Bu beyanın acıkamaya çok ihtiyacı var elbette. Konu kamu sağlığı adına açıklandığında ortaya korkunç bir manzara çıktığı, Sizi de hayrete düşürecektir.

Büyük bir sessizlik içinde duran o masum halılarınızı evinizde yer sergisi olarak odalarınıza yaydıktan bir zaman sonra kirlenecektir. Eh siz de ‘Şu halılarımız kirlendi, yüzeyinde lekeler oluştu’ diyerek kendinize göre telefonda bir halıcı çağırıp teslim ediyorsunuz. Hatta pazarlık gücünüz bile yok. Adamın vicdanına kalmış. Birkaç gün sonra halı yıkayıcısı halılarınızı getirip teslim ediyor ve dilediği parayı da alıp gidiyor.

HANGİMİZ HALI YIKAYICISINA ŞU SORULARI SORUYORUZ?

1) İş vereniniz kim, iş adresiniz nerede, siz kimsiniz, hüviyetinizi görmek istiyorum, şirketinizce mühürlenip verilmiş tanıtma kartınız var mı, ayrıca eleman olarak sizin telefonunuz kaç? şeklinde elemana sorular sorulması gerek

2) İlgili yasalardan hareket edilerek 82872 Çevre mevzuatıyla, 1593 sayılı U.H.K.nuyla ilgili yönetmeliklere göre ) G.S.M.) Gayri sıhhi müesseselerruhsatınız var mı?

3) Benim halımın yıkanıp temizlenmesinde hangi tür temizlik maddeleri kullanacaksınız, kullandığınız temizlik maddelerinin ilgili bakanlılarca üretim izni imalat ruhsatı ve tescil belgesi var mıdır? Bu ayrıntılar üzerine bana yazılı taahhüt vermeniz gerek. Eğer korsan ve kaçak, zararlı, kanserojen asit kullanıp ta benim sağlığıma zarar vermeyeceğini nereden bileyim, demeniz gerek.

KONUNUN UZANTILARINDA BAŞKA NELER VAR...

Bilinmektedir ki, gerek şehir içi ve civarında; özellikle Kepez üstü istikametinde, Organize sanayi bölgesi ve çevresinde bulunan halı yıkama tesislerinden deşarj edilen ve mahiyeti, karışımı ve konsantrasyonu meçhul kimyasal atık durumundaki boyalı suların akıbetinden kimin bilgisi ve haberi var acaba.... Söz konusu sular acaba şehir içme suyumuzu kirletiyor mu, bu durumdaki olayların akım şeması hakkında bir çalışma ve araştırma yapılıyor mu ?

Yani halı yıkama işiyle meşgul olan esnaflardan kaç tanesi kanun ve yönetmeliklere uyarak çalışıyor, kaç kişi kaçak, korsan olarak çalışıyor? Diğer taraftan masum müşterilerin halılarının yıkanması sırasında yanlış, tahrip edici asit maddelerinin kullanılması sonucunda halıların faydalı ömürleri üzerindeki ekonomik zararın karşılanmadığını biliyoruz. Vatandaşa yazık oluyor. Bu nedenle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, ilgili belediyelerimiz ve esnaf odaları arasında makul, kalıcı ve geniş tabanlı bir koordinasyon, oluşturularak ilgili işletmeler üzerinde otokontrol mekanizması tesis olunarak, halen devam ederek kamu sağlığına zarar veren ruhsatsız işletmeler hakkında radikal uygulamalarla tehlike bertaraf edilmelidir. Halılarımız masum olur. Halılara kanser yükleyenler çevre ve sağlık suçu işlemektedirler.