Siyaset, halka hizmet için bir araçtır. Tüm siyasilerin ve seçilmişlerin temel görevi de halka hizmettir. Yine kamu idaresinde yer alan atanmışlar da hizmet için vardır. Ancak seçilmişlerin ve atanmışların bir araya geldiği il özel idarelerinin her dönem var olan ama bu dönem kadar da yoğun olmayan ‘siyasi baskılar’ ve bir takım ince hesaplar nedeniyle önü tıkanıyor…

Bu sadece Antalya’nın sorunu değil, genel bir sorun. Ancak Antalya’da yaşayan ve Antalya İl Özel İdaresi’nde yer alan biri olarak elbette Antalya üzerinde duracağım…

Evet, oldukça özverili bürokratlar ve personelle Vali Ahmet Altıparmak başkanlığında güzel işler yapılıyor. Tünektepe de bence bunların en başında…

Ancak 3 parti grubunun, 1 DP ve 1 bağımsız üyenin olduğu Antalya İl Genel Meclisi’nde CHP-MHP koalisyonunun olması Türkiye’de iktidar olan AKP’nin yerelde iktidar olamayışına neden oluyor ki bu da AKP’de rahatsızlık yaratıyor…

Zaman zaman basına da yansıyan çekişmeler oluyor. İdarenin yaptığı işler, sahiplenilmeye CHP-MHP saf dışı bırakılmaya çalışılıyor…

Oysa bugüne kadar 3 bin karar aldık ve neredeyse tamamı HES ve bazı konular dışında oybirliğiyle alındı. O zaman yapılan iş ortak. Sonra sadece meclisin değil ki yatırım. Meclis karar organı. Bir de yürütme ve icra makamı var. Sonra onay makamı Valilik…

Yani işçisinden memuruna, Vali’den meclis üyesine kadar hepimizin emeği var yatırımlarda. O nedenle sahiplenmek yanlış…

Sonra  genel iktidar olmadan kaynaklanan gücün yerelde bürokrasi üzerinde kullanılmaya çalışılması ve Ankara’dan telefonlarla hizmet yaptırılmaya çalışılması Meclis’e ve bürokratlara hakarettir…

İdare, alınan kararları uygular. Meclisin aldığı kararlar da esastır. Özel isteklerin idareye yaptırılmaya çalışılması çok yanlış…

Ve en hassas nokta. Son dönemde köylere çıkartma yapan AKP’li milletvekillerinin ‘’Biz il genel meclisinde iktidar değiliz. Sizin yolunuzu, suyunuzu MHP-CHP yapmıyor. Ama biz KÖYDES’ten yapacağız’’ gibi söylemlerde bulunulması hiç ama hiç hoş değil…

Yoksa KÖYDES’i gerçekten de AKP mi yönetiyor?

Ya da sırf siyasi tercihleri nedeniyle bazı ilçelere, köylere yapılacak yatırımların aksatılması için çaba harcanması tasvip edilemez…

Halk nihayetinde her şeyi görecektir. Bunun hesabını da sandıkta soracaktır…

Ama anlayamadığım halka hizmet sözüyle seçilenlerin hizmeti engellemeye çalışması, aksatması…

Acaba vatandaşın suyunu, yolunu engelleyerek siyaset yapanların vicdanları rahat mı?

Sırtında yıllardır su taşıyan, eşeklerle su götüren vatandaşın yüzüne sıkılmadan bakabiliyorlar mı?

Dilerim bu yanlıştan döner herkes…

Yoksa vatandaş cezalandırılmaya devam edecek…