Samsun'da görev yapan rehber öğretmenlere çocuk ist*smarıyla ilgili bilgilendirme yapan akademisyenler, dünya genelinde çocuk ist*smarının alarm verici bir şekilde arttığını vurguluyor. Program, Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından koordine edildi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçe Nur Say ile Adli Tıp Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Turla'nın 'Çocuk İst*smarı ve İhmali' konulu seminerleriyle gerçekleştirildi.
Seminerde konuşan Doç. Dr. Gökçe Nur Say, 'Dünyada her 4 çocuktan 1’inin c*nsel ist*smara uğradığı verilerle ortaya çıkıyor. Bu sorun toplumun her kesiminde, sosyal ekonomik düzeyde görülen bir halk sağlığı sorunudur. Özellikle 8-11 yaş aralığındaki çocuklar en fazla risk altında olsalar da her yaş aralığında görülebilir. Bildirilen ist*smar vakalarının yanı sıra gerçekte yaşananların çok daha yüksek olduğunu unutmamalıyız. Çocuklar genellikle tanıdık kişiler tarafından ist*smara uğruyor ve bu durum, çocukların gelişen güç dengesizliği nedeniyle gizli kalabiliyor' şeklinde açıklamalarda bulundu.
Duygusal ist*smarın yaygın ancak az bilinen bir durum olduğunu belirten Say, ebeveynlerin çocuklarına karşı uyguladığı baskı, aşağılama ve duygusal kötü muamelelerin ciddi ruhsal yaralar bıraktığını ifade etti. Ayrıca, fiziksel veya zihinsel engeli bulunan çocukların, dağılmış ailelerde yetişenlerin ve geçmişte ist*smara maruz kalmış ebeveynlerin çocuklarının daha fazla risk altında olduğunu vurguladı. Seminerde ayrıca, çocuk ist*smarı belirtileri ve bu durumun bıraktığı izler hakkında detaylı bilgiler de paylaşıldı.
Adli Tıp Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Turla ise konuşmasında, çocuk ist*smarının geniş bir görünmezlik altında kaldığını ve bu alanda çalışan profesyonellerin bu konuda daha duyarlı ve etkin hale geldiğini belirtti. Ayrıca, çocuk c*nsel suçları dosyalarındaki artışın endişe verici olduğunu vurgulayarak, toplumun bilinçlenmesi ve adli süreçlerin daha etkili işlemesi gerektiğini dile getirdi.
Uzmanlar, çocuk ist*smarının toplumsal bir sorun olduğunu ve herkesin bu konuda bilinçlenmesi, eğitilmesi gerektiğini ifade ediyor. Çocukların güvenliği ve iyi bir gelecek için, ebeveynlere, eğitimcilere ve toplumun diğer kesimlerine düşen sorumlulukları vurguluyorlar.