CHP’linin rakibi yine CHP’lidir. Bu alışkanlıklar devam edildiği sürece CHP iktidar olması hayaldir

CHP'liler kendi içinde birbirlerine acımasızca yapmış oldukları mücadeleyi, AKP’ye karşı vermiş olsalardı, CHP çoktan iktidar olmuştu. 

CHP’lilerin her bir bireyi kendince her şeyi bilendir. Ama herkes gibi o da yanılacağını bilse de tükürdüğünü yalamaz. 

CHP’liler, başta genel başkanlarını dahi eleştire bilirler, gerektiğinde karşı çıka bilirler. Bence 'de öyle olmalı. Ama kırarak, inciterek, hakaret ederek değil. Saygı ve sevgi çerçevesi dahilinde siyasi bilinçle hareket edilmelidir. 

Belki benim bilmediklerim var, anacak ömrüm aktif siyaset içinde geçti ama ben şahit olmadım. Gören varsa yazsın bende öğrenmiş olurum…

CHP’li olan kişi, bir diğer CHP’liden çok daha akıllı ve tecrübeli olduğunu iddia edenler gayet boldur. Doğru ola bilir ama “Akıl akıldan üstündür arşa varana kadar“ sözünü unutmamak gerekir.

CHP’li olmak “Ben olmasam bu parti ayakta durmaz” diyenler o kadar çok ki saymakla bitmez. Nazım Hikmet bir şiirinde “Ben yanmasam, sen yanmasan, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” dediğini unutma. Tabi ki sende bensiz bir şey yapmayacağını artık anlamalısın. Yani biz olursak CHP her zaman var olmaya devam edecek.

CHP’lilerin işine gelmedi mi partiden istifa ettikten sonra her yerde övünerek “Bu partiden iş çıkmaz” diye anlatmaları, başta Ulu Önder’e saygısızlıktır. CHP olmamış olsaydı Türkiye çoktan İran, Irak, Sudan, Pakistan, Sudi gibi gericiler diyarına dönüşmüş olurdu.

Atatürk'ün ilkelerinden ayrılmak ve çağ dışı şeriatla övünmek demek Orta Çağ karanlığında imrenenler iğrenç düşünceleri nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti hak ettiği demokrasiye kavuşamadı.

CHP'liler bazen şunun, bunun dedikodusunu araştırmadan, soruşturmadan, yargılamasından ziyade duygusal davranarak, iftira etmelerine bakın Konfüçyüs ne diyor; “Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma” yazıktır, günahtır, ayıptır.

CHP içinde kadın- kadını, erkek- erkeği kıskanmıyor gibi görünse de öyle değil. Kadın erkeği, erkekte kadını kıskanıyor. Bazıları fırsat bulsa karşısındaki rakibi bir kaşık suda boğacak gibi… Halbuki Cumhuriyetin bütün ilkeleri tarumar edilmiş, demokrasi rafa kaldırılmış, hak, hukuk ve adalet yok olmak üzereyken, vatanını, milletini korumak varken neyin nesidir bu kavga? 

CHP'liler bazen komünist bazen demokrat bazen monarşist olmaktadırlar. Bir birey, bugün CHP’de, yarın MHP’de, bir diğer gün AKP’de veya DEM’ de ise; başta

Atatürk ve CHP’ye ihanet etmekle kalmaz, bunun adı “çizgisi belirsiz sosyal faşist” demektir. 

Velhasıl kelam…

Bazen, dindarın yanında, bazen dinci yobazın yanında olmak, bugün demokratın, yarın faşistin safına geçmek, haklının karşısında haksızı savunmak, fakirin, fukaranın kanını emen, emeğini sömüren, hırsız ve arsızı korumak, Atatürkçü görünüp dinci, kinci ve ırkçılarla iş tutmak, bugün burada, yarın orda, pimi çekilmiş el bombası gibi ortalıkta “serseri mayın” gibi gezmek, CHP içinde, sen, ben, şu, bu, yerli, yabancı gibi safsatalarla, insanları ötekileştirmek, Türk- Kürt, Alevi- Sünni diye ayırmak, kayırmak gibi insanlık suçu işlemek, hiçbir sosyal, siyasal, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Ulusalcı, sosyal demokrata yakışmaz. 

Sosyal demokrat; cüzdanla değil vicdanla, duyguyla değil akıl ve mantıkla, hurafelerle değil ilim ve bilimle hareket edendir.