Cumartesi Anneleri'nin 950'nci hafta eylemi nedeniyle 20 kayıp yakını, 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle hakim karşısına çıktı. İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen duruşmada, çok sayıda diplomat, insan hakları kuruluşu ve gözlemci hazır bulundu.
İlk Duruşmada Savunmalar Dinlendi
Duruşmada ilk olarak İkbal Eren Yarıcı, savunmasında "Koridor açılmadı, derhal gözaltına alındık" diyerek yaşadıklarını aktardı. Ardından Ali Ocak, yaptıklarının suç olmadığını belirterek hakkındaki suçlamaları reddetti ve AYM'nin hak ihlali kararına dikkat çekti.
"Adaletsizliğe Karşı Mücadele Ederken Adaletsizliklere Maruz Kalmak TrajiKomik"
Ali Tosun da savunmasında, "Slogan olmadı açıklamamızı yaptık oradan ayrıldık. Sonra yasaklar başlayınca şiddet oldu. Adaletsizliğe karşı mücadele ederken bu adaletsizliklere maruz kalmak trajiKomik" ifadelerini kullandı.
Davacı Hanife Yıldız: "Ben Davacıyım!"
Hanife Yıldız ise davalı olmadığını, davacı olduğunu vurgulayarak, "Devlete güveneceksin, adalete güveneceksin oğlunu vereceksin, sonra oğlunu vermeyecekler. Ben bunu nasıl kabul edeyim? Ben hem anneyim, ben davacıyım bunlardan. Ben davalı değilim davacıyım" şeklinde konuştu.
Maside Ocak: "En Azından Bir Mezarı Olsun Talebimiz Karşılıksız Bırakıldı"
Maside Ocak da savunmasında, "27 Mayıs 1995 günü Galatasaray Meydanında oturmaya başladık. On yıllardır biz kayıp yakınlarının sevdiklerimizle ilgili hakikate ulaşma, onların en azından bir mezarı olması ve adalet talebimiz hep karşılıksız bırakıldı" diyerek duygularını ifade etti.
Duruşma Erteleme Kararı Aldı
Duruşma savcısı eksik hususların giderilmesini talep ederken, mahkeme dosyadaki görüntülerin izlenmesine karar vererek duruşmayı 7 Haziran'a erteledi.