31 Mart Yerel Seçimlerinin sonuçları önümüzdeki süreçte iç siyasi gelişmeleri de etkileyebilecek nitelikte. Bu açıdan geniş seçmen desteğine sahip adaylarla seçmen önüne çıkılması önemli. Bu düşünceyle kamuoyunda özellikle CHP ile İyi Parti arasında işbirliğinin sağlanması umudu dillendirildi. Ancak İYİ Parti buna yanaşmadı. Özü başına seçimlere katılmayı tercih etti. Saygı duymak gerekir. İYİ Parti ayrıca, Millet İttifakı döneminde yapılan hatalara ilişkin CHP'yi eleştirmeyi adet edindi. Buna saygı duymak güç. Sanki kendisi sütten çıkmış ak kaşık Sanki kendisi o dönemde alınan kararlara ortak olmamış. Diğer muhalif partiler de seçimlere kendi adayları ile giriyorlar. Bu durumun AKP'yi ziyadesiyle memnun ettiği görülüyor. CHP sözcüleri ise İYİ Parti ile iş birliğinin mümkün olmadığını görünce "ittifak sandıkta olacak" demeye başladılar.

Sandıkta ittifakın olabilmesi için belirlenen adayın kimliği ön plana çıkıyor. Donanımlı, birikimli, yerel de tanınırlığı olan, seçimi kazanabilecek, yönetebilecek, liyakatli adayların tercih edilmesi önem taşıyor. Aday adayları arasında seçim yapmak zor bir süreç. CHP'nin yönetimini devir alan Özgür Özel ve arkadaşlarının aday belirleme sürecinde ne denli zorlandıklarını gördük. Bu nedenle de kimi yerlerde aday belirleme süreçleri uzadı. Belirlenen adayların ne ölçüde sandıkta ittifakı sağlayabileceklerini 31 Mart'ta göreceğiz. Sandıkta ittifakın sağlanabilmesi açısından önemli bir husus da, adayların ne gibi projelerle, vaatlerle seçmenin önüne çıktıkları. Bakıyorum, çok uçuk, hamaset kokan, popülizm kokan projeler açıklayan adaylar da var, gerçekçi, ayakları yere basan, uygulanabilir nitelikte projeler açıklayan adaylar da. Seçmen tüm bu projelere ilişkin değerlendirmesini 31 Mart'ta oylarıyla gösterecek.

CHP'nin aday belirleme sürecinde zorlandığı yerlerden biri de Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Muratpaşa Belediyesi oldu.  Sonunda mevcut Başkanların aday gösterilmesine karar verildi. Kemer’de olduğu gibi. Hayırlı olsun. Komşum Mehmet Bey "Olması gereken oldu. Muhittin Böcek doğru aday." diyor. Aynı değerlendirme, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal için de geçerli. Beydağların ak saçlı Mehmet beyi de Topaloğlu için " Hoca eğitimcidir, gençleri düşünür, eğitime önem verir, ranta cevaz vermez " diyor. Kısaca, üçü de yukarıda sıraladığım kıstasları karşılıyor. Antalya ve ilçeleri ranta açık bir bölge. Başta rant severler, yerli, yabancı çok kişinin iştahını kabartıyor. Sandıkta ittifakı sağlamak için uğraş verecek CHP'nin adaylarının bu hususu da göz ardı etmemeleri gerekiyor.

Öte yandan kadınların siyasette daha geniş temsil edilmelerini her daim dile getirdim. Bu çerçevede, yerel yönetimlerde kadınların daha fazla söz sahibi olmalarına yönelik düşüncelerimi burada paylaştım. “Yerel yönetimlerde seçilmiş kadınların oranı %3'te kalmamalı. Hedefimiz en az %50 olmalı" şeklinde çağrıda bulunan Eşitlik İçin Kadın Platformuna destek oldum. Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin (KADER), aynı hedef doğrultusundaki çalışmalarına destek oldum. Kadınlar siyasette söz sahibi olmalı, karar mekanizmalarında yer almalı. Bu görüşle gazeteci ve siyasetçi Songül Başkaya'nın CHP'den Muratpaşa Belediye Başkanı Aday Adaylığına destek verdim. Başkaya, deneyimi, gençliği ve enerjisiyle bu göreve hazırdı.  "Muratpaşa'nın bayrağını artık bir kadın taşısın. Muratpaşa ‘ya artık bir kadın eli değsin kadın da Songül Başkaya" olsun dedim. Ancak olmadı. Başkaya çok çalıştı, çabalı, Murarpaşalı 'dan çok övgüler aldı ama olmadı. Ankara, düşündü taşındı takdirini Ümit Uysal'dan yana kullandı. Saygı duymak gerekir.

Kamu Yönetiminde yüksek lisansını yerel yönetimler üzerine yapan Başkaya, gazeteci olarak da kentin ve ilçenin sorunlarına hakim ve Muratpaşalıların,  Belediyeden beklentilerini bilen ve bu beklentilere cevap verebilecek bir isim. Çok sayıda ödüle sahip. Antalya siyaset ve akademi dünyasının tanıdığı, diğer partilerle de çeşitli konularda temas kurabilen partiler üstü bir kişi. Kadın, çevre, insan hakları konusunda pek çok projenin içinde yer alan Başkaya, kadın hareketinin içinden geliyor. Sadece Muratpaşa'nın değil, diğer ilçelerin altyapı sorunlarıyla da ilgilenmiş, Belediyelerin sorunları iyi bilen biri. Bu nedenlerle Başkaya'ya tavsiyem, yılmasın, siyaset dünyasında yürüyüşüne devam etsin. Gençliği, birikimi ve enerjisiyle gelecekte daha önemli görevleri üstlenecek potansiyele sahip.

Günümüzde kadının siyasete katılımı hala erkeklerle eşit düzeyde değil. Bu durum ülkemizdeki kadın hareketinin önemli mücadele alanlarından biri. Bu konuda kadın sivil kuruluşlarının ve toplumumuzun duyarlılığı da giderek artmakta. Seçilme hakkından yararlanma ve yerel yönetimler dahil siyasal karar mekanizmalarında yer alma konusunda cinsler arası eşitsizlik çok belirgin biçimde varlığını sürdürmekte ve kadınlar erkeklerin çok gerisinde kalmakta. Oysa siyaset erkeklerin kadınlarla birlikte yürümeleri gereken bir yol. Yerel siyaset de buna dahil. Ülkemizin önemli güç kaynaklarından olan ve Cumhuriyet Türkiye’sinde pek çok alanda başarılı çalışmalarda bulunan kadınlarımız siyasete de değerli katkılarda bulunacak konumdalar. Dileğimiz önümüzdeki yerel seçimler sonucu   kadınların yerel yönetimlerde temsil oranının %3'te kalmaması, çok daha artması. Mevcut tablo, Atatürk'ün Türk kadını için öngördüğü hedefin çok gerisinde.

 Kadının toplum içindeki konumunu ve önemini en güzel, 1934'te Türk kadınına seçme seçilme hakkını tanıyan ve kadınların siyasal yaşama katılmasının yolunu açan Atatürk dile getirmiş. Atatürk’ün 1923’te vurguladığı şu sözler, başta siyasetçiler olmak üzere, herkesin kulağına küpe olmalı:

“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki,bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” ,  “Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve destekleyicisi yapmak yoludur.”