Hastalar yakınıyor: "Defalarca arıyorum randevu alamıyorum, ümidi kestim.
Nihayet ilgili masaya ulaştım ama bu defa da 2 ay 3 ay sonraya randevu verebiliyorlar. Acaba o zamana kadar yaşayabilecek miyim endişesi sarıyor bedenimi" diyerek hayıflanıyor vatandaş.
Bir başkası: "Hastanede doktora tacizde bulunmuşlar, hemşire tehdit edilmiş
Hastanede işlerin karışık olduğunu gördüm.
Zaten akıllı telefonla randevu almasını nereden bileyim, ben 250 km. yerden özel arabayla geldim, acil servise baş vurdum. Kabul etmediler. İnternetten randevu alman gerekirdi. Bu şekilde olmaz dediler.
Servis baş vurduk o da olmadı. Acilde saatlerce bekledik. Engelli bir vatandaş olarak ben bunları hak etmedim" diye yakınıyor vatandaş.
"250 km uzakta bir dağ köyünde ilkokulu dahi okumamış bir insan internetten,
E-Devletten elektronik haberleşmeden ve mesajla baş vurudan ne anlar diyor hasta yakını. Devam ediyor: Öncelikle bu işlerin bir eğitimi gerekmez mi? Yahut bu konuda daha basitleştirilmiş ve herkesin kolayca yapabileceği bir yöntem uygulanamaz mı diyor, çırpınıyor hasta yakını.
Çok doğru söylüyor vatandaş. Zira Anayasamızın vatandaş için koyduğu bir kural var" Kolaylaştırıcılık Esası" adı altında bir hükümdür.
Diğer taraftan kafaları karıştıran başka bir husus şudur:
Görüntülü ve yazı basından sıkça izlemekteyiz ki, Ülkemizde, bilemediğimiz sayıda ve devasa boyutta, kapasitede şehir hastaneleri açılmaktadır.
Söz konusu hastanelerde on binlerce yatak kapasitesine bakarak önce sevinip ümitlenmekteyiz. Ardından hayal kırıklığı içinde büyük bir keder ve burukluk içinde, genelde yüzümüzü güldürmeyen bir sonuçlar karşı karşıya kalmaktayız.
SAYIN SAĞLIK BAKANIMIZA SESLENİYORUZ:
Sayın Bakanım; Yüce Önder Mustafa Kemal'in veciz söyleminden de hareket ederek demek istiyoruz ki, insan hayatının ve sağlığının korunması, güvence altına alınması anayasal bir zorunluluktur. Ana yasamız öyle diyor.
İnsan hak ve hukukunun, ayrıca taraf olduğumuz ve mutabakat imzaladığımız evrensel hukuk kurallarına, hasta ve yakınları hakları çerçevesinde; Ülkemiz boyutunda halen devam etmekte olan bu kabil uygulamalarla vatandaş ileri derecede psikolojik tahribata ve psikolojik travmaya maruz kalmaktadır.
Uzun bir zandan bu yana sahada ve kurumlarda yapmış olduğumuz çalışma ve araştırmaların sonucunda yukarıdaki hazin sonuçların varit olduğuna tanık olunmuştur.
Öyle sanıyoruz ve bekliyoruz ki, başta anılan Anayasa hükmü uygulanacaktır.
Sayın Bakanımızın bilgi ve dikkatine ithaf olunur.