Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Hoşgörüsüzlük ve hoşgörü eksikliği !
Yakın geçmişimiz ne yazık ki korkunç, hoşgörüsüzlük olaylarıyla ve korkunç anılarla doludur....Maraş Alevi Katliamı'nda bir kadın kocasına "Beni sen öldür! Onların eline bırakma" demiştir...
Kahramanmaraş'da 19 - 26 Aralık 1978'de Alevilere yönelik pogromda önce Alevi vatandaşların ev ve işyerleri işaretlenmiş sonra da Alevilere ait 200'ün üzerinde ev ve 100'ün üzerinde işyeri yağma edilmiştir...Resmi rakamlara göre en az 120 insan öldürülmüştür...
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Türk Çiftçisi, temel gıda ürünlerininin nihai tüketicisini sübvanse eder hale gelmiştir yani dolaylı yollarla çiftçinin cebinden alınan para gıda tüketenlerin cebine aktarılmaktadır...Bu haksız kazançtır...Çiftçi süt veren hayvanını bu nedenle mezbahaya göndermiştir...Her yıl milyarlarca dolarlık kırmızı et yurt dışı ülkelerden ithal edilmektedir...Türkiye'nin gıda güvenliği yoktur...Kendi halkını kendi tarım ve hayvancılık ürünleriyle besleyebilen eski Türkiye çok uzak geçmişte kalmıştır! Gün geçtikçe tarım sektörü elemanları başka sektörlere kaçmaktadır, geçiş yapmaktadır...
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Ülke zenginliklerinin ve varlıklarının küçük bir azınlığın elinde toplanması...
HaberTürk'te Ahmet Hamdi Girgin'in 6 Mart 2024 tarihli haberi: İngiliz gayrimenkul danışmanlık firması Knight Frank'in '2024 Servet Raporu'na göre; 2023'te önceki yıla göre oransal olarak en çok ultra zengin artışı Türkiye'de yaşandı. 30 ülke arasında yüzde 9,7'lik artışla zirvede yer alan Türkiye'de 2022'de 30 milyon doların üzerinde serveti bulunan kişi sayısı bin 761 iken 2023'te bin 932 kişi bu klasmana yükseldi.Faiz oranlarındaki değişim, ABD ekonomisinin performansı ve hisse senedi piyasalarındaki yükselişle küresel servet büyüdü. UHNWI (Ultra High Net Worth Individual) olarak tabir edilen ultra zenginler, yüzde 4,2 artarak dünya genelinde 626 bin 600 kişinin üzerine çıktı. 30 ülke arasında yüzde 9,7 ile en çok Türkiye'de ultra zengin sayısında artış yaşandı. 2022'de 30 milyon doların üzerinde serveti bulunan kişi sayısı bin 761 iken 2023'te bin 932 kişi bu klasmana yükseldi. Türkiye'de ultra zengin oranı milyonda 23 olarak ortaya çıkıyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
İfade özgürlüğü yoktur! Eleştiri özgürlüğü yoktur!
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Hukuk devleti anlayışının terk edilmesi ve Adalet arayanların gün geçtikçe artması!
Yakınları için adalet arayışında olan kişilere toplumumuz fakatsız, ancaksız, lakinsiz, amasız ve % 100 ittifak halinde destek sunmayı ne yazık ki başaramamaktadır...
Sivas Madımak katliamı da bu olaylardan ilk akla gelenidir...
Zaman aşımı gerekçesiyle suçlular affedilmektedir...Devlet kurbanlardan yana taraf olmamaktadır...Suçlulara çeşitli ceza hafifletici ve ceza affedici kılıflar hediye edilmektedir, sunulmaktadır...
Azınlıkların hakları her dönemde çiğnenmiştir!
Hrant Dink'in 1915 Ermeni sürgününü eleştirmesi onu öldüren katilin affedilmesi için bir gerekçe haline getirilmiştir...
Suikast, bombalama, cinayet gibi saldırılar dahi tam olarak aydınlatılamamakta, adalet labirentlerinde belirsizlik ve karanlık içinde bekletilmektedir...
En önemlisi de geciken adaletin en önemli adaletsizlik olduğu unutulmaktadır!
Hayatını kaybedenler neden hayatını kaybetmiştir, kayıplara karışanlara neler olmuştur ya da kaza mı cinayet mi ihmal mi olduğu tam olarak belirlenemeyen ölümlü olaylar gerçekte nasıl gelişmiştir? Maden, fabrika, inşaat, iş, trafik kazalarında hayatını kaybedenler, canı feda edilenler, ölüme terk edilenler birinci sınıf vatandaş değil midir?
Rabia Naz, Gülistan Doku, Sinan Ateş, Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu, Onat Kutlar, Berkin Elvan, Metin Göktepe, Oğuz Arda Sel, Yasemin Cebenoyan, Muhsin Yazıcıoğlu, Gaffar Okkan
ve burada adını sayamayacağım on binlerce kurbanın olaylarındaki ihmaller nelerdir?
