Yerel yönetimlerle ilgili hazırlanan ve TBMM açıldığında ilk sıralarda gündeme gelmesi beklenen Bazı Büyükşehir Belediyelerinin Sınırlarının Büyütülmesi, 13 İl'de Yeni Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı herkesim tarafından merakla bekleniyor. Bütünşehir uygulamasını getirecek olan düzenlemenin il özel idarelerini nasıl etkileyeceği ise hala muallakta...

Basın ve kamuoyuna aktarılan nüfusu 750 bini geçen illerin Büyükşehir olacağı, Büyükşehirlerde bütünşehir uygulamasına geçileceği ve il genel meclislerinin, belde belediyelerin ve köylerin kalkacağı yönünde...

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da sık sık konuyla ilgili açıklamalarda bulunuyor. En son Yozgat'ta konuyu değerlendiren Bozdağ, "Meclis açıldığında Büyükşehir yasasında değişikliğe gidileceğiz. Nüfusu 750 bini bulan illerimiz büyükşehir kapsamına girecek. Büyükşehir belediyesinin sınırları ilin mülki idare sınırları olarak değişecek. Yerinden yönetim daha da güçlenmiş olacak. Yasanın içerisinde belediyelerimize dönük, gelir dağılımına dönük olumlu iyileştirmeler yapacağız. Belediyelerimiz yeni imkanı olacak. Ayrıca Köy Kanunu'nda değişikliğe gideceğiz. Gerçekten ihtiyaç var. Çok eski bir kanun, bugünün şartlarına cevap vermiyor. Günün ihtiyaçlarına göre yetki görev ve sorumluk alanlarını yeniden belirleyerek, yeniden sunacağız. Bu konuda İçişleri Bakanlığımızın çalışmaları sürüyor" dedi...

Ama il özel idarelerinin durumu konusunda bir açıklama yapmadı. Oysa kamuoyunda konuşulan il özel idarelerinin de kapatılacağı yönünde...

Bu konuda en bilgili kesim ise tasarıyı hazırlayan ve inceleme yapan AKP'li vekiller. Aralarında Antalya Milletvekili Menderes Türel de var. Ama O da sır gibi saklıyor içeriğini. Kendisine yöneltilen sorulara açıklık getirmek yerine, "Konuşulanlara inanmayın" diyerek geçiştiriyor...

İyi de Osmanlı'dan miras kalan ve 1864 yılındaki düzenlemeyle hayat bulan il özel idarelerinin geleceği ne olacak...

Büyükşehir'in sınırının il sınırı olmasıyla bölgesel yönetimler kurulmuş olmuyor mu...

İl özel idarelerinin, belde belediyelerin ve köylerin kapatılması aslında yerinden yönetime darbe değil mi...

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın 5. maddesi gereği yapılacak değişiklikler için bölgelerde referandum yapmak, halka sormak gerekmiyor mu...

Belediyelerin yapısı kırsal hizmet vermeye ne kadar uygun...

Aynı zamanda merkezi idarenin taşra unsuru gibi görev yapan il özel idarelerinin kaldırılması, kırsalda hizmetleri aksatmayacak mı...

Kocaeli ve İstanbul örnekleri    ülke geneli için uygun mu...

Büyükşehir  belediye başkanıyla hükümetin farklı siyasal partilerden olması durumunda il genelinde kamu hizmetlerinin aksamamasının garantisi var mı...

Federal yapı, özerklik gibi tartışmalar gündeme gelmeyecek mi...

Bütünşehir uygulaması yerelleşme eğilimleriyle tezatlık oluşturmuyor mu...

Bu ve benzeri birçok soru işareti kafalarda. Şimdi herkes merakla TBMM'nin açılışına odaklandı...

Bakalım konu Meclis'e nasıl gelecek ve soru işaretleri ne kadar kalkacak...

Türk kamu yönetimi sistemini alaşağı edecek bir düzenleme ile karşı karşıya olan Türkiye'de dileriz yönetim yapımız ve ulusal bütünlüğümüzle, tüm bu kaygılar gözetilerek bir düzenlemeye gidilir...

Yoksa zor günler bizi bekliyor...