Çöle dönüş hikâyede değil.

Kehanette değil.

Hakikattir.

Ve bunları demiyorum,

Birçok bilgi, Küresel iklim araştırma merkezi kaynaklıdır.

68 kuşağı bizler; İlk Orta ve lise öğretimi gördüğümüz altmışlı ve yetmişli yılarda, ‘Türkiye Dünyanın en zengin su kaynaklarına sahip’ diye ders kitaplarında okutulurdu.

Yıl 2024 oldu.

Arada geçen yarım asır sonra, Dünya sıralamasında su kıtlığı olan ülkeler arasında olduğumuzu öğrenmiş olduk!

Dünya yeraltı su kaynaklarının yüzde 80 oranında tarım amacıyla kullanılmakta.

Bilhassa tarla ürünü yetiştiricileri, bilinçsiz su kullanmaları nedeniyle Konya’da Obrukların oluşumu, Haran ovasında ürün alım düşüklüğü gibi bilinçsiz su kullanmalarından kaynaklıdır.

Antalya’nın, Korkuteli ilçesinde bundan 50 yıl önce 10 veya 20 metreden alınan tarım sulama ve kullanma suları, şu an 160 metreden almaları dahi “mucize” sayılır.

Mesela Tuz gölü, Burdur gölü kilometrelerce geri çekilmiş. Önlem alınmadığı taktirde bir zaman sonra kuruyacak…

Türkiye’nin en zengin su kaynakları Marmara bölgesi ama çok göç alama sebebiyle birkaç zaman sonra orda da su kıtlığı başlar.

Türkiye coğrafyası dağlık olması nedeniyle yedi bölgede irili ufaklı 1600 akarsu bulunması ülkemize ekonomik, sosyal ve çevresel yapısını etkileyen önemli bir faktör yaratmakta.

Ancak küresel kuraklık böyle devam ettiği taktirde ileriki zaman içinde ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabilmemiz an meselesi.

Türkiye İstatistik Kurumu bilgilerine göre, Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağını öngörmektedir. Bu duruma göre 2030 yılında su kıtlığı artan bir ülke olduğunu göstermektedir.

Örneğin şu an Afrika’da su kıtlığı olması nedeniyle tarımsal bitkiler yetiştirme olanağı olmayışından, milyonlarca insan aç ve susuzluk içinde kalmış durumda.

Türkiye’de ise 250 gölden 186’sı kurumuş durumda. Tehlike çanları ve imdat siren sesi duyulmakta.

Yani; 2030 yılına kadar dünya nüfusu 7,8 milyar olacağı, Türkiye nüfusu ise 100 milyon olacağını öngördüğümüze göre gerekli önlemler alınmadığı taktirde içme ve kullanma su kaynakları kuruyacağı veya yetmeyecek kadar azalacağını dikkate almadığımız da dünyada su savaşları başlayacağına emin ola bilirsiniz.