Tam olarak nasıl geliştiği hiçbir şekilde netlikle, şeffaflıkla aydınlatılamayan olaylarda hayatını kaybedenlerin yakınlarına, yani yakınları için adalet arayan kimselere toplumsal dayanışma ve destek % 100 ittifakla neden bir türlü sağlanamamaktadır?
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Kontrolden çıkan ekonomi!
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Türkiye'de gıda fiyatlarının son bir yılda yüzde 71 artması...
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Kira fiyatlarının asgari ücretin üzerine çıkmasıysa dar gelirli ailelerin ve bireylerin barınma sorunu haline gelmiştir...
Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel ve en hayati sorunları nelerdir?
Vatandaşların haklarını aramak ve savunmak için gerekli duyarlılığa sahip olmaması...
Kürtaj, emeklilik maaşı, sosyal güvence, sağlık güvencesi ve desteği, hafta sonu tatili, yaz tatili, belediye başkanı, milletvekili, bakan, başbakan, devlet başkanı seçme ve seçilme hakkını özellikle kadınlar İngiltere, ABD, Fransa gibi ülkelerde bile büyük mücadeleler vererek kazandılar...
Emily Wilding Davison, Emmeline Pankhurst ve
Katharine Martha Houghton Hepburn gibi önderler çıkardılar....Şehitler verdiler....
Suffragette (2015) bu mücadeleyi en iyi özetleyen filmdir...
Bugün Afganistan'da kadınların eğitim görmelerine ve eşlerinden habersiz dışarı bile çıkmalarına izin vermeyen bir zihniyet yönetimde söz sahibi olduysa buna Afgan kadınlarının 1970'lerden itibaren hakları için hiçbir mücadele vermemiş olması neden olmuştur...
Türkiye Cumhuriyeti'ni sarsmak, yoldan çıkarmak için kurban edilenlerden bazıları:
***Asteğmen Kubilay ve yanındaki iki asker (23 Aralık 1930'da şehit edildi)
***"ABD Türkiye'nin güneyinde bir Kürt devleti kurabilmek için PKK terör örgütünü ağır silahlarla donatıyor.Türkiye bu girişime karşılık vermeli ve Amerikan üslerini kapatmalı" diyen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'i taşıyan uçak düşürüldü (1993)
***2 Ekim 1992 tarihinde Display Determination-92 (Kararlılık Gösterisi-92) adlı NATO tatbikatı sırasında Ege’de Türk savaş gemisi Muavenet ABD uçak gemisi Saratoga’nın ateşlediği 2 adet Seasparrow hava savunma füzesiyle vuruldu; gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Kudret Güngör ile birlikte 5 Türk askeri şehit oldu.
***Madımak Oteli'nde şehit edilen 33 aydın ve 2 otel çalışanı (2 Temmuz 1993'te şehit edildi ) 15.000 yobazın asıl hedefi Aziz Nesin'i katletmekti...
***Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ndeki bir fizik konferansına katılmak üzere uçak yolculuğu yapan nükleer fizikçiler Engin Arık, Fatma Şenel Boydağ ve yanlarında bulunan 4 akademisyen uçak düşünce hayatını kaybetti...(30 Kasım 2007)
***Fetullah Gülen'in kurduğu teşkilata muhalif Defne Joy Foster % 100 aydınlatılamayan yani üzerinde çok kuşkular bulunan bir şekilde hayatını kaybetti (2 Şubat 2011)
***Bahriye Üçok (Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucusu; 6 Ekim 1990'da şehit edildi)
***Muammer Aksoy ( Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucusu; 31 Ocak 1990'da şehit edildi)
***Turan Dursun (4 Eylül 1990'da şehit edildi) Arap islamını dünya üzerinde en iyi bilen, tanıyan ve analiz eden uzmandı...Turan Dursun, Kuteybe bin Müslim gibi Arap liderlerin Türklerle ilgili eylemlerini tüm açıklığıyla ve derinliğiyle yazmıştı...
***Uğur Mumcu (24 Ocak 1993'te şehit edildi)
***Çetin Emeç (7 Mart 1990'da şehit edildi)
***Ahmet Taner Kışlalı (21 Ekim 1999'da şehit edildi)
***Fetullah Gülen'e muhalif Necip Hablemitoğlu ( 18 Aralık 2002'de şehit edildi) Hablemitoğlu yaptığı araştırmalarla ve yazdığı kitaplarla Alman devletinin sırlarını ortaya çıkarmış ve Alman devletinin ulusal çıkarlarını da zedelemişti...
***Ali Günday (25 Temmuz 1995'te şehit edildi)
Gümüşhane Barosu Başkanlığı sırasında 24 yıl önce bugün öldürülen Ali Günday için eşi Türkan Günday, “Yasalar aynı şeyi öngörse, Ali Günday yine aynı şekilde davranırdı. O, kuralcı, disiplinli, görevini layıkıyla yapan birisiydi. Ali Günday’ı unutmasınlar” dedi. THK Başkanı Yaşar Çatak ise meslektaşı Günday’ı “Laik cumhuriyet hukukunun şehididir, Kubilay gibi devrim şehididir” sözleriyle andı.
