1) Kentlerimiz neden birer suç şehirleri haline geliyor. İyi yönetilemeyen ülkelerde kırsaldan kentlere kontrolsüz göçlerin akın etmesi durumluda toplumun geniş kesimlerinde felaket çanları çalmaya başlar. Şehirlere plansız ve kontrolsüz olarak göç eden insanların aile soruları, eğitim, ulaşım, ekonomik ve barınma sorunları dikkate alındığında istenmeyerek te olsa oluşan dar boğazlar, ferdi suç işlemeye sürüklemektedir. Bunun için devletin kırsalın ve kentlerin yönetimi için sağlıklı bir yönetim politikasına ihtiyaç vardır. Bunun için kalkınmanın köylerimizden başlatılarak, tarımda ticarette, hayvancılıkta, eğitim ve kültürel faaliyetlerde kırsalda kurumsal manada kalkınmaya odaklı yatırımlar planlanmalıdır. Esas olan kırsal nüfusu yerinde tutmaya yönelik planlamalar Yapılması gerekmektedir.

2) bundan böyle evlenecek gençler için ağır koşullar getirilsin. Görülmektedir ki, mesela son 15-20 yıl içinde 5000 civarında kadın ateşli silahla, bıçak ve benzeri suç aletleriyle öldürülmüştür. Boşanan kadın boşandı diye, eşinin tekrar evlenme teklifini kabul etmediği için, kıskançlık ve benzeri sebepler nedeniyle eşini çocuklarının gözü önünde öldürüyor. Hatta çocuklarını da öldürmektedirler. Bu asla sağlıklı bir beyinin işi olamaz. Ferdin akıl ve ruh sağlığında kademeli seviyelerdeki gelgitlerin yaşanması sonucunda bu vahşet zinciri halen devam etmektedir.

Bu nedenle, zaten büyük bir bölümü ruh sağlığı bakımından sorunlu durumdaki toplumumuzda evlenip yuva kuracak gençlerimizin her bakımdan zaptı rapt altına alınması şarttır. Bu düşünce; ferdin özgürlüğüne, hürriyetine müdahale değildir. Evlenecek çiftler öncelikle tam teşekküllü bir hastaneden heyet raporu alması yasal anlamda zorunlu hale getirilmeli, illerde ve ilçelerde evlilik danışma büroları açılmalı, o bürolarda psikiyatris, pedagog gibi ehli meslek mensupları ikame edilmeli, makul zaman aralıklarında evli çiftler uzaktan yakından takip edilerek ilerleyen zaman içinde muhtemel bir olumsuzluğun yaşanmaması bakımından aile birliğinin korunması sağlanmalıdır.