Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle kadınların vücut ölçülerinde gözle görülür değişiklikler meydana geldi. İdeal fizik ölçülerine sahip olmak için sporun yanında "ölüm diyetinin de uygulayan kadınların açlıktan ölüm haberini arttırdı. Vegan beslenmeyi savunarak binlerce insanı bu beslenme şekline ikna eden ve milyonlarca izleyiciye ulaşan Zhanna D'Art olarak da tanınan sosyal medya fenomeninin açlıktan ölmesi akıllara vegan beslenmenin aneroksiya yol açıp açmadığını getirdi.
BİLE BİLE ÖLÜME GİTTİ
Samsonova'nın Sri Lanka gezideki bir arkadaşının aktardığı ifadesinde fenomenin gezi sırasında oldukça bitkin göründüğünü, tedavi görmesi için evine gönderildiğini ancak kendisinin tekrar geldiğini söyledi. Arkadaşı, "Onun üst katında oturuyordum ve her gün sabahları onun cansız bedenini bulmaktan korkuyordum. Onu tedavi olmaya ikna ettim ama başaramadı" ifadesini kullandı. Pişirilmeyen otla yapılan yemeklere ağırlık verdiği belirtilen Samsonova'nın son dört yıldır tamamen çiğ vegan bir diyet uyguladığı ve sadece ayçiçeği çekirdeği filizleri ve meyve ile beslendiği öne sürülüyor. Samsonova'nın annesi kızının ölümünü kolera benzeri bir enfeksiyonla ilişkilendirse de otopsi raporunun henüz açıklanmadı. Fenomenin acı ölümün ardından akıllara Anoreksiya Nevroza hastalığı geldi.
SİNSİ HASTALIK ANOREKSİYA NEVROZA
Kadınlar, daha fit bir görünüme kavuşmak adına kendilerini açlığa mahkum etmesi sonucunda önüne geçilmediğinde ölümle sonuçlanan Anoreksiya Nevroza hastalığı fenomenin ölümüyle gündeme taşındı. fenomenin ölümü beraberinde açlıktan mı yoksa Anoreksiya'dan dolayı mı oldu tartışmalarını getirdi.
Yeme bozuklukları kategorisi içinde değerlendirilen anoreksiya nervoza yeme davranışında önemli bozulma ve kendine has düşünce ve emosyonlarla belirli bir psikiyatrik hastalıktır. Anoreksiya nervozada kişi yemek rutini ve vücut kilosuyla ileri düzeyde meşgul olmakta; eşlik eden yemeğe ilişkin bazı yıkıcı davranışlar nedeniyle de kişinin beden sağlığı tehlikeye düşebilmektedir. Dünya üzerinde milyonlarca kişinin yeme bozukluğu hastası olduğu düşünülmektedir. Yeme bozukluğu hastalarının önemli bölümünü 12-35 yaş arası kadınlar oluşturur. Anoreksiya nervoza, bulimia nervoza diye adlandırılan diğer bir yeme bozukluğu tipine oranla daha az sıklıkla karşılaşılan bir yeme bozukluğu şeklidir, anoreksiya nervozada tipik olarak hastalık daha ağır seyretmekte, hastalarda bedensel sorunlara daha çok rastlanmaktadır.
ANOREKSİYA NEVROZA NEDİR?
Anoreksiya nervoza hastalarının önemli bir kısmı düşük benlik saygısı olan, kendilerini ve bedenlerini acımasızca eleştirmeye eğilimli, mükemmeliyetçi yapıda kişilerdir. Olağan olarak, anöreksi nervöza hastaları kendilerini “kilolu” olarak değerlendirmekte, aslında kilolu olmadıkları, hatta sıklıkla ileri düzeyde zayıf ve yeterli beslenememiş yapıda oldukları halde bu düşüncelerinde ısrar etme eğilimi taşımaktadırlar. Kilo alma ve şişman görünme korkusu oldukça inatçı bir seyir gösterir. Hastalığın ilk aşamalarında, anoreksiya hastaları genellikle bir sorunları olmadığı kanısındadırlar.
Anoreksiya nervoza hastalığının her 100 kız ve genç kadından birinde ortaya çıktığı düşünülmektedir. Tanı konulabilmesi için hastaların boylarına göre beklenen vücut ağırlığına kıyasla en az yüzde 15 daha zayıf olmaları gerekir. Anoreksiya nervoza hastaları yeterli yemek yemeyi reddettikleri, bazen kendilerini kusmaya zorladıkları ve aşırı egzersiz yaptıkları için kilo alamamakta, ve zaman içerisinde tehlikeli olabilecek düzeylerde zayıflamaktadırlar.
ANOREKSİYA NEVROZA'NIN BEDENE ETKİSİ
Anoreksiya nervoza tedavi edilmediği takdirde, malnutrisyon (beslenme bozukluğu), kalp sorunları ve metabolik sorunlar türünden bedensel hastalıklara neden olur. Ancak uygun tedaviyle anoreksiya hastalarının yeme alışkanlıklarının düzeltilmesi ve bu duruma eşlik eden ruhsal ve bedensel sorunların önlenebilmesi mümkün olabilmektedir.
ANOREKSİYA NEVROZA'NIN BELİRTİLERİ
Anoreksiya nervoza hastalığın seyri sırasında görülen bedensel sorunlar sıklıkla aşırı düzeydeki beslenme bozukluğuna bağlıdır. Bunlar:
– Adet görememe
– Osteoporoz, kemiklerde zayıflama
– Saç ve tırnaklarda kırılganlık
– Cilt kuruluğu ve sarımtırak cilt rengi
– Kansızlık ve kaş kütlesinde kayıp (kalp kasında da bozulma ortaya çıkabilmektedir)
– Ciddi kabızlık
– Kan basınca düşme, nabız ve solunum hızında yavaşlama
– Vücut ısısında azalma
– Halsizlik, depresyon
– Kan potasyum, kalsiyum ve magnezyum düzeyinde düşüklük sonucunda ortaya çıkan ve hayati risk oluşturabilen metabolik tablolar olabilmektedir.
TEDAVİSİ MÜMKÜN
Anoreksiya nervoza hastalığında temel hedef kişinin kilosunun sağlıklı düzeylere gelmesini sağlamaktır. Hasta tedaviyi kabul etmiyorsa ya da ciddi metabolik sorunlar ortaya çıkmışsa, hastaların zorunlu olarak hastaneye yatırılması gerekebilir. Beslenme sorununa bağlı ortaya çıkmış metabolik sorunların tedavisinde iç hastalıkları hekimlerinden yardım istenir. Hastane yatısı sürecinde kişinin beslenmesi yakından takip edilir. Önceden belirlenmiş bir plan çerçevesinde yakın takipli bir beslenme programı uygulanarak kişinin sağlıklı kiloya gelmesi sağlanır. Bu aşamada ortaya çıkması olası ruhsal ve bedensel sorunların ilave tedbirlerle tedavisi gerekir. Gerek hastane yatısı sırasında gerekse ayaktan tedavi aşamasında uygulanacak psikoterapi, hastalığın seyrini olumlu yönde değiştirebilmektedir. Anoreksi nervoza’nın uzun süreli bir hastalık olduğu, hastaların yakın psikiyatrik takibinin gerektiği, belirli iyileşme dönemlerinin ardından anoreksiya hastalığın aralıklarla alevlenebileceği unutulmamalıdır.
NİHAT SARAÇ