Gümüşhane Barosu başkanıyken, duruşmalara türbanla girmek isteyen 2 kadın avukatın baro üyeliğini yasalara aykırı olduğu için düşüren ve o dönemde Akit gazetesi tarafından hedef gösterilen Ali Günday, 25 Temmuz 1995’te, bundan 24 yıl önce katledildi. Cumhuriyet’e konuşan Ali Günday’ın eşi Türkan Günday, “Ali Günday baro başkanı olarak görevini yapıyordu. Yasalar aynı şeyi öngörse, Ali Günday yine aynı şekilde davranırdı. Kimse onu görevini yapmaktan caydıramazdı. O, kuralcı, disiplinli, görevini layıkıyla yapan birisiydi” dedi.
Günday’ın unutulmasına üzüldüğünü ifade eden Türkan Günday, “Unutmasınlar, o bizi mutlu eder. Eskiden törenler olurdu, artık olmuyor. Türkiye Barolar Birliği, çok ilgiliydi, son zamanlarda ilgilenmiyorlar. Biz, manevi olarak ilgilensinler istiyoruz. Bu konuda çok kırgınım. Ali Günday’ın öldürülmesi çözüm oldu mu? Her şey yoluna girdi mi? Keşke Ali Günday ile her şey çözülseydi” ifadelerini kullandı.
‘Ne ilk ne son’
Günday hakkında Cumhuriyet’e konuşan Eski Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan ise, “Ali Günday, ne ilktir ne de son olmuştur. 1995’teki bu olay ders olmuş mudur” diye sordu. Çölaşan şunları kaydetti: “17 Mayıs 2006’da, Danıştay’ın 12. Dairesi’nin türbanla ilgili bir kararını beğenmeyen avukat unvanlı bir kişi, kararı veren mahkeme heyetini hedef almıştı. O kişi, mahkeme heyetini silahla taramış, bir yargıcı öldürmüştü. Kaçarken kapıda yakalanan saldırgan, ‘Allah’ın askeriyim, Osmanlı torunuyum’ diyebilmiştir. Sorun, Cumhuriyetin gerçek demokrasiyi hedefleyen kurucu ilkelerinin hayata geçirilememiş, ‘hukuk devletinin’ kurulamamış olmasındandır. Demokrasi kültürü ancak çağdaş, laik demokratik bir toplum düzeninde gelişir. Ali Günday ve bu yolda kaybettiğimiz tüm insanlarımızı, değerlerimizi saygı ile anıyorum.”
Çağdışı zihniyet
Gümüşhane-Bayburt Bölge Barosu Başkanı Serkan Pekmezci, Ali Günday’ı “çağdaş olmayan zihniyetlerin” öldürdüğünü belirterek, “Adalete, hukuka ve demokrasiye inancı olmayan kara kişilerin adalet sistemine yaptığı bu utanç verici davranış rahmetli başkanımızın hayatına mal oldu. Çocuklarını öksüz, eşini kocasız bıraktı” ifadelerini kullandı. Pekmezci, “Ancak, hala var olan bu zihniyet; hukuk sistemimizin, demokrasimizin biz avukatların ve ülkemizin önünü kesemeyecektir” dedi.
Devrim hukukçusu
Türk Hukuk Kurumu (THK) Başkanı Çatak ise meslektaşı Günday hakkında “Genç bir meslektaşımdı. Laik, cumhuriyetçi, Atatürk ilkelerine bağlı bir devrim hukukçusuydu. Maalesef, düşüncelerinden ve düşüncelerinin gereklerini yerine getirme çabasından dolayı şehit edildi. Ali Günday, laik cumhuriyet hukukunun şehididir, Kubilay gibi devrim şehididir” dedi.
***Onat Kutlar (30 Aralık 1994'te patlatılan bir bombanın hedefi oldu ve 11 Ocak 1995'te hayatını kaybetti; saldırıyı İBDA-C terör örgütü üstlendi; gazeteci Cüneyt Cebenoyan bu olayda kızkardeşi Yasemin Cebenoyan'ı kaybettiği için yaptığı derin araştırmalar sonucunda patlamayı PKK terör örgütünün organize ettiğini ortaya çıkardı)
***Abdi İpekçi (1 Şubat 1979'da şehit edildi)
***Bedrettin Cömert (11 Temmuz 1978'de şehit edildi)
***Cavit Orhan Tütengil (7 Aralık 1979'da şehit edildi)
***G/Konca Kuriş (17 Temmuz 1998'de şehit edildi) Tarikat, cemaat düzenini en keskin şekilde eleştirdiği için Hizbullah tarafından öldürüldü...