14 Şubat “Sevgililer Günü” çok hüzünlü geçti. Kimbilir kaç seveni birbirinden ayırdı bu deprem. İnsanlar ölümlü ama, sevgiler ölümsüzdür.
“ Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir. “ diyor Sabahattin Ali.
Bu deprem; insan sevgisiyle dolu yüreklerin, insanı yaşatmak için gösterdiği olağanüstü çabalarla anılacak. Ama beceriksiz, vicdansız ve sevgisiz insanların da varlığını, acı bir şekilde gözümüze sokan bir deprem olarak da, unutulmayacak!
Hepimiz, sevginin, fedakarlığın, yardımlaşmanın, empati kurmanın, insanlık olduğunu bir kez daha gördük. Bir de insanlıktan zerrece nasibini almamış olanların; sorumsuz, umursamaz ve zalim tavırlarıyla nasıl can yaktıklarına, nasıl insanlıktan çıktıklarına şahit olduk. Bunlar asla unutulmayacak! Bu felaketle birlikte, hafızalarımıza kazındı çünkü.
Ulusça şunu öğrendik; Özdemir Asaf’ın dizelerinde dediği gibi:
“ Yaşamak, ilkin sevgi ile, sevmek ile başlar,
Doğumla, doğmakla değil.
Yaşam da sevgisizlikle biter,
Ölümle, ölmekle değil. “
Büyük felaketler, insanın insana tutunmasını gerektiriyor. Eğer, insan insana tutunamıyorsa artık; hayat her birimiz için, yalnız kaldığımız, yalnız bırakıldığımız bir cehenneme dönüşüyor. Oysa bu ölümlü dünyada, ne çok insan sevgisine ihtiyacımız var!
Kocaman yürekleri olan insanlar, sizin sayınız çoğalmalı! Çünkü;
“ Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana.” Diyor Oğuz Atay.
Deprem koşullarında; o soğukta, yıkılmış binaların, enkaz yığını yollarında oturup, yakınlarını, sevdiklerini, komşularını, ailelerini, “kurtarılır belki” umuduyla bekleyen insanların dünyasında, onları yaşama direnciyle ayakta tutan şey; sevgiyle, fedakarca, hatta canları pahasına çalışan kurtarma ekipleriydi.
“ Bir sokakta sevdiğiniz biri yaşadığı zaman, orası bir dünya olur.” Diyen Lawrence Durrell’e katılıyorum.
İnsanların dünyası; ev, ev, sokak, sokak yıkıldı bu depremde. Şimdi geride kalanları, sevgiyle, şefkatle kucaklama, yaralarını sarıp sarmalama zamanı hepimiz için.