Antalya yanıyor, herkes serinlemek için çareler arıyor.

Gölgede 50 dereceye kadar çıkan sıcak havaya bir de yüksek orandaki nem karışınca nefes almak bile güçleşiyor.

Sıcakların başlaması ve Ramazan ayı ile birlikte Antalya'da yeni bir moda başladı.

Vatandaşlar, boğucu sıcak nedeniyle evden kaçıyor, çareyi denizde serinlemekte, iftarını plajda açmakta, sahur yemeğini de yedikten sonra kente dönmekte buluyor.

Son yılların en sıcak yaz sezonunu geçiren Antalya'da herkes sıcaktan şikayet ederken, çöl sıcaklarında nefes almak için her fırsatı değerlendirmeye çalışırken, kış ayları için de yaklaşan bir tehlikenin şimdilik kimse farkında değil.

Elbette sıcaklar Antalya'yı terk edecek, birkaç ay sonra hava soğuyacak, bu kez ısınma sorunu baş gösterecek.

İşte bu noktada Antalyalıları yine büyük bir tehlike bekliyor.

Hükümetin 'Seçim Kömürü'nü dağıtmak üzere çalışmalar başlatıldı bile.

Antalya'nın havası oy beklentisi nedeniyle bedava dağıtılan kömür yüzünden yine kirlenecek.

Nasıl yaz ayları dayanılmaz sıcak geçiyorsa, kış ayları da o denli soğuk olacak.

Bu nedenle de daha çok kömür yakılacağı için Antalya'nın havası bu yıl diğer yıllara göre daha da çok kirlenecek.

Nefes almak güçleşecek, hekimler büyük bir olasılıkla yaşlılara, çocuklara ve üst solunum yolu rahatsızlığı bulananlara "Zorunlu kalmadıkça sokağa çıkmayın" uyarısı yapacaklar.

Pekala Antalya'da kömür yakılması doğru mu?

Antalya gibi bir kente bu kötülük yapılır mı?

Hava kirliliği tartışmalarına katılan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, Antalya'nın kömür yakılacak bir kent olmadığını vurgulayarak, "Vatandaşa bedava kömür dağıtmak yerine kış aylarında belli dönemlerde elektrikte indirime gidilsin" diyor..

Gerçek şu ki vatandaşın bedava sandığı kömürün parası kendi cebinden çıkıyor.

Madem ki hükümet trilyonlarca lirayı gözden çıkarıp beleş kömür dağıtıyor, bunun yerine kış aylarında ucuz elektrik versin, Antalya'ya kömür girişini yasaklasın, vatandaşı da elektrikli aletleri kullanmaya teşvik etsin.

Son derece mantıklı bir öneri..

Antalya artık eski Antalya değil..

Bir zamanlar havası, suyu ve denizinin temizliği ile övünen Antalya'da kömür havayı ciddi biçimde kirletiyor, Akdeniz GERÇEK'te bugün okuduğunuz gibi içme suyu kaynakları bilinçsizce kirletiliyor, ucuz elektrik önerisi ile havamızın daha fazla kirlenmesinin önüne geçmek mümkün.

Su kaynaklarının korunması konumsunda da ilgili kuruluşların duyarlı davranması, vatandaşların da konuya olumlu yaklaşımları ile kirlenmenin pekala önüne geçilebilir.

Görünen o ki seçim kömürü ve hava kirliliği konusu en kısa sürede yine gündeme gelecek.

Burada dikkatler doğal olarak Antalya'nın havasını yaşanabilir kalitede tutmak olan Mahalli Çevre Kurulu'na çevriliyor.

Ancak bu kurulda bürokratlar ağrılıkta olduğu için, yani kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri çoğunlukta olduğu için seçim kömürüne izin çıkıyor her yıl.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Büyükşehir Belediyesi ve ASAT gibi kuruluşlar, Mahalli Çevre Kurulu'nun kömür kararına karşı çıkıyorlar ama koltuk kaygısı taşıyan bürokratlar kendilerinin, yakınlarının ve çocuklarının hayatının tehlikede olduğunu bile bile seçim kömürüne -evet-diyorlar.

Antalya sadece hava kirliği değil, pek çok hayati sorunun da ne yazık ki gereken tepkiyi göstermiyor, gösteremiyor.

Antalya'yı ilgilendiren sorunlar karşısında bir avuç inanmışın dışında sesini çıkaranların sayısı bir hayli az.

Sizi bilmem ama ben bu konuda İzmir'i kıskanıyorum..

İzmir'in son terör saldırılarında olduğu gibi tek vücut olarak hareket etmesini, 7'den 77'ye herkesin sokağa inerek halkın gücünü göstermesini kıskanıyorum ve Antalya'da neden bu birlik ve beraberliği bir türlü sağlayamadığımızın yanıtını bulmaya çalışıyorum.

Antalya elden giderken, Antalya'nın kaynakları kirlenirken, paylaşılırken kentin sahiplerinin susmasını, olayları sadece izlemekle yetinmesini üzülerek gözlüyoruz..

Evet kıskanıyorum, hem de çok kıskanıyorum 'Gavur İzmir'i..