Toplumumuzun yüzde sekseni gerek işsizlikten
yoksulluktan, gerek sürülmekten sömürülmekten, gerekse evren ve deprem
yasalarından ‘Sefil Bilo’yu oynamakta. Bilo’ların üstündeki yüzde 10’u kayıt
dışı ekonominin patronları konumunda: SSK abonelerinin ve asgari ücret
şanslılarının damarlarındaki kan ve alınlarındaki terle krallar gibi yaşayıp
enflasyonist Cumhuriyetimizi ‘ithalat cenneti’ ne çevirmekte. Bu cennetçilerin
üstündeki yüzde 10’u da önce seçilmişlik sonra bu seçilmişlerin atadığı
atanmışlık saltanatının padişahları, ‘halksız demokrasi’mizin ‘Ali kıran baş
kesenleri’ olarak iktidarda ferman imzalamaktalar.
SİYASET, tarikat, mafya çıkarına işlemekte her şey. Altta
kalan milyonların canı çıkmakta. Din adına sadece ‘Şükür!’ önerilmekte topluma:
“Bizden kötü milyonlar var. Halimize bin şükür!..” densin istenmekte. Sanki
İsa’dan sonra (224-650) kurulan bir Fars(İran) kökenli Sasani İmparatorluğu’nun
yönetim felsefesi uygulamaya konulmakta. (Doğan Avcıoğlu, TÜRKLERİNTARİHİ, üçüncü kitap, sf.1309) İşte o yönetim
felsefesi:
“BİR Sasani Kralı, büyük küçük her sınıftan insanın
katılacağı bir şölen düzenler. Şölen sırasında halkın gözü önünde suçlular ağır
biçimde cezalandırılacaktır. Büyük küçük herkes mevkilerine göre sıralanıp
otururlar. Kral şu açıklamayı yaptırır: “Zekâ gözlerinizi açınız. Hepiniz mevki
itibariyle sizden altta bulunanlara bakınız. Sizden yukarıdakilere bakmayınız.
Şöyle ki herkes kendisinden alt mevkide bulunan birini görsün ve bulunduğu yer
için Tanrı’ya şükretsin. Böylece herkes durumundan hoşnut olur. Toplumsal mevki
merdiveninin en alt basamağında bulunanlar bile, cezalandırılan suçlulara bakıp
kendilerini onlardan üstün hissederler. Daha hafif cezalı suçlular da, çarmıha
gerilen, boynu koparılan suçlulara bakıp durumlarından mutluluk duyarlar. O
tarihten sonra, İran Krallarının bu tip şölenler düzenlemesi gelenek olmuş…”
AYNI kitapta Farabi’den bir alıntı var: “Ya gelirin
artacak ya da rütben yükselecekse rütbeni yükselt. Rütbe servet kazandırır.
Oysa servet her zaman rütbeye izin vermez!” İbni Haldun’dan bir alıntı var:
“Rütbeli bir kişi kendi altındaki kişilerin parasız emeğinden yararlanır. Bu,
onu çabucak zengin yapar. Bu anlamda ‘iktidar’ geçim araçlarından biridir.”
YANİ ‘iktidar’ piramidin tepesidir, bu biçimiyle
‘demokratik olmayan yönetimler’ in simgesidir.