Çağımızın en önemli çevre sorunlarından birisi de kentlerin trafik sorunuzdur. Çünkü şehir atmosferinin kirlenme nedenlerinden en önemlisi araba egzozlarından atmosfere salınım yapan egzoz gazlarıdır.

EGZOZ GAZLARINDA HANGİ KANSER AJANLARI (KİMYASAL GAZLAR) VARDIR DEDİĞİMİZDE:
Karbondioksit-karbon monoksit-azot oksitler-azot (X)ler-kükürt dioksit- kükürt tree oksit nemle oluşan sülfürüz asit-kurşun bileşikleri- hidrokarbonlar-is-partikül maddeler (farklı çaplardaki mikro tanecikler.) smog vb. Hava şartlarına bağlı olarak yerden itibaren yukarıya doğru yükselen gaz halindeki kirlilik katmanları. Egzoz gazın kompozisyonunu oluşturan tüm kimyasallar kanserojen tabiatlı olup, her türlü üst solunum yolları enfeksiyon hastalıkları başta olmak üzere akciğer kanserlerine kadar tüm sağlık sorunlarının temelinde egzoz kökenli emisyonlar vardır. Bilgilere göre kentimizde milyonlarca motorlu araç var. Zamana bağımlı olarak, gün geçtikçe artan motorlu araç kapasitesinin ürkütücü boyuta ulaşmasına asla izin verilmemelidir.

Eğer bir şehri bir kamyona benzettiğimizde nüfus popülasyonu açısından şehirlerin de bir haddi vardır. Şehirlerin gerek nüfus kapasitesi gerek motorlu araç kapasitesi bakımından arzu edilen standardı muhafaza edilemezse (yani bir şehirde nüfus ve araç yoğunluğunun artış göstermesi durumunda) o şehrin hava güvenliği tehlikeye girer. Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda o şehirler kanser tarlası haline gelebilir. Aynı zamanda bir şehrin trafiği sağlık ve mühendislik normlarına göre yönetilemezse, yanı trafik alt yapısının aynı normlar bakımından donanım ve donatıları yönüyle eksiklikler içindeyse yaya ve sürücü psikolojisi, zamanlama sorunları, çevre ve sağlık sorunları gibi farklı akslar üzerinde oluşan sorunlar, şehir toplumunun yaşam kalitesi üzerinde de ciddi olumsuzluklara ve farklı sorunlara neden olabilir.

Bazı örnekler üzerinde durulduğunda; şehir içi yollarda yönlendirme ve rehber levhalar, engebeler, mevzuata aykırı durumdaki hız kesici engeller, tek ve çift yönlü bölünmüş yolların durumu plansız araç trafiği nedeniyle yollarda yığılmaların sonucunda sekonder trafik sorunları gibi aksamalar, insanların ruh sağlığını da olumsuz etkilemektedir. WHO'nun (Dünya sağlık teşkilatının) yayınlarından hareketle; eğer bir şehirde trafik hızı 40 ka/saat'in altına düşerse o kentte kanser vakaları artar demektedir. Bu cümleden olarak, şehirlerde yaşam kalitesinin korunması; sağlıklı ve düzenli bir trafik akım şemasının oluşturulmasıyla mümkündür. Bu ise şehirlerimizde insan ve araç sayısının, standardize edilmesiyle mümkündür. Peki bu mercekten bakıldığında Antalya olarak kentimize bakıldığında durum nasıldır açıkça ifade etmek gerekirse, yukarıda sergilenen açıklamalar hatırlandığında çok yönlü faktörler bakımından kent trafiğimizin iç açıcı noktada bulunmadığını açıkça ifade etmeliyiz. Bunun sebeplerini şöylece ifade edebilirim:
Hem Antalya kent trafiğini hem de ilçelerimizle ilgili trafik manzaralarını son 15-20 yıldan bu yana izlemeyi sürdürmekteyiz. Gerek trafik alt yapısı bakımından gerek araç seyirleriyle sürücü hareketleri açısından duruma bakarak kentimizin ve ilçeler düzeyinde trafiğin çevresel etkileri üzerinde geniş tabanlı durum izlenmiş ve incelenmiştir.