Yıllardır her konuda bilgi sahibi olduklarını sandıklarımızın sözleri hafızalarımızda.  Neler demediler ki, Müslüman olmayan Türk’e Türk denilmez dedilerdi. Sonra Hira Dağı kadar Müslüman, Tanrı Dağı kadar Türk cümlelerini ezberletmeye çalıştılar.



Bir zamanlar beton Mustafa da diyenler oldu. Onların okuyup araştırmadan bilmişlik taslayan  adamlar olduklarını anlayamadık. Belki de Cumhuriyet’e karşı olduklarını açıkça söyleyemedikleri için Atatürk’ü itibarsızlaştırmaya çalışıyorlardı.  Azerbaycan’dan ithal Bozkurt işaretinin nerelerden kaynaklandığını bilmeden kopyalayanlar oldu. Türklerin binlerce yıllık destanına ait olan Ergenekon destanında Bozkurt’un olduğunu bilmeden Bozkurt işaretini benimseyenler çoğalıvermişti. Tabi binlerce yıl önceleri kurulan birçok Türk devlet ve hanlıklarında Bozkurt’lu sancakların varlığını da bilmeyenler de fazlaydı.  Bu bilgi fakirleri, Atatürk’ün Cumhuriyet’in ilk parasını Bozkurt resmi ile bastırdığını çok sonra öğrendiler. Atatürk’ün kızının adının neden Ülkü olduğuna da kafa yormamışlardı zaten.



İnançlarla bir millete mensubiyetin, elma ile armut gibi farklı olduğunu idrak etmekte zorlanan birtakım kendine göre milliyetçiler, belki hala Hristiyan Türklerden Gagavuzları (Gökoğuzları), Çuvaşları,  halen Tengri inanışını sürdüren Sakhaları (iskitleri), geçmişte Hıristiyanlığı ve Göktanrı dinini benimsemiş Avarları, 300 yıl süren Hazar devletindeki Musevi Türkleri, Bir kısmı Hıristiyan olan Karaman Türklerini, kabul etmekte zorlanmaktadırlar. Macaristan’daki Sekelleri (Hun Türklerini), Romanya’dakileri vede daha birçok Hazar Denizi’nin batısına yayılmış farklı din ve mezhepteki Türkler saymakla bitmez. Buzullar döneminde,  Berik Boğazı’ndan Amerika kıtasına geçmiş Amerikan yerlilerinin bir bölümünün (Meluncanlar) Türk olduğu artık bilinmektedir ve Totemizim ile Şamanizim karışımı inançları oldukları, araştırmacılar tarafından öne sürülmüştür.



Bütün bu tespitlere rağmen, büyük çoğunlukla İslamiyeti kabul eden Türklerin, İslamiyet’e yaptıkları hizmeti bilmek lazımdır. Yine de Emeviler döneminde başlayan, Arap olmayan Müslümanlar’ın aşağılandığı veya köle gibi görüldüğü alışkanlıkları (mevali anlayışı) gizlice sürdüren bazı Arap Müslüman’ların olduğu ileri sürülmektedir.



Bütün inançların kabul gördüğü, insanlığa önem verilen bir dünyada huzur bulacağımıza inancımla hoşçakalın. Tarihte, milletler değişik dinlere inanmışlardır, dinlerini de değiştirmişlerdir ama değişmeyen tek şey, mensup oldukları milletlerinin genleridir.