Bir takvim yılı daha geride kaldı. Haftam güne dönmüş ömür diliminde aslında çok bi’şey ifade etmiyor. Düşünsene, tamam, hayattan beklentin kalmamış, ailenle huzurlusun, çocukların parasını kazanmaya başlamış. Sahi kazanıyorlar mı? Yarının ne getireceğini bilemeyen, günü kurtaramadığı için yarına yatırım yapamayan bir gençlik. Neyse, bunların eski yılla birlikte alıp başını gitmesini istiyorduk. Nasılsa milli mücadele başlamıştı.








Yılın son günü bunları bir yana bırakıp Düden Şelalesi’ne gittim. Çünkü telefonuma Kazım Bilgili’nin gönderdiği videoda, Düden Şelalesi’nin yükselen debisi masalcıyı çağırıyordu.


Düden Şelalesi’ne girip yükselen suyu, yağmurla tozundan arınmış sapsarı çınar yapraklarını fotoğraflayacaktık ama olmadı, olamadı. İşletmesi Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesindeki bir şirkette olan şelale ziyarete kapalıydı. “Yağmur nedeniyle zemin kaygan. Can güvenliği yok” dediler. Sanki şehirde her şeyi çok güzel yaptılar da, neyse.


Rotayı müdavimi olduğu Düden Değirmen Restoran’a çevirdi masalcı. Orada yükselen suyun fotoğrafını çekebilirdi. Bu arada, Düden Şelalesi’nde yukardan akan suyun değişmediğini, yükselen suyun, şelalenin düştüğü noktada yerin altından çıktığını biliyordu.


Oturdu masalcı, önce bir çay, ardından sert bir kahve içti. (Evet granül. Filtre veya Americano her yerde yok. O iş evde.) Herkesin etkilendiği bir ses vardır. Yaygın yaklaşım, “su sesi, para sesi, karı sesi.” Ya da “at sesi, para sesi, karı sesi” şeklindedir. Oysa masalcının derdi su sesidir. Bir de piyano ve keman sesine dayanamaz mayışır.


Düdençayı, kenarında oturup Korsakof’un Şehrazat’ı dinlenecek yer değildir. Suyun coşkusu ezer, gömer derinliklerine alır götürür kemanın sesini, hatta nefeslilerin çığlığını bile. Kendi senfonilerini seslendirir bana göre, Kazım Bilgili ise Karacaoğlan’ı duyar o seste.


2021’in son fotoğrafları ile 2022’nin ilk masalını yazdık. “Dün dünde kaldı cancağzım, bugün yeni bi’şeyler söylemek lazım” demişti Rumi Celaleddin. Kazım Bilgili geçtiğimiz günlerdeki ilk yağmurda, “su bu yıl erken yükseldi, bu yıl ayva çoktu. Demek oluyor ki bol yağışlı bir kış olacak. Önümüzdeki yaz yaylalarda bile yaşanan su sorunu inşallah 2022 yazında yaşanmayacak” dedi.

Kendisi 65 yıldır Düden Şelalesi’nin sol kıyısında yaşar, Dedesi Durmuş Çocuk’un değirmenini lokantaya çevirdi 1983’ten beri orada işletmeci. Ben bu tecrübeye güvenip umutlandım. Hadi öyleyse, sevgili 2022, geldiğin yağmurla git, ama bereketini afete dönüştürme.