Haftasonu sitedeki komşumla bahçede Akdeniz Gerçek’teki yazılarım üzerine sohbet ediyorduk. “Gelecek yazım kadınların milletvekili seçilmelerine ilişkin olacak.

Başlığı da “Haydi kadınlar Meclis’e” dedim. Komşum Mehmet Bey “Çok iyi düşünmüşsünüz. Önemli bir konu” dedi. “Biliyor musunuz Antalya’da CHP’den 88 yıl içinde hiç kadın milletvekili seçilmemiş” dedim. “Bilmiyordum. Çok şaşırtıcı” dedi. Sohbetimize kulak misafiri olan eşi Birşan Hanım “Aaa ben de bilmiyordum. Nasıl olur? İnanılır gibi değil” dedi. Ben de ilk duyduğumda şaşırmış, inanmamıştım. Olacak şey değildi. Atatürk’ün “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” dediği Antalya’dan CHP’nin Atatürk’ten sonra hiç milletvekili çıkaramamış olması akıl alır gibi değildi. O Antalya ki, Türkiye’nin dört büyük şehrinden biri. Dünya’ya açılan pencerelerinden biri. Kültürel, diplomatik, sportif vs. etkinlikleriyle dikkat çeken modern bir şehir. O CHP ki demokrasinin, kadın haklarının, modernleşmenin, laikliğin önde gelen savunucularından.

Araştırdım. Kadınların ilk kez oy kullandığı TBMM 5. Dönem seçimleri 8 Şubat 1935 tarihli. O seçimlerde 17 kadın milletvekili ilk kez Meclis’e girmiş. Biri de Antalya’dan: Türkân Başbuğ Örs. O tarihten sonra CHP Antalya’dan TBMM’ye hiç kadın milletvekili gönderememiş. Aday listelerine hiç kadın konmamış değil. Konmuş ama alt sıralardan. Örneğin, Avukat Figen Çalıkuşu, 27. Dönem Milletvekili seçimlerinde CHP’den 6. sırada milletvekili adayı gösterilmiş. Ancak seçilememiş. O dönem CHP Antalya’dan TBMM’ye 5 milletvekili gönderebilmiş. O milletvekilleri TBMM’de Antalya için, Türkiye için ne tür çalışmalar yaptılar, kaç kez kürsüye çıktılar onu da siz araştırın, sorgulayın.

Antalya’da siyasete ilgi duyan pek çok kadın var. 88 yıldır Antalya’dan CHP’nin TBMM’ye hiç milletvekili sokamamış olmasından duydukları üzüntüyü, rahatsızlığı sosyal medyadaki paylaşımlarında da dile getiriyorlar. Erkekler içinde, kadınların bu kaygılarını paylaşanlar da görülüyor sosyal medyada. Ankara siyasetini yakından takip eden Antalya’lı kadınlardan ikisinin son dönemdeki paylaşımları dikkatimi çekti. Birincisi iş kadını ve gazeteci Songül Başkaya. Akdeniz Gerçek’te kaleme aldığı “Aday mıyım?” başlıklı yazısında, demokratik, laik ve refah seviyesi yükseltilmiş Türkiye için çalışmalarda ve temaslarda bulunduğuna işaretle, zaman zaman “seçimlerde aday mısın?” şeklinde sorulara muhatap kaldığını belirtiyor. Yazdıklarından henüz adaylık konusunda net bir kararı olmadığı izlenimi edindim. Bence Songül Hanım Antalya’yı Ankara’da gayet güzel temsil edebilir. Paylaşımının altına şu yorumda bulundum: “Haydi kadınlar Meclis’e. Haydi Songül Hanım Meclis’e. Tereddüt yok. Kaçınmak yok. Mücadeleye devam. Hak için. Hukuk için. Adalet için ve Antalya için mücadeleye devam.”

