Türkiye'de meme kanserinin, kanser sıklığı listesinin ilk sırasında yer aldığına dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ferhat Erdem Uğraş, bu sayının son yıllarda arttığını açıkladı.
Türkiye'de Yılda 25 Bin Meme Kanseri Teşhisi Yapılıyor
Dr. Uğraş, dünyada yaklaşık 2,5 milyon insana meme kanseri teşhisi konulduğunu belirterek Türkiye'deki rakamları verdi:
"Türkiye'de ise bu sayı, 25 bin kadına ulaştı. Her yıl, ortalama 25 bin kadın meme kanseriyle tanışıyor. Elimizdeki görüntüleme imkânları ile elle muayenede bulunamayacak kadar küçük kitleleri teşhis etme imkanı sağlanmaktadır. Hastalığı ne kadar erken yakalarsanız çözüm bulmak o kadar kolaydır. Erken teşhis edilen meme kanserinde tedavi başarısı yüzde 95'lere kadar yükselmektedir. Erken teşhis edilen meme kanserindeki ölüm riski o kadar azalır. Cerrahi olarak yapılan tedavi, ameliyat kemoterapi ve ameliyat sonrası ışın tedavisi ile kanserden doğacak ölüm oranını oldukça azaltıyor."
Hangi Yaşta Hangi Kanser Taraması Yapılmalı?
Erken teşhiste meme kanseri için tarama programları olduğuna ve bu sayede tümörün en küçük halinin bile tespit edildiğini ifade eden Dr. Ferhat Erdem Uğraş, hangi yaşta hangi kontrollerin yapılması gerektiğini açıkladı:
"20 yaşından itibaren genç kadınlar, her ay kendi kendine meme kontrolü yapmalıdır. Adetin 4 ve 10 gün arasında yapılacak bu kontrollerde koltuk altı da kontrol edilmelidir. Bu şekilde kendi yapısını tanıyan kadın, değişiklikleri fark edebilir hale gelir. 30 yaşından sonra kendi kendine kontrole devam ederken, aynı zamanda yılda bir kez meme ultrasonu yaptırmalılar. 40 yaşından sonrası için bu kontrollere yılda bir kez yapılacak mamografi eklenmelidir."
'Ya Çıkarsa' Endişesi Kontrolden Kaçırtıyor
Kanser taramalarının sonucunda şüphelenilen bir durum olduğunda, kesin tanı için biyopsi yapılması gerektiğini ifade eden Dr. Uğraş, 'ya çıkarsa' endişeleri nedeniyle bazı kadınların kontrolden kaçındıklarını şu sözlerle belirtti:
"Korku, endişe yaşanması kontrollerin de ertelenmesine neden oluyor. Ama biz uyarmak isteriz, erken teşhis için zamanında kontroller yapılmalıdır. Erken teşhiste tedavi süreci kısa oluyor, meme kaybı da oluşmuyor. Son yıllarda, memenin hepsini değil sadece kanserli bölgenin çıkarılmasıyla meme koruyucu cerrahi yöntemler kullanılıyor. Böylece uzuv kaybı yaşanmıyor. Tüm memenin alınması gerektiği durumlarda da yeniden meme yapımı söz konusu oluyor. Meme kanserinin tedavisinde cerrahiden radyasyon onkolojisine, patolojisinden radyolojisine bir çok uzmanın birlikte çalışıyor ve hasta için en doğru yöntem seçiliyor. Tedavide hızla yeni yöntemler geliştiriliyor. Kişiye özel tedaviler, akıllı ilaçların da eklendiği yeni tedavi yöntemleriyle hastalarımızın tedavi başarısı giderek artıyor."