CHP’de olağanüstü kurultay için imza veren delegeler,
Genel Merkezin ‘Yeterli imza toplanmadı’
açıklamasına tepki göstererek, oturma eylemi yapmışlardı.
CHP Genel Merkezi önündeki oturma eyleminin en renkli
siması için Ankara Keçiören Örgütü Üyesi Abbas Canyurt
olmuştu..
Abbas Canyurt,
evinden getirdiği koltuğa oturarak gerçekleştirmişti eylemini..
CHP, Antalya örneğinde
de olduğu gibi yönetime biat etmeyen, Genel Başkan ve A Takımı’na eleştiri
yapan, sosyal medya paylaşımları ile tepkisini gösteren, tüm düşünce ve
amaçları partilerini iktidar yapmak isteyenler gibi Abbas Canyurt’u da ihraç
istemiyle disipline göndermişti..
Evinden getirdiği koltukla eylem yapan Abbas Canyurt, "Bu benim kendimce bir eylem şeklim.
Partimle ilgili herhangi bir problem ve sıkıntım yok, yöneticilerimle sıkıntım
var. Böyle bir eylem düşündüm. Koltuk getirdim oturuyorum. Parti yönetimi,
genel merkez yöneticileri yeter artık” demişti.
Antalya’da olduğu gibi koltuklu eylemci Abbas Canyurt’ta savunmasını yapmak üzere CHP
Ankara İl Başkanlığı’na gitti, savunmasını içeren dilekçesini verdi.
Savunmasında, “Siyaset
belirli makamları ‘demokratik yöntemle’ ele geçirip ‘anti demokratik yöntemle’
o makamı koruma işi değildir. Makam vatandan üstün değildir” ifadelerine
yer veren Abbas Canyurt, dilekçesinde
çok konuşulacak, kamuoyunda ses getirecek şu çarpıcı ifadeleri de kullandı :
"Son belediye
kaybedildiğinde, son Meclis yok olduğunda, son Cumhuriyet yıkıldığında, MYK koltuğunun
yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır"
CHP’nin durumu açık seçik ortaya koyan, cesurca yazılan
ve savunulan düşünceler bunlar..
Ülkeye demokrasiyi getiren CHP’nin parti içi demokrasiyi
bile rafa kaldırdığı bir süreçte acı ama gerçek umut olmaktan çok uzakta gibi
görünüyor.
6 ay sonra yerel seçimler var..
İktidara yürümenin, genel seçimi kazanmanın en önemli
etabı yerel seçimler..
Özellikle Antalya
ile birlikte İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Bursa gibi Büyükşehir belediyelerini
kazanmak, Türkiye’yi, iktidarı kazanmak anlamına geliyor..
Bunun için de iktidara talip olan partinin önce iktidara
istekli ve hazır olması gerekiyor..
Şu anda tablo
CHP’nin hem yerel, hem de genel iktidara uzakta olduğunu ortaya koyuyor…
CHP, 6 ayda toparlanıp, halkın partisi ve umudu olabilir
mi bunu şimdiden kestirmek güç..
Ancak, CHP seçimde başarılı olmak, iktidar yürüyüşü
hızlandırmak için önce evinde barışı sağlamak zorunda…
Konuşanın,
eleştirenin, tepki gösterenin, yanlışları eleştiren, yanlışa karşı çıkanların
kellesini kopartarak ne halkın umudu olunabilir, ne de yerel ve genel iktidara
yakın olabilir..
Evinden getirdiği koltukla CHP Genel Merkezi’nin önünde
olağanüstü kurultay toplanması için eylem yapan Abbas Canyurt’un işaret ettiği
gibi CHP’de öncelik makamlarda, siyaset
demokratik yöntemlerle geçirilen koltuğu anti demokratik yöntemlerle koruma işi
değil.
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu ve A Takımı delegelerinin olağanüstü kurultay talebi ve
delegeleri destekleyenleri ‘hain’ ilan ederek Atatürk’ün partisi böldükleri
gibi, CHP’yi etnik bir kimliği büründürmekten de çekinmediler..
Oysa CHP, adında da olduğu gibi halkın partisi..
Ancak halkın partisi halktan çok uzakta..
Siyaset sadece söylemle olmuyor, eyleme dönüşmeli..
Gerçek şu ki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, inandırıcı
olamıyor, sadece partililerin değil, vatandaşın da güvenini kazanamıyor..
İşte bu tabloda CHP’liler, ‘Kale’ olarak bilinen Muratpaşa
ve Konyaaltı seçimleri için de endişe duymaya, genel merkezin günü kurtarma
çabalarının dışında 2019 Mart ayında
yapılacak yerel seçimler için dişe dokunur bir çalışmayı başlatmamış olmasından
yana dolayı ’son belediye kaybedildiğinde’ kaygısını yaşıyorlar..