞKA TOPRAĞIMIZ YOK!" 

Antalya’nın Gündoğmuş İlçesi’nde bulunan Karadere, Senir ve Kozaağacı köyü sınırları içerisinde yapılmak istenen taş ocağı girişimine karşı Harmancık mevkiinde toplanan bölge halkı ellerinde “Orman katliamına hayır! Su kaynaklarımıza dokunmayın! yazılı pankartlarla eylem yaptı. Topraklarına yüzlerce maden arama ruhsatı başvurusu yapıldığını öğrenen köylüler doğa tahribatını engellemek ve yaşam alanlarına sahip çıkmak için hep birlikte ses yükseltti. 

7 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
GÜNDOĞMUŞ KÖYLÜLERİ AYAKTA! “BAŞKA TOPRAĞIMIZ YOK!" 

Maden Ocağı tehdidiyle karşı karşıya kalan Gündoğmuş köylüleri 26 Kasım Cumartesi günü Harmancık mevkiinde toplanarak taş ve maden ocağı ruhsatı başvurularına karşı eylem gerçekleştirdi. Bölge halkı, “Doğamıza sahip çıkmazsak yaşama, barınma şansımız ortadan kalkacak. Çünkü başka köyümüz ve toprağımız yok” diyerek köylerinde taş ve mermer ocakları istemediklerini, yaşadıkları topraklarda doğa katliamına seyirci kalamayacaklarını söyledi. Eyleme bölge halkı ve mahalle muhtarlarının yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Aydın Özer, KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez, Antalya Büyükşehir Belediyesi Muhtar İşleri Daire Başkanı Cihangir Yılmaz, Gündoğmuş Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı ve vekili Ali Gülen, Belediye meclis üyeleri, İkizdere Çevre Derneği, avukatlar ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

_DSC0496

“GEÇİM KAYNAĞIMIZI KAYBETMEK İSTEMİYORUZ”

Gündoğmuş bölge halkı adına basın açıklamasını yapan Köprülü Köyü Muhtarı Ayhan Yılmaz, "Gündoğmuş köylerinde taş ve mermer ocakları yapımlısını istemediklerini söyledi. Muhtar Ayhan Yılmaz, "Derelerimiz, ormanlarımız, sit alanlarımız kısaca doğamız çevresel etkileri düşünülmeyen, sadece kar odaklı politikalarla yok ediliyor. Köylünün yaşam alanları her geçen gün daraltılıyor. Son yıllarda hızla yaygınlaştırılan taş ocakları, mermer ocakları doğaya olduğu kadar, bizlerin ve çocuklarımızın sağlığını da derinden etkiliyor. Bizler geçimini tarım ve hayvancılıkla yapan köylüler olarak geçim kaynağımızı taş ocakları yüzünden kaybetmek istemiyoruz" dedi. 

_DSC0410

“DAĞINA TAŞINA GÖZ DİKİLDİ”

Yılmaz, "Aldığımız duyumlara göre Gündoğmuş ilçesi sınırları içerisinde çok sayıda taş ocağı açılması için süreç başlatılmıştır. Daha yakın bir tarihte ormanlarının büyük bir bölümünü yangınla kaybetmiş bir ilçenin dağına, taşına göz dikilmiş olması asla kabul edilemez. Dağlarımızda, yaylalarımızda taş ocağı ve mermer ocağı arayışı içerisinde olan şirketlere sesleniyoruz. Yaşamımızı kısıtlayacak bu tür girişimlere Gündoğmuş halkı olarak kesinlikle izin vermeyeceğiz. Buradan bu izinleri veren yetkililere de sesleniyoruz Köylerimizi korumak için bütün yasal, hukuki ve demokratik tepkimizi göstereceğiz" diye konuştu. 

_DSC0385-1

“BAŞKA TOPRAĞIMIZ YOK"

“Bugün burada Karadere Köyü sınırları içerisinde yapılmak istenen taş ocağı girişimine karşı toplandık” diyen Yılmaz konuşmasında,  “Gündoğmuş’un bütün köylerine yapılmak istenen taş ve mermer ocaklarına karşı ortak mücadelemizi yürüteceğiz. Elbette bizler doğamıza sahip çıkmazsak yaşama, barınma şansımız da ortadan kalkacaktır. Çünkü başka köyümüz ve toprağımız yok” cümlelerine yer verdi.