Dikkatimi çeken bir başka paylaşım da Avukat Figen Çalıkuşu’na ait. O da sosyal medyadaki sayfasına şu paylaşımı yapmış: “Biz kadınlar toplandık. 1935 yılından beri Partimizin (CHP) kadın milletvekili çıkarmadığı Antalyamızda kadın dayanışmasını zirveye taşıyarak ‘bu makus talihi’ kırmak için birbirimize söz verdik. 2023 müjdeler ile geliyor” Paylaşımın altındaki fotoğraflardan 7 kadının toplandığı anlaşılıyor. Paylaşıma erkeklerden de yorumda bulunanlar olmuş. Biri “Bu dönem seçilebilir sırada en az iki kadın aday görmek istiyoruz” demiş. Bir diğeri “Antalya gibi çağdaş bir kentten kadın milletvekili çıkmaması ilginç.” demiş. Bir başkası “Bu utancı yok etmek için kadınlarımıza tam destek. Yeter ki kadınlarımız bugüne kadar erkeklere verdikleri destek kadar kadınlara destek versinler. İşte o zaman kadınlarımız önünde hiçbir engel duramaz” yazmış. Bu yorumların tümü doğru ve “makus talihin” kırılma zamanı geldi. Antalya’dan kadın milletvekili çıkaramayan tek parti CHP. 2000 öncesi MHP kadın milletvekili çıkarmış. AKP her dönem kadın milletvekillerine yer veriyor. İYİ Parti’de kadın milletvekili çıkarmış, ancak sonra AKP’ye kaptırmış.

2023 Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılı. Cumhuriyetin İkinci Yüzyılındayız. Bu yüzyılın “Kadınların Yüzyılı” olacağı belirtiliyor. Büyük umutlar, beklentiler içindeyiz. Bu çerçevede Altılı Masa, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçilmesini savunuyor. Bu amaçla hazırlanan Anayasa Değişiklik Önerisi paketinde, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin sınırlanacağı, parlamentonun güçlendirileceği, kuvvetler ayrılığına geçileceği öngörülüyor. Yasamanın etkin ve katılımcı olması amaçlanıyor. Bu amaçların hayata geçmesi, anayasada bu yönde değişikliklerin yapılması önümüzdeki milletvekili seçimlerine Altılı Masa’nın TBMM’de güçlü bir şekilde temsiline bağlı. Özellikle de CHP’nin güçlü bir ekiple mecliste temsili çok önemli. Bu bağlamda temsilde adalet için, eşitlik için kadınların temsili yükseltilmeli. Liyakate dikkat edilmeli tabii.  Antalya’da CHP 5 milletvekilinin üstünde milletvekili Meclis’e sokma potansiyeline sahip. 27. Dönem seçim deneyimi hatırlanmalı. Potansiyeli oya dönüştürme gücünde olan, oyları CHP’ye yönlendirebilecek, seçmenin güvenini ve sevgisini kazanmış liyakatli kadın adaylar listenin ön sıralarına yerleştirilmeli. Antalya’yı en iyi şekilde temsil edebilecek kadın adaylar ön sıralarda yer bulabilmeli. Antalyalının kabul edeceği, oy vereceği kadınlar.

CHP geçen yıl, kadın ve erkek adayların eşit sıralamasını sağlayacak ‘fermuar sistemi’nin seçim ve siyasal partiler yasalararında kabulünü istemiş, önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. AKP sözcüsü, CHP’nin bu teklifi kendi uygulamasını önermişti. Bence de CHP bu sistemi kendi uygulayabilir. CHP’nin TBMM’deki 147 milletvekilinden 17’si kadın. Yani sadece %11 oranında kadın vekil var. Önümüzdeki dönemde CHP fermuar sistemini uygularsa kadın ve genç temsilini artırma yönünde, devrim niteliğinde büyük adım atmış olacak.

Türkiye genelinde de kadının siyasete katılımı erkeklerle eşit düzeyde değil. Bu konuda kadınların duyarlılığı giderek artmakta. “Meclise girmek için erkek olmak şart mı?” diye soruyorlar, eşit temsil istiyorlar. Kadınlar siyasete değerli katkıda bulunacak konumdalar. Örneğin, demokrasimizin daha güçlendirilmesi ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinde de kadınların katkısı göz ardı edilmemeli. Dileğimiz önümüzdeki genel seçim sonucu kadınların TBMM’de temsil oranının daha artması. Parlamentolar Arası Birlik ve BM Kadın Biriminin hazırladığı “Siyasette Kadın 2021” haritası verilerine göre Türkiye, parlamentolardaki kadın temsilinde 188 ülke arasında 129’uncu sırada. Bu görünüm hiç de gurur verici değil. Kadının siyaset ve toplum içindeki konumunu ve önemini en güzel Atatürk dile getirmiş. Atatürk’ün 100 yıl önce 1923’te vurguladığı şu sözler, başta siyasiler olmak üzere, herkesin kulağına küpe olmalı: “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?”

“Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Büyük Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve destekleyicisi yapmak yoludur.”