Bu aralar Cemal Süreya'nın dizeleri gibiyim.
"Dargınım;
Kırıla döküle gidiyorum bu ara
İnsanlar o kadar acımasızki
Kimi nereye koyduysam bulamıyorum."
--Gerçekten, savrula savrula gidiyoruz bu aralar, ben de, siz de, siz de. Hep birlikte. Belki farkında değisilniz amagerçekten bir süre sonra ne kendiniz sandığınız sizi, ne de bir yere koyduklarınızı koyduğunuz gibi bulamayacaksınız.
--Ya, bir ülkede her gün siyasi bir olay, yolsuzluk, kargaşa, savaş vs, vs konuşulur mu Allah aşkına.
--Bu Ülkenin hiç mi güzel bir şeyi, huzuru, güzelliği kalmadı Kültür, sanat gibi. Her yer savaş, kan barut, ölüm kokuyor artık.
--Bu iyi bir ruh hali değil. Birleri sizin ruh halinizin içine ediyor, içine edenler de normal değil zaten. Ama arada bir fark var, sizin salak salak ödediğiniz vergiler ile onların özel siyasi psikolojik danışmanları, rehabilite eden adamları/kadınları var.
--Bu darmadağınıklık içinde ya sizin neyiniz var?
--Çok umurunuzda olacağını da sanmıyorum ama, eskiden gazetelerin üçüncü sayfalarındaki abuk-subuksansasyonel kadın-erkek hikayeleri, artık gazetelerin manşetlerine çıktı.
--Yaşam çekilmez oldu ve bu yaşamın çekilmezliğinin sorumluluğunu kendisinde bulan birçok kişi, adam/kadın her ne ise, çıkmazdan "siyanür" içerek intihara başladılar.
--Toplumsal cinnet nedir? Bunu bilmesi gereken ve zevk-i safa içinde sizin vergileriniz ile maaşlarını alan (yetmiyor ki diyenler olur. Evet haklılar, ama bir çok meslektaşlarının yalakalıklarına bu ödenen bile ne kadar fazla olduğunu, bir düşünsünler) akademisyenler, uzmanlar ne işe yarar Allah aşkına?
--Bu ülkede siyaset, bozulmuştur. Bu bozuk maya ile ne çalar iseniz çalın, artık tadında ne yoğurt olur, ne de peynir. Ekşidi her şey ekşidi. Bozuldu. Koktu.
--Böyle deyince de hemen aklıma Oktay Akbal'ın ÖNCE EKMEKLER BOZULDU öyküsü ve yapıtı gelir.
--O zaman ekmekler bozulmuşmuş ama, oralardan duyar mısın bilmem ama, Oktay Beyyyy, buralarda TUZ DA BOZULDU, KOKTUUUU!..Huuuu Oktay Bey duydun mu?
--Her gün icat edilen bir konu ile TV'de toplumsal ahlaksızlığın zirvesi yapılıyor. Kadın sunucuların sunuculuklarını yaptıkları avukatlı, doktorlu programlara iki dakika bir bakın Allah aşkına.
--Toplum bu iseve bu insanlar ortalığa doğurdukları bu kadar anası belli, babası DNA testi ile belli olacak nesiller ile geleceğe güven ile bakacağımızı sanıyor iseniz yanıldınız.
--Kimse kusura bakmasın. BEN SİYASİLERE HİÇ BİR ŞEY DEMİYORUM. ARTIK KIZMIYORUM DA. Her bi b..k'u bilen o kadar yavşak kadın ve erkek var iken ortalıkta, bu yanlışlığa kim dur diyecek. Çünkü siyasiler bir yol bulmuşlar gidiyor. Onlar için, maaşları, yarın için üç-beş kuruş güvenceleri, kapattıkları iki arsa yetiyor.
--Ya sana ne oluyor ya, çanak yalayarak nereye?
--Bir toplum, birey birey bozulmaya başlar, sonra aile gider, zaman ile de toplumun mayası bozulur. Alın size kokmuş bir mahalle. Sokaklar ve en sonunda da ülke.
--Eyyymüminler, siz bunun için mi dua ettiniz yıllardır.
--Eyyy ahlak bekçileri, beklediğiniz ahlak bumuydu?
--Yine siyasilere bir şey demiyorum. Her bi b..k'a laf edip, ahkam kesenler, seçtiklerinizin yarattığı dünya bu mu olacaktı?
--Hadi canım sende.
--Dedim ya:"Dargınım;
Kırıla döküle gidiyorum bu ara
İnsanlar o kadar acımasızki
Kimi nereye koyduysam bulamıyorum."
--Pek mi dağılmışım ne. Siz bakmayın öyle dediğime. Ben iyiyim hem de bunları yazacak ve kızacak kadar iyi ve sağlıklıyım da kaygım sizler. Yoksaşunu demek çok zor değil benim için.
--"Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selam olsun Ama hep böyle gidecekse bu dünya Kalanlara haram olsun." Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi böyle diyeceğimi sanıyor iseniz yanılıyorsunuz.
--Ben, Orhan Veli gibi:"Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra." demesini bilmediğimi mi sanıyorsunuz!.