Gazeteci, doktor, avukat, akademisyen, bilim insanı vs gibi
meslek gruplarının toplumsal görevleri vardır. Toplumu doğru bilgilendirmek, uyarmak, yerel ve genel idarecilere yol
göstermek gibi. Zaman zaman baskı altına almaları istenebilir ama onlar
baskılara boyun eğmemelidir...
Tabii temenniden ibaret söylemimiz. Çünkü günümüzde darbe dönemlerini aratmayan baskı ve sindirmeler karşısında konuşmak, yazmak, eylem yapmak, hakkını aramak suç. Basın ve ifade özgürlüğünün dünya sıralamasında yerler gezdiği bir ortamda elbette şaşırmıyoruz yaşananlara...
Ancak şaşırdığımız
koca koca makamların suskun puskun toplumun sindirilişini izleyen insanlarına.
Onlara üzülüyor, kızıyor ve kınıyoruz...
Bunun yanında aşsız da işsiz de kalsa onurundan vazgeçmeyen, toplumsal duyarlılıkla hareket edenlere de ne yapsak, ne desek yetmez...
Ayakta alkışlıyoruz
onları. Onların içinde yer almaktan da gurur duyuyoruz. Her dönemde gazeteniz
Akdeniz Gerçek olarak yazılmayanları yazdık, gündeme getirdik. Korkmadık,
yılmadık. Yılmayacağız da...
İşte henüz devam eden bu süreçte bir dostumuz olan Antalyalı akademisyen Bülent Şık da önemli bir ödül almış...
Türk Tabipleri
Birliği (TTB) eski başkanlarından Prof. Dr. Nusret Fişek, anısına verilen
Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü'ne layık görülmüş, Bülent Şık...
Darbe döneminde çok etkilendiği ve örnek aldığı hocası Nusret Fişek’in yolunda olduğunu da tescillemiş böylece, Bülent Şık...
Öyle ya O da hocası gibi yılmadı...
Sinmedi...
Toplumun baskı altına
alındığı, suskunluğa gömüldüğü bir zamanda çıkıp halk sağlığı açısından önemli
olan gerçekleri açıkladı...
Yargılandı ama gerçekleri anlatmaktan vazgeçmedi...
Geçmiyor da hala. Merkezi idareden beklenen adım gelmediği için şimdilerde yerel yönetimlere çağrılarda bulunuyor...
Çocuklarımızın ve toplumun sağlığı için...
O yüzden bu önemli ödüle layık görüldüğü için tebrik ediyoruz kendisini...
Ama asıl tebriğimiz susmadan, yılmadan, yolundan dönmeden verdiği mücadele için...
İyiki varsın hoca...
İyiki varız...
Daha da çoğalmalıyız...