Günlerimiz sıkıntılı ve kaos için de geçiyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde Suriye sınırında savaş, ülkemizi içerisine çekmek istiyor. Rus uçakları sınırımızı geçtiği için Türk uçakları tarafından düşürüldü ve bu yüzden siyasi, diplomatik ve ekonomik olarak iki ülke arasında kriz tırmanmakta.
Yaklaşık beş yıldır Suriye içerisinde bir iç savaş devam etmektedir. Bu süre içerisinde binlerce insan ölmüş ya da sakat kalmıştır.
Bu savaş kimin için ve neden verilmektedir?
Ortadoğu ülkelerindeki petrol kuyuları enerjileri bitmekte olan A.B.D. ve Avrupa ülkeleri, Rusya gibi ülkelerin iştahını kabartmakta ve paylaşım savaşı verilmektedir.
Bu savaşın verilebilmesi için Irak’ta olduğu gibi emperyalist ülkeler içerisinde karışıklık çıkartarak kendi içerisinde parçalayarak hakim ülke savaşları verilmektedir.
Ülkemizde de Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, dünyada sulh” ilkesinden ayrılarak, komşularımızın iç işlerine karışmak isteyen, kendilerini Müslüman olarak tanımlayan ama Müslüman’ın Müslüman’ı öldürmesine göz yuman emperyalist ülkelerin payandası konumundaki yöneticiler bulunmaktadır.
Emperyalist ülkeler, ülkemizi Ortadoğu bataklığına çekerek maşa olarak kullanmak istemektedir.
Ülkemizi de iç savaşa sürüklemek isteyenler yüzünden binlerce insan ölmekte ve sakat kalmaktadır.
İşte bu sebeplerden dolayı savaş ortamına ve savaşın her türlüsüne hayır diyorum!
Ülkemiz ekonomik olarak dengesiz yönetildiğinden, doğum öncesi sağlık taramaları yetersiz olduğu, doğum sonrası yeterli gözetim ve denetim olmadığı; ana-çocuk sağlığı merkezleri azaltıldığı ve yetersiz olduğu için sakat çocuk doğumları artmaktadır.
Yetersiz ve dengesiz beslenmeden dolayı sakatlıklar artmaktadır.
Evet haykırıyorum böyle bir ortamda 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün kutlanmasını kabul etmiyorum.
Engellerin sebepleri ve oluşumlarını kaldırılması için mücadele etmeden ve azaltılması için çaba sarf etmeden; engellilere parasal haklar vermişsin ne anlamı var.
Sebepleri ortadan kaldırılmadan 3 Aralık’ın kutlanmasına karşı olduğumu herkese haykırıyorum!
