Uzman Psikolog İbrahim Keskin, henüz 4 yaşındayken karaciğer nakli olan abisi Mustafa’yla aynı kaderi paylaştı. 28 yaşındaki Keskin, kadavradan bağışlanan karaciğerle nakil olup sağlığına kavuştu.
Abisi Gibi Wilson Tanısı Konuldu
Afyonkarahisar’da İbrahim Keskin’in abisi Mustafa Keskin’e henüz 9 yaşındayken bakır metabolizmasının bozulması sonucu oluşan genetik bir hastalık olan Wilson Hastalığı (WH) tanısı koyuldu. Abi Keskin’in karaciğeri iflas edince İzmir’de bir üniversite hastanesinde karaciğer nakli oldu. Nakil sonrasında aile fertlerinde yapılan tetkik sonucu kardeş İbrahim Keskin’e de Wilson tanısı koyuldu.
Evlilik Hazırlığındayken Nakil Olması gerektiğini Öğrendi
İlaç tedavisiyle hayatını devam ettiren İbrahim Keskin uzman klinik psikolog oldu. Rutin muayenelerini aksatmayan Keskin 2023 Nisan’daki doktor kontrolünde karaciğer nakli olması gerektiğini öğrendi. Nişanlısı Gülçin Keskin ile evlilik hazırlıkları yapan genç psikolog, büyük bir şok yaşasa da evlilik planlarını bozmak istemedi. 13 Ağustos 2023 tarihinde nişanlısı Gülçin ile evlenen İbrahim Keskin'in sağlığı düğünden sonra iyice kötüleşti. Annesi Safiye Keskin şeker, tansiyon hastası olduğu, kız kardeşi Defne’nin yaşı tutmadığı için donör adayı olamazken, baba Mehmet Keskin de yapılan tetkikler sonucunda uygun bulunmadı.
Kadavra listesine adını yazdırıp bağış beklerken, kanında amonyak yükselmesi sonucu yataktan kalkamayacak hale gelen Keskin, eşinin ve ailesinin desteğine, "Ben nakil olup ayağa kalkacağım, merak etmeyin" diyerek karşılık ve moral verdi. 5 Kasım 2023 tarihinde kadavradan çıkan bağış üzerine hastaneye çağrılan Keskin, Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Dr. Kamil Kılıç, Dr. Rasim Farajov, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekibin gerçekleştirdiği nakil sonrasında sağlığına kavuştu.
"Dolandırıcılardır Diye Telefonu Açmayacaktım"
Kötü günleri geride bırakan Keskin, yaşadığı süreci hem hasta hem de bir psikolog gözüyle anlattı:
"Kadavradan bağış beklerken, kuzenim, arkadaşlarım donör olmak istediler. Tetkikler için hastaneden randevu aldık. Randevudan iki gün önce telefonum çaldı. Numarayı tanımıyordum, dolandırıcılardır diyerek açmayacaktım. İyi ki de açmışım. Bağış çıktığı müjdesini aldım, eşimle yaşadığımız sevinci anlatamam. Çok kötü durumdaydım, sürekli acile gidiyordum. Konuşamama, yutkunamama, bilinç kaybı gibi sorunlar yaşıyordum. Hastaneye olabilecek en kısa sürede geldik ve ameliyatım başarıyla gerçekleşti. Öncelikle bana yeni bir hayatın kapılarını açan bağışçıma rahmet, ailesine ve hekimlerime sonsuz teşekkürler ediyorum."
"Umudumu Yitirmedim"
Zor süreçleri umudunu hep canlı tutarak geçirdiğini ifade eden İbrahim Keskin sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kesinlikle hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Tabii ki bir psikolog olarak da bilinçliydim ama umudumuzu kaybettiğimiz zaman gerçekten her şey bitiyor. Çünkü hayatımızı yönlendiren aslında düşüncelerimiz. Olumlu düşünürsek, olumlu devam ederiz. Güçlü, azimli olmak zorundayız.” dedi. Ameliyat öncesi ve sonrasında hem kendisi hem sevenleri için iyi olmak zorunda olduğunu ve bunun gereklerini yerine getirdiğini belirten Keskin, “Bu hayat şansı bir kere gelir kaybetmemek gerekir. Güçlü olacaksınız, hem kendiniz hem aileniz için. Üstelik ben şu an tek kişi değilim, bir emanet taşıyorum. Bu emanete ne kadar sahip çıkarsam o kadar iyi yaşayacağım, o kişiyi de ailesini de mutlu edeceğim. Evet, umut azalabilir, yağmur damlasından bile az olabilir ama tükenmez. Organ nakli adayları, organ bekleyen hastalar isterlerse onlarla deneyimlerimi paylaşabilirim. Onları en iyi anlayacak olan hastalardan biriyim. Gönüllü yol göstericiliğe hazırım."
Dr. Murat Kılıç, Uzman Psikolog İbrahim Keskin’in Wilson hastalığına bağlı karaciğer sirozu nedeniyle nakil olduğunu şu sözlerle açıkladı:
"Bu hastalık dokularda bakır birikimine yol açan genetik bir hastalıktır. Normalde karaciğer vücuttaki fazla bakırı safrayla sindirim sistemine atar ve dışkılamayla fazla bakır vücuttan atılmış olur. Wilson hastalığında karaciğerin safraya çok az bakır bırakır ve atılamayan bakır vücutta birikir. Bu birikim özellikle karaciğer ve beyinde hasara yol açar. Hastamızda karaciğer yetmezliği çok ileri safhada idi, beyin etkilenmemişti. 3-6 ay içinde yüzde 50 ölüm riski vardı. Zamanında çıkan bir organ ile hayata tutundu. Şimdi sağlığı iyi ve kontrollere gidip geliyor. Hastamızın ağabeyi de aynı nedenle nakil olmuştu."