Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Sağlık Gastroenteroloji Cerrahisi Kongresi tamamlandı

Gastroenteroloji Cerrahisi Kongresi tamamlandı

39. Ulusal Gastroenteroloji Haftası ve 10. Gastroenteroloji Cerrahisi Kongresi 22-27 Kasım tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi.  

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Gastroenteroloji Cerrahisi Kongresi tamamlandı

  Belek turizm merkezindeki bir otelde gerçekleştirilen 39. Ulusal Gastroenteroloji Haftası ve 10. Gastroenteroloji Cerrahisi Kongresine, alanında uzman Türk Gastroenterolog, diğer branşlardaki hekimler ve hemşirelerin yanı sıra, uluslararası konuşmacılar katıldı. Bu yıl ABD ve Avrupa’dan 14 konuşmacı, Kore’den 15 Gastroenterolog, Azerbaycan’dan da 12 misafirin ağırlandığı kongreye toplamda bin 450 katılım sağlanarak rekor kırıldı.

  REKOR KATILIM

  Kongrenin basın toplantısında, Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dilek Oğuz, Ulusal Gastroenteroloji Haftası’nda, tüm gastroenterolojiyi masaya yatırdıklarını ve yaklaşık bin 450 katılımcıyla rekor bir katılımın sağlandığı kongrede uluslararası konuşmacılarla beraber bilimi paylaştıklarını söyledi. Oğuz, “Bu kongrenin önemi bizler için çok büyük. Bütün yıl boyunca bu kongreye hazırlanıyoruz. Kongre sonrası aldığımız geri bildirim ve eğitimlerle, genç nesilleri nasıl yetiştirebileceğimize bakıyoruz. Genç nesilleri yetiştirebilmek için çok çeşitli burslarımız var. Yaklaşık 200’e yakın Gastroenteroloğu yurt içi ve yurt dışında burslara göndererek eğitimlerine katkıda bulunuyoruz. Bir işi eğitimli insanların yapması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

“KARACİĞER YAĞLANMASI SİROZA KADAR GİDEBİLİYOR”

  39. UGH Kongre Başkanı Prof. Dr. Orhan Sezgin, kongrede, gastroenterologlar ve gastroenteroloji cerrahlarının kombine bir çalışma içerisinde olduğunu belirtti. Kongrede masaya yatırılan hastalıklardan birisi olan karaciğer yağlanması hakkında konuşan Prof. Dr. Orhan Sezgin, günümüzde en sık görülen karaciğer hastalıklarının temelini karaciğer yağlanmasının oluşturduğunu söyledi. “Daha önce Hepatit B ve C ile uğraşıyorduk ama onların çok ciddi tedavileri bulundu ve onlarla artık çok kolay baş ediyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Sezgin, “Günümüzün ciddi karaciğer hastalığı artık karaciğer yağlanması ve onun oluşturduğu sorunlar. Karaciğer yağlanması, karaciğer sirozuna kadar gidebiliyor, karaciğer kanserine yol açabiliyor. İnsanların yağlanma önemli değil dediği bir kavram değil. Biz çok önemsiyoruz” diye konuştu.

  “TÜRKİYE’DE KARACİĞER YAĞLANMA ORANI YÜZDE 60”

  Dernek olarak 2 yıl önce Kapodokya bölgesindeki iki ilçede 5 bin kişide yaptıkları taramayla yüzde 60 oranında karaciğer yağlanma verisine ulaştıklarını aktaran Sezgin, “Türk toplumunda karaciğer yağlanması yüzde 60 oranında görülüyor. Bu çok yüksek bir oran. Bizim toplumumuz ilave kilolu ve obez. Maalesef toplumumuzun yüzde 35 kadarı kilolu, yüzde 42’si obez. Avrupa’da maalesef bu açıdan birinciyiz. İlaveten Türk toplumunda şeker hastalığı çok fazla. Şeker hastalığı oranı toplumumuzda yüzde 15. Hareketsiz ve fiziksel aktiviteyi sevmeyen bir toplumuz. Bunlar birleşince bir karaciğer yağlanmasına zemin hazırlanıyor. Karaciğer yağlanması ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Bunun için en yapılacak en temel şey, beslenme alışkanlığını düzenlemek, Akdeniz diyeti, hareket etmek ve haftada en az 3 defa 45-50 dakika 5 bin adım gibi yürüyüş yapmak, suyu bol tüketmek, et ve yağ tüketimini azaltmak. Bu basit şeylere dikkat etmek, karaciğer yağlanmasına engel olacak ve genel sağlığımızı korumamıza yardımcı olacak şeylerdir” dedi.

 AW768659_01

“ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ”

  Türk Gastroenteroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk ise pankreas kanserine değindi. ABD’de yapılan çalışmalarda pankreas kanserinin dünya geneli kansere bağlı ölümler sıralamasında 6’ncı olduğuna dikkati çeken Cindoruk, 2030 yılında pankreas kanserinin 2’nci sıraya yükseleceği yönünde öngörü bulunduğunu paylaştı. Pankreas kanserinde erken teşhisinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Cindoruk, “En çok erkek grubunda görülen bir kanser hastalığı. Yağlanma ve obezite, sadece karaciğeri değil, pankreası da vurmaya başladı. Doğrudan doğruya kanserle ilişkisi olabileceği de söyleniyor. Hastalarımızın bilinçli olması gerekiyor. Erken teşhis için, ani bir kilo kaybı, sarılık, iştahsızlık, bulantı, sırt ağrıları veya ileri yaşlarda çıkan şeker hastalığı varsa, bu tür vakalar alarm verisi olabilir. Tabi her ağrı alarm verisi deyip yanlış yönlendirme yapmayalım ama bu yönde uzun süreli devam eden bir ağrı ve kilo kaybı var ise bunlara dikkat etmek gerekir” şeklinde konuştu.

  “TÜRKİYE’DE HER 3 KİŞİDEN 1’İ İBS HASTASI”

  Kongre Sekreteri Doç. Dr. Aslı Çifcibaşı Örmeci ise toplumda huzursuz bağırsak sendromu olarak bilinen İrritable Bağırsak Sendromu (İBS) hastalığına ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’de her 3 kişiden 1’inin İBS hastası olduğunu belirten Çifcibaşı, hastaların karın ağrısı şikayeti ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişikliklerle doktora müracaatta bulunduğunu söyledi. Her karın ağrısının İBS olmadığını belirten Örmeci, şikayetlerin son 6 ay içerisinde ortaya çıkması gerektiğini belirterek, “Karın ağrısıyla beraber, kabızlık ve ishal eşlik ediyorsa, bu tablo ortaya çıkabilir. Karın ağrısı olmazsa olmaz bulgularımızdan. Bir hekime düşen en önemli bulgu, altta yatan organik hastalığın olup olmamasıdır. Yeni ortaya çıkan bağırsak alışkanlığında değişiklik, yeni ortaya çıkan karın ağrısı, demir eksikliği anemisi gibi bulgular varlığında organik hastalıklardan bahsederiz. Bu gibi durumlarda endoskopik işlemler devreye girer. Bu hastalar genellikle çok sayıda endoskopilerle gelir bizlere. Dolayısıyla en büyük sıkıntı, sağlık sistemi üzerine düşen yüktür. En önemli şey, tanının doğru olması, hasta-hekim ilişkisi ve hastanın hekime güvenmesi” dedi.

İHA                                        

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Akıl almaz kaza ölümle sonuçlandı

Akıl almaz kaza ölümle sonuçlandı