23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 99’ncu
yıldönümü bugün.
Modern Türkiye’nin Kurucusu Büyük Kurtarıcı Ulu Önder
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği ilk ve tek
bayram.
23 Nisan 1920’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
ilk açıldığı gün olarak da tarihi bir önem taşıyor bu bayram.
AKP hükümetinin milli bayramları kısıtlamasına,
daha doğrusu yasaklamasına kadar Türk çocukları, bayramlarını adına
uygun olarak coşkuyla, sevgiyle, övünçle, gururla kutluyorlardı.
AKP hükümeti 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 30
Ağustos Zafer Bayramı ile birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı unutturmak, Türk
Ulusu’ndan, Türk çocuklarından, Türk gençlerinden kaçırmak için yönetmelik
değişiklikleri yaptı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye
genelinde olduğu gibi, Antalya’da önceki yıllarda coşkuyla kutlanırdı.
Atatürk Stadyumu 23 Nisan’da görsel bir şölene dönüşür, anneler, babalar, büyük anneler,
büyük babalar, akrabalar, eş dost, çocuklarının kendilerine armağan edilen
bayramı nasıl bir coşkuyla, kıvançla kutladıklarına tanıklık eder, eski
bayramlarla ilgili anılarını tazeleyerek evlerine dönerlerdi.
Hükümetin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
kutlamalarını kuşa çevirme bahanesi de ilginç.
Okul yönetimleri özel kıyafetler talep ederek aile
bütçelerine yük getiriyormuş da bunun için de stadyum ya da benzeri alanlarda
bayramı kutlamak gereksizmiş.
Ben Antalya’da hiçbir ailenin çocuklarına 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı için özel kıyafet yaptırma konusunda şikayetçi
olduğunu duymadım.
Her anne baba, çocuğunun bayram kutlamalarına en önde
katılmasını gururla, onurla ister..
Bu bayramın sahibi çocuklar..
23 Nisan yarının büyüklerinin gurur ve onuru..
Türk çocukları çok
şanslı ki En Büyük Babaları onlara dünyadaki tek çocuk bayramı armağan etti..
Ne kadar övünseler, ne kadar gururlansalar haklılar.
Yarınlar sizin sevgili çocuklar..
23 Nisan’la birlikte diğer ulusal bayramlarımıza sahip
çıkın yaşatın..
19 mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim de sizinle anlamlansın,
sizinle geleceğe taşınsın..
Cumhuriyet düşmanları, demokrasi düşmanları, Atatürk
düşmanları ne kadar çabalarsa çabalasın dünya durdukça ulusal bayramlar da
kutlanacak..
‘Ne Mutlu Türküm’ diyene sloganları daha da coşkulu atılacak..
Gün gelecek, bu topraklarda yaşayan herkes gururla “ Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’
sloganı ile birlik olacak, birlikte de kuvvet doğacak..
Yaşasın 23 Nisan..
Yaşasın 19 Mayıs..
Yaşasın 30
ağustos..
Yaşasın 29 Ekim..
Kuşku yok ki çok zor bir süreçte kutluyoruz 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı..
31 Mart yerel seçimlerinin propaganda döneminde ve
sonrasında yaratılan iklim, ortamı gerginleştirdi…
Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP’nin yerel
seçimleri bir ülke sorununa, beka sorununa dayatma çaba ve girişimleri birlik
ve beraberliğin bozulmasından hoşnut olanların işine geldi..
23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın öncesinde Ankara’nın Çubuk ilçesinde CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı ve linç girişimi kirli
hesapların, kirli kumpasların bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor..
İstiyorlar ki halk sokağa insin, kardeş kardeşe
saldırsın, kan dökülsün, bunu fırsat olarak görüp seçimler iptal edilsin,
Haziran ayında yenilensin, AKP belediyelerdeki iktidarını 31 Mart öncesindeki
gibi sürdürsün..
Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ve linç girişimi asla ‘galeyana geldik’ gibi bahanelerle masum
nitelendirilemez..
‘Saldırgan AKP
üyesiydi, ihracı için gereken hızla yapılacak’ türünden açıklamalar da
gerçeklerin üzerini örtemez..
‘Güvenlik güçlerine, vatandaşlara ‘CHP’lileri, CHP’li milletvekillerini şehit cenazelerine almayın’
talimatı ve mesajını verenin kim olduğunu bir düşünün..
Ancak bu tuzağa gelmeyelim..
Bizi sokağa dökmek isteyenlere de prim vermeyelim..