Bir millet düşünün. Yeterli ve sağlıklı beslenilemiyorsa yani sağlıklı gıdaya ve sağlıklı suya ulaşılamıyorsa bu hayati konunun temelinde neler olduğu hususu araştırılıp sorun çözülmelidir.

Bu çalışmanın da yapılması için iyi niyetle, sağ duyu ile konuya yaklaşılıp, ilgili kurum ve kuruluşlar arası bir koordinasyon ağı kurulup sürdürülebilirliği olan çalışmalar planlanmalı, uygulamaya geçilmelidir. Peki soralım bakalım bizde durum nedir, nasıldır;

1) Tüketicimizin yeterince beslenmesi için ihtiyacı olan gıdaya erişebilmesi için ekonomik hali müsait midir?

2) Üretici, aracı (pazarlamacı) sektör +tüketici üçgeninde resmi kurumlarımızın konuyla ilgili oto kontrol, takip mekanizmasını çalıştırabiliyor mu?

3) Çarşıda, pazarda, sabit yahut mobil durumdaki esnafın pazarladığı gıda maddesi çeşitleri üzerinde duyusal-fiziksel- bakteriyel, kimyasal bakımlardan analizleme ve değerlendirme işlemleri yapılıyor mu?

4) İmalattan tüketime kadar olan üretim-tüketim ilişkileri boyutunda gıdaların ruhsatlı mı, merdiven altı mı olduğu hususlarında gerekenler yapılıyor mu?

5) Bir örnek olarak; 2.500.000 mertebesinde nüfusa sahip Antalya kenti dikkate alındığında, şehir merkezi dahil, Gazipaşa'dan Kaş ilçemize kadar olan alanda; gıda mevzuatı (tüzük ve ilgili yönetmelik düzeyinde) gerekli oranlarda numune alınıyor mu? gıda üretiminden tüketimine kadar olan pazarlama alanları vb. ortamlarda gerekli olan denetim mekanizması ne ölçüdedir?

6) Yukarıda verilen nüfus yüzdesine göre aylık kaç adet gıda numunesi alındığı Hıfzıssıhha enstitüleri ve halk sağlığı laboratuvarları kapatıldığına göre alınan gıda numunelerinin hangi laboratuvarlarda yapıldığı, kaç tanesinin GMT ne uygun, kaçının GMT ne aykırı olduğu ile ilgili olarak ilgili kurumlarımızda bir çalışmanın olup olmadığı?

7) Sebze, meyve, baklagil, buğday, arpa, hayvan yemi ve genelinin üretiminde kullanılan kimyasallar dikkate alındığında tüketilmeye (yenilmeye) hazır durumdaki gıdalarımızda kimyasal madde residüsünün bulunup bulunmadı? 8) Bütünüyle bu konularda halkımızın (tüketicinin) yasal dayanağı itibarıyla bilgi alma hakkı olduğuna göre; tükettiğimiz gıdalar ve içtiğimiz sular hakkında analiz raporları her ay kentimizin muhtelif noktalarında uygun zeminlere zapt edilerek halkımızı bilgilendirmeyi düşünüyor musunuz?

ÖZETTEN DE HAREKETLE: 

Devletin ilgili kurumu yahut kurumları olarak bu çalışmaları ifa etmek suretiyle halkımızın kimyasal terörden uzak; yeterli ve temiz gıdaya-suya erişmesini sağlamak, kurumlarımızın anayasal görevidir.