_DSC0393

"SEYİRCİ KALAMAYIZ"

"Yaşadığımız topraklarda bu doğa katliamına seyirci kalamayız. Hep birlikte sesimizi yükselteceğiz" diyen Yılmaz, "Mermer ve taş ocaklarına karşı daha önce kazanılmış onlarca emsal davalar var, Narağacı Köyü’ne yapılmak istenen ve yargının dur dediği dava bunlardan bir tanesidir. Demek ki hukukta burada yanlışa ‘Dur’ diyor. Gündoğmuş endemik bitkilerin, yaban hayatının, sit alanlarının ve tarihi dokunun korunması gereken ülkemizin önemli yerlerinden birisidir. Bu değerler hepimizin ve hep birlikte sahip çıkmakta bu nedenle önemlidir. Doğa hepimize gerekli, taş ocakları ise şirketlerin karlarını artıracak. Biz sonuna kadar doğamız için nöbette olacağız. Buradan bir kez daha sesleniyoruz Gündoğmuş’un doğasından ellerinizi çekin" diyerek eyleme katılan bölge halkına destek olan, ilçe dışından desteğe gelenlere teşekkür etti. 

_DSC0455

“MADENLERE DEĞİL TALANA KARŞIYIZ”

Köylülere destek vermek ve doğaya sahip çıkmak için Gündoğmuş'a gelen Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili ve TBMM Çevre komisyonu üyesi Aydın Özer ise, “Biz madenlerin çıkarılmasına karşı değiliz. Yeraltı zenginliklerimiz çıkarılsın ve ekonomiye kazandırılsın istiyoruz ama talana karşıyız. Yerleşim bölgelerinin su kaynağı olduğu yerlere arama ruhsatının verilmesi bile duyarsızlık. Eğer işletme ruhsatı verilirse birçok yerleşim yeri susuz kalır. Bu en büyük tehlikedir. Kuraklığa giden bir dünyada su kaynaklarımızı korumamız gerekirken, geçen yıl büyük bir yangın yaşamış bu bölgeye, maden ruhsatı verilmesi kadar akıl dışı vicdan dışı bir konu olamaz. Buradan Gündoğmuş’tan sizlerle beraber Şehircilik Çevre Bakanlığına sesleniyorum. Arama ruhsatlarını iptal edin. Gündoğmuş’ta yaşam sürsün istiyoruz” diye konuştu.

“HER TÜRLÜ ÇALIŞMA ENGELLENMELİ”

Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren adına konuşma yapan Gündoğmuş Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı ve Başkan vekili Ali Gülen ise “İlçemiz sınırları içerisinde çok sayıda maden arama ruhsatı alındığını öğrendik. Bu günlerde bir firmanın Karadere, Senir, Kozağacı mahallelerinin sınırlarının kesiştiği noktada numune alma çalışmaları yaptığını tespit ettik. Konuyla ilgili olarak çalışma yapılan yer üç mahallenin ve ilçe merkezinin halen içme suyu olarak kullandığı, su kaynakları bölgesinde olduğu için ve kaynakların yok olması tehlikesine maruz kalacağı için, bilimsel çalışma yapılmayan tarihi eserlerin bulunduğu örtülü bir tarihin tahrip olması söz konusu olduğu için, korunan asırlık anıt ağaçların bulunduğu özgün bir orman arazisinin kaybolma riski olduğu için, ilçemizin en önemli değerlerinden ve zenginliklerinden olan endemik bitki örtüsü ve yaban hayatı yok olacağından, maden ocaklarıyla ilgili her türlü çalışmanın engellenmesini istiyoruz. Bu konuda resmi makamlara ve yetkilileri bilgilendirip, yasaların ön gördüğü şekilde mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.

_DSC0421

“KORUMAK BİZLERE DÜŞÜYOR”

Eylemde söz alan Narağacı Mahalle Muhtarı Niyazi Yiğit ise, “Narağacı için mücadele ettim kazandım ama hala o dağlarda dolaşıyorlar. Bizlerin bilgisi olmadan bu tür başvurular devam ediyor. Ama biz bunun hakkından geleceğiz. Mücadele edeceğiz ve asla izin vermeyeceğiz. Bizim Gündoğmuş’umuz dünyanın 17’inci temiz havası olan bir ilçemizdir. Böyle güzel bir ilçemizi korumak elbette bizlere düşüyor” dedi.

