Antalya'nın dağlık ve engebeli araziye sahip yaylalarında kurdukları obalarda ve çadırlarda yaşayan yörükler, özenle besledikleri, her birine isim verdikleri keçilerini şölen havasında kırkıyor. Kırkım sonrasında kirmenle çevrilerek ip haline getirilen ve tezgahlarda elle dokunan keçi kılı da hediyelik eşya, çuval, çanta, halı, kilim ve dekoratif malzemenin yanı sıra kışın soğuktan yazın sıcaktan koruyan çadırların yapımında kullanılıyor.
KEÇİ KILINDAN EL EMEĞİ
Manavgat
ilçesine bağlı Gebece Mahallesi'nden Akseki'nin Kaklıktaş Yaylasına çıkan
Yörüklerden 69 yaşındaki Duran Topaca, her yıl mayıs ayı sonlarında yaylalara
çıktıklarını, atalarından kalan kıl keçisi yetiştirme geleneğini yaşatmaya
çalıştıklarını söyledi. Topaça şu bilgileri paylaştı:
“Burada
gelinlerim oğlanlarım, torunların ve hayvanlarım ile yaşıyoruz. Ata mesleği
olan hayvancılık mesleğini sürdürüyoruz. Yaylaya çıktığımızda Temmuz ayı
girince kıl kesme zamanı gelir. Önce genç keçilerden başlıyoruz. Sonra
büyüklerinin kıllarını kesiyoruz. Bu mesleğimiz atalarımızdan beri süre
geliyor. Yaklaşık 15 gün sürüyor. Yılda bir kez bu işi yapıyoruz. Çünkü
hayvanların biti piresi kalmaz. Daha iyi etlenir.
KÜLTÜR YAŞIYOR
Keçi
kırkımının, yörüklerin geleneklerinden sadece bir tanesi olduğuna değinen
Topaca şöyle konuştu: “Bu işlem keçilerin sağlığı için çok önemli. Hayvanların
et ve süt açısından verimini de artırıyor. Tıraşlanan keçi yaz sıcaklarından en
az derecede etkilenerek, yaz mevsimini sağlıklı geçiriyor. Ailem ve ben bu
geleneği halen sürdürüyoruz. Böylelikle Yörük kültürümüzü de yaşatmış oluyoruz.
Keçi kılları daha sonra çadır, dokuma kilim, çul gibi geleneksel Yörük eşyalarının
yapımında kullanılıyor.”
Yörüklerden
Selli Topaca ise kıl kırkma işlemini Kırkılan keçi kılının daha sonra kirmenle
eğrilip ip haline getirildiğini aktaran Topaca şöyle devam etti: "Bu ipler
yine el tezgahlarında dokunarak iplerden çeşitli desenlerde, boyutlarda halı
kilim, çuval, heybe yapılır. Çadır bezi olarak da imal edilir. Çadır bezleri
uygun ölçülerde kesilip çadır kurulur. Ama keçilerin rahatlaması için mutlaka
kıllarını kesmeliyiz. Mallarımız rahatlaması lazım. Kılları kesilince vücudu
dinleniyor. Çocuklar gibi seviniyorlar.”
KADIN ERKEK BİR ARADA
Selli
Topaça, keçi kırkma işlemini de şöyle anlattı:
"Kıl
kesme işini kadın erkek, çocuk herkes birlikte yapıyoruz. Bize torunlarımız
bile yardım eder. Bir kişi keçiyi tutuyor, diğeri “kırklık” denilen özel
makasla keçilerin kılını kırkıyor. Kırkılan kıllar önce yere dökülüyor ardından
toplanarak, çuvallara dolduruluyor ve kilosu 1-1,5 liradan satıyoruz."
Yörüklerden
Ramazan Topaça ise bu mevsimde keçilerin kılı mutlaka tıraş edilmesinin önemine
dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Keçinin kılının kırkılması, keçinin
vücudunu dinlendirir. Kılların arasındaki bit, kene gibi yabancı haşerelerin
temizlenmesini sağlar. Vücudun örtüsü olan kıllar yenilenir. Keçinin sağlıklı
ve verimli olmasını sağlar. Etlenir ve eti lezzetli olur. Kıl kesim işi 10-15
gün devam eder. Eskiden keçilerin kullarını değerlendirirdik. Çuval, çul
dokunurdu. Yeni nesil artık bunları yapmıyor. Alan olursa da kilosunu 1-1,5
liradan satıyoruz.”
(İHA)