Küresel ısınma artarsa dünyamız ve insanlık İçin tam bir felaket olacağını bilim adamları söylüyor ve bu konuda ciddi uyarılar yapıyorlar.

 

Küresel ısınma artmaya ve iklim değişikliğine karşı fırsatlar İçin zaman azalmaya başlarken, “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı” bu yıl 2 Ekim’de Madrid’ te başladı. COP25 adıyla başlayan konferansta, küresel ısınmanın yol açtığı felaketler ve bu felaketlerden en çok etkilenen yoksul ülkeler gündemde. OXFAM’ın hazırladığı yeni bir rapora göre; iklim değişikliği kaynaklı felaketlerde son 10 yıl boyunca her yıl 20 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığı ortaya çıktı! Rapora göre, insanların iklim krizi nedeniyle yani, sel, hortum, yangın ya da kuraklık nedeniyle evlerini terk etme oranı, savaş nedeniyle terk etmelerinden 7 kat fazlaymış!

 

Konu bu kadar önemliyken, küresel bağlamda iklim değişikliğine önlem alınması İçin yapılan konferanslar ne yazık ki, yavaş ilerliyor! Ama yine de bu sayede 57 ülke, ulusal sera gazı salımlarını iklim değişikliğini engelleyebilecek seviyeye düşürmüş!

 

Daha sonra konu hakkında yapılan Paris antlaşması ise, bu güne kadarki, en uygulanabilir iklim değişikliği planlarını sunan ve 184 ülke tarafından onaylanmış bir doküman olup, 2016 yılı Kasım ayında kabul edilmiştir. Paris antlaşması, küresel ortalama sıcaklık artışını 2 derecede sabitlemek ve 1.5 derece altında kalması için de hedefler belirlemiştir. Henüz bu hedefe ulaşılmasa da, bilimsel araştırmalara göre; Küresel Ortalama Isınmayı 1.5 derece altında tutarak:

 

_ Gezegenimize ve insanlığa karşı iklim değişikliğinin yok edici etkilerini azaltabilir,

_ Kuzey ve Güney kutuplarındaki ekosistemin tahrip edilmesinin önüne geçilebilir,

_ 300 milyondan fazla insan hayatını etkileyecek kuraklık ve susuzluğun önüne geçilebilir,

_ Deniz yaşamında çok önemli bir yere sahip olan mercan resiflerinin yok olması engellenebilir,

_ Özellikle küçük ada ülkelerini önemli ölçüde etkileyen deniz seviyesi yükselmesinin önüne geçilebilirmiş!

 

Ama daha da önemlisi, bizden sonraki kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakma şansımız olur! Umalım ki, karbon salınımı yapan ve büyük ölçüde dünyamızı kirleten büyük ve zengin ülkeler de bu gerçeğin farkında olurlar!