_DSC0499

“SUYUMUZU KAYBETMEK İSTEMİYORUZ”

Senir Mahalle Muhtarı Durmuş Ali Yıldız ise, “Burası Harmancık. Bu yolun üstünde 72 tane yayla var. Bizim bin yıllık ağaçlarımız sadece bu dağda kaldı. Karadere’nin, Gündoğmuş’un su kaynakları hepsi bu dağın altından geçiyor. Biz bu suları bu mermer ocakları yüzünden kaybetmek, yerinden oynatmak istemiyoruz. Onun için yetkililere sesleniyoruz. Ormanlarımızı kaybetmek istemiyoruz” dedi. Güneyyaka Mahalle Muhtarı Muzaffer Ataseven ise, “Burası yaylacıların göç yolu. Güneyimiz yandı bir tane kuzey kaldı. 7 mahalle kaldık burada. Gördüğünüz bölge tamamen yeşil. 2019-2020 yılları arasında biz bu mücadeleyi verdik ve kazandık. İnşallah bu mücadeleyi de kazanacağız” ifadesini kullandı.

_DSC0412

“BİR AVUÇ RANTÇIYA İMKAN VERMEYECEĞİZ” 

Çevreci Mevlüt Güven ise yaptığı konuşmada, “Gündoğmuş aslında bir saklı cennet. Bu toprakları korumak için buradayız. Geçtiğimiz yıl ormanlarımız yandı, ciğerimiz yandı. Gündoğmuş, Manavgat, Alanya ormanlarının yüzde 48’i yangından hasar gördü. Ot bitmeyen dağlara döndük. Bunları kurtarmamız lazım. Şimdi elimizde kalan ormanlarımızı bir avuç rantçıya peşkeş çekilmesine imkan vermeyeceğiz. Çünkü kalan ormanlarımızda giderse bizden sonra gelecek nesiller ormansız, topraksız, susuz, hayvansız kalacak. İş işten geçmeden tepkimizi koyup önlemeye çalışacağız” dedi.

_DSC0463-1

“KİMSE BURAYA ÇAPA VURAMAZ”

Eyleme katılan ve doğanın talan edilmesini istemediklerini söyleyen kadınlar ise, “Burası Toroslar. Kimse buraya çapa vuramaz. Biz yokluğu da biliriz, varlığı da. Burada biz varız. Bir avuç çapulcuya veremeyiz burayı. Dünyanın en güzel ormanı burada. Kime veriyorlar. Biz ülkemiz için yaşarız. Ülkemizi kimseye vermeyiz. Köylerimiz yandı, evlerimiz yandı. Bizim yeşil yaprağımız burada kaldı. HES’le nasıl mücadele ettik kazandıysak aynı bu mermer ocaklarında da hep beraber mücadelemizi vereceğiz. Birlikte kazanacağız. Asla ama asla dağlarımıza taşlarımıza kimsenin elini sürdürmeyeceğiz” dedi. 

_DSC0485-1

“DOĞANIZ KATLEDİLECEK” 

İkizdere Çevre Derneği adına konuşan Süleyman Baş ise, “İkizdere’ye taş ocağı yapıldı. Orada mücadelemiz hala sürüyor. İkizdere de burası gibi. Böyle eşsiz bir yerde. İçme suyunu aldığımız yeri besleyen dereyi kuruttular. Su veriyorlar ama bu su çamurlu geliyor. Eğer buraya taş ocağı yapılırsa yaşam alanlarınız ortadan kalkacak. Doğanız katledilecek. Biz bunu gördük, görüyoruz ve yaşıyoruz. Onun için her şekilde taş ocaklarına karşı mücadele etmek gerekiyor. Hep birlikte mücadele edersek ancak bunların önünü alabiliriz” dedi.

HABER/FADİME YİĞİT

_DSC0483

_DSC0458

_DSC0444

_DSC0487-1

_DSC0491

_DSC0475

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Kepez’in sultanları finale hazırlanıyor

Kepez’in sultanları finale hazırlanıyor