Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Ders başladı

Ders başladı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ders başladı

Tatil bitti.

Zil çaldı.

2024-25 eğitim öğretim yılında yaklaşık 20 milyon öğrenci eğitime başladı.

Ama devalüasyon, enflasyon derken vatandaş iflasın eşiğine gelmiş borç gırtlağa çıkmış durumda.

Mesela, bir aile çocuğunu özel kolejde okutmak istediği takdirde bir yıllık gideri 350 bin ile 400 bin TL’dir. 

Devlet okulunda okutmaya kalkarsa okul kayıt gideri, okul malzemesi, kitap, defter, öğlen yemeği, servis, giyim kuşam vs. derken 200 ile 250 bin TL'dir.

Vay ki vay... Asgari ücretli olan fakir fukaranın haline!

Halbuki Milli Eğitim'in 42. Maddesi der ki: “Hiçbir kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılmaz, eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve esaslarına göre devletin gözetiminde ve denetimi altında yapılır” der.

22 yıllık AKP iktidarı yasasına göre “çocuklar devlet tarafından okutulması zorunludur” der ama öyle olmadığını biliyoruz.

Maalesef çocuklarımız cemaat ve tarikatların insafına bırakılmak suretiyle kendilerine kül ve köle yetişmesini sağlar duruma getrdiler.

İlkokul, lise ve üniversiteye giden öğrenci velilerinin birçoğu maddi sıkıntılar içinde kıvranmaktadırlar. Ekonomik şartları olmayan aileler zorunlu olarak çocuklarını tarikat ve cemaatlere bırakmak durumunda kalıyor.

Özellikle şu son dönemlerde kardeşin kardeşe, komşunun komşuya güveni kalmamış olması nedeniyle tarikat ve cemaatlerde güvenmek saflıktır.”

Bu nedenle çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini bu karanlık zihniyete teslim etmemek için; Ülkemizin kurtarıcısı, Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, devrim ve ilkeleri doğrultusunda ‘Bilimsel, Laik, Çağdaş, Kamusal ve Karma Eğitim’ ile yetişmeleri gerekiyor.

2002’den 2020’ye kadar geçen 18 yıl içinde tam 10 defa Milli Eğitim Bakanı değiştirilirken, 16 defada Eğitim sistemi (müfredatı) değişti. 

Ne yazık ki; Her bakan değişiminde mutlaka eğitim sistemi laiklik aleyhine, şeriat lehine değişmiş, bilimden, ilim ve çağdışılıktan daha çok yasa dışı gerici tarikat ve cemaatler lehine değiştirilmiştir.

Okullarda din dersi zorunlu hale getirilerek Sünni mezhebinde olmayan Müslümanlarla, Hristiyan olanları cebren Sünni mezhebi öğretileler evrensel insan haklarını ihlal etmektirler.

Oysa inanç kişinin şahsına özeldir.

Milli Eğitim dinselleştirilerek laik eğitim yok ediliyor.

Eğitim sistemi çağımızın gelişimi doğrultusunda değişmelidir. Ama bizim eğitim sistemi dini vecibelerle tarikat ve cemaatlerin isteği doğrultusunda değişti ve değiştirilmeye de devam ediliyor.

AKP 22 yıllık iktidarı süresince laiklere karşı dinci, kinci ve gericileri yetiştirerek laik Türkiye Cumhuriyeti rejimini tehlikeye sokmuştur. 

Yeni müfredat ile matematik, mühendislik, bilim, felsefe, güzel sanatlar yerine dini konular çok yoğun işlenecek, analitik düşünceden uzaklaşılacak. Halkın sesi, gücü çok değerli, siz veliler de çocuklarınızı içinde yaşadığımız 21. Yüzyılın gereksinimleri doğrultusunda yetiştirmek istiyorsanız, bu konuda duyarlı, hakkını arayan anne ve babalar olmalısınız.

Mesela ÇYDD’nin hazırlayıp halka sunduğu bildiride belirtiği gibi, ‘Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Saygılıyım’ kısaca ÇEDES adıyla kulağa çok hoş gelen bir uygulama geçen yıl başlattığı proje ile öğrencilere öğretmen dışında hiçbir kimse eğitim yapamaz iken, dini kıyafetli kişiler sınıflarda öğrencilerle buluşturdu. Öğrenciler camilere, mezarlıklara götürüldü.

ÇEDES deyince aklıma doğayı korumak, etik değerlere sahip çıkmak gelirken, bu başlık altında dini konular işleniyor. Anayasa’nın değişmez maddesi laik devlet şartı çiğneniyor, adeta suç işleniyor.

Örneğin; AKP iktidarının Millî Eğitim Bakanlığı bilinçli olarak yüksek öğretim yapan öğrencilere yurt yapmamasının altında yatan en önemli sebeplerden biri de ekonomi gücü olmayan fakir aile çocuklarını tarikat ve cemaat yurtlarına zorunlu olarak gitmelerini sağlamak içindir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *