Hiç düşündünüz mü 10 yıllık AKP iktidarında neler değişti ?
Gerçek şu ki pek çok değişti..
Her alanda kaderimiz değişti..
AKP hükümeti, bir anlamda ülkenin genleriyle bile oynadı.
Bir yandan 'dindar nesil yetiştirme' çabası, diğer yandan kamu kurum ve kuruluşlarını özelleştirme yöntemiyle çerez parasına satış, diğer yandan ulusal bayramlara getirilen kısıtlama.
Değişime 'dördüncü kuvvet' olarak bilinen basın da eklendi
Bugün iktidara alkış tutmayan, yağcılık ve yağdanlık yapmayan gazete, televizyon, radyo ve internet gazetesinin sayısı çok az.
Asla muhalefete tahammülü yok siyasi otoritenin.
Değişimden en fazla etkilenen illerin başında Antalya geliyor şüphesiz.
Antalya'nın kaynaklarını kazanca çevirme, yandaşların kullanımına verme düşüncesi kentin dinamiklerinin direnişine rağmen hız kesmiyor.
Dirençle birlikte geri adım atılıyor gibi görünse de asla vazgeçilmiyor Antalya üzerine yapılan planlardan.
Özelleştirme son 10 yılda olanca hızıyla sürüp giderken, Antalya da bu furyadan nasibini alıyor elbette.
Sektöründe tek kuruluş olarak gösterilen Ferrokrom Fabrikası gitti önce..
Öyle ki yüklenici firma özelleştirme için ödediği paradan çok depolardaki malzemeden kazandı.
Bir de arazisinin kıymetini düşünün, Antalya'nın kaybının ne olduğu kendiliğinden ortaya çıkar.
Dokuma Fabrikası da aynı akıbete uğruyordu, yargı ve kentin sahiplerinin direnişi bu yağmayı şimdilik durdurmuş görünüyor.
Ancak Dokuma'yı bir gece yarısı operasyonu ile ele geçiren Hollanda firması işin peşini bırakacak gibi görünmüyor.
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki MKE Pil Fabrikası'nı da özelleştirme yoluyla Antalya'dan koparma tehdidi sürüyor, burası için Ankara'da kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapıldığı duyumları arttı son günlerde.
Adnan Menderes Bulvarı'ndaki eski Tekel Deposu da özelleştirme kurbanı olmak üzere.
AKP, işin kolayını buldu, kuruluş amacı dar gelirlilere ev yapmak olan TOKİ'yi padişah yetkileri ile donattı, nerede sivil toplumun karşı çıkışı, direnişi var, hemen devreye TOKİ giriyor.
Çünkü TOKİ'ye istediği yeri planlama, kamulaştırma, satma, kiralama yetkisi verildi.
Bugün ihalesi yapılacak olan 33 bin kişilik stadyum için seçilen 100.Yıl Kompleksi'de TOKİ aracılığıyla Antalya'dan koparılıyor.
İhaleyi kazanan firma 33 bin kişilik stadyum ve 10 bin kişilik salon yapacak, karşılığında kentin bu çok değerli arazisine ticari alanlar ve çok katlı rezidans türü konutlar yaparak, yabancılara satacak.
Hükümet, Petkim gibi, Tekel gibi, Telekom gibi adeta atın yumurtlayan tavuk alan kuruluşları yok pahasına özelleştirme yöntemiyle sattı..
'Sat kurtul, ver kurtul' anlayışı ulusal kurum ve kuruluşların kaderi oldu adeta.
Antalya'nın elektrik hizmetini sağlayan AKEDAŞ'ta özelleştirme ile satılmak isteniyor.
İlginç olan tarafı ilk ihalenin yarısından az bir bedelle ihale edilmiş olması, ihaleyi de Başbakan Erdoğan'ın taktığı "Muhteşem Yüzyıl" dizisini yayımlayan TV'nin alması.
Artık Antalya'nın elektriğinin kaderi özel sektörün insafına bırakılıyor.
Enerji politikasındaki yanlışlar, özelleştirme modasıyla kontrol edilemez, ortaya çıkardığı zararlar giderilemez bir noktaya taşınıyor.,
Elektrik temel ihtiyaç, bu nedenle kamu güvencesinde vatandaşa sunulmalı.
Uzman kuruluşlar bunu söylüyor.
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, AKEDAŞ ihalesini 'Bir AKP klasiği' olarak yorumlayarak, "Bu ihalede hinlik var, cinlik var, suistimal var, saygısızlık var, rant var, en önemlisi hükümetin ülkenin birikimini, sermayesini, değerlerini çar-çur etme çabası var. Bunu bilerek yapıyorlar, içime sindiremiyorum" diyor..
Kimin içine siner ki böylesine değerli kurumların bütçe açığını kapatmak, taze para bulmak ve yerli yabancı yandaşlara kıyak çekmek adına yapılanları.
Aslında yapılanlar özelleştirme falan değil, resmen rant mühendisliği..