Cumhurbaşkanı Erdoğan 2017 yılında, “İsrail işgalci terör devletidir” ifadesini kullanmıştı. Erdoğan 2021 yılındaki konuşmasında da “Gücü çocuk ve kadınlara yeten terör devleti İsrail'in zalimlikleri karşısında öfkeliyiz" demişti.
Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yıllık açığının 14 milyar Amerikan dolarına ulaştığı bir dönemde (20 Eylül 2023'te) New York'ta bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsrail Başbakanı Netanyahu İsrail karasularındaki doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması ve bu işbirliğinin iki ülke hazinesini de dövizle doldurma projesini konuştular...Türkiye ile İsrail AK PARTİ döneminde ticaret hacmini defalarca arttırarak rekorlar kırılmasına neden olmuştu...
Ancak 7 Ekim 2023'te Hamas, Suudi Arabistan ve İsrail arasında normalleşmeyi sağlayacak bir Abraham anlaşmasını dinamitlemek niyetiyle İsrail'e saldırdı...Bunun üzerine Suudi Arabistan İsrail'le normalleşme anlaşmasını rafa kaldırdı...
Metropoll anket şirketi 10-16 Ekim tarihleri arasında vatandaşlara sormuş. Metropoll’ün “Türkiye iyiye mi, kötüye mi gidiyor?” sorusuna verilen cevaplar şöyle: “İyiye gidiyor” %23.0; “Kötüye gidiyor” %66.9… “Ekonomi iyi yönetiliyor” diyenler %20.6’da kalırken, iyi yönetilmediğini söyleyenlerin oranı %76… Olumsuz bakanlar AK Parti’de (56.0) ve MHP’de de (%59.2) yüksek...
ABD'ndeyse 5 Kasım 2024 Başkanlık seçimleri anketlerinde Cumhuriyetçi aday adayı Donald Trump, Demokrat Partili ABD Başkanı Joe Biden'a büyük bir fark atmış görünüyor... ABD Başkanı Biden, anayasaya karşı saygısız davrandığı, anayasayı çiğnediği, 6 Ocak 2021'de Washington'da halk ayaklanması çıkardığı ve tehlikeli bir otokrat olduğu gibi gerekçeleri öne sürerek her fırsatta Trump'ı eleştiriyor...
New York'ta bir yargıç Donald Trump ve çocuklarının, daha düşük faizlerle borç alabilmek için otellerinin, kumarhanelerinin ve golf sahalarının değerini yapay bir şekilde şişirerek uzun yıllar boyunca dolandırıcılık suçu işlediğini tespit ederek Trump ailesine ceza vermek istiyor...
Trump ikinci kez ABD Başkanı seçilebilmek için her yıl ABD sınırlarını aşarak ABD'ne akın eden 2 ila 3 milyon sığınmacıyı önleyecek askeri ve polisiye önlemleri alacağına ilişkin ABD seçmenini ikna etmek zorunda, büyük miktarda istihdam yaratacağına ilişkin de ikna edici olması lazım...Trump 4 yıllık Başkanlık döneminde ölen ileri yaştaki üç Anayasa Mahkemesi üyesinin yerine Cumhuriyetçi Parti'nin dünya görüşüne yakın hukukçular atayarak Amerikan tarihine geçmişti...Başkanlık görevi sona erdiğinde "Amerikan Başkanları arasında yeni bir savaş başlatmayan tek Başkanım" demişti...
Cumhuriyetçi Partili başkan adayları Cumhuriyetçi Partili seçmenden oy alabilmek için kürtaja karşı olduklarını ve ABD halkının bireysel olarak ağır silahlar edinmesini desteklediklerini söylemek zorundalar...
ABD halkının vergilerini kullanan ABD devleti Afganistan'da 2001-2021 arasında 2 trilyon dolar harcamasına rağmen Taliban'ı etkisiz hale getiremedi...Bu coğrafyada çok sayıda silahlanmış terör örgütü var: Hamas, İslami Cihad, Hizbullah, Iraklı Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri), El Kaide, Taliban, IŞİD, Sünni Direniş Tugayı, PKK, PYD, YPG...Bunlardan sadece son üçü ABD'nin kontrolünde...Bunlardan bir kısmını İran yönetiyor ve finanse ediyor...
Kennedy ailesi gibi İrlandalı Katolik kökenlere sahip Joe Biden'ın babası da İsrail'in 1948'de kurulmasını en çok destekleyen isimlerden biriydi... 36 yıl ABD senatörü olarak görev alan Biden'ın İsrail yanlısı dünya görüşünün kısmen bu yıllarda oluştuğu belirtildi...Biden 18 Ekim 2023 İsrail ziyareti sonrasında 'İsrail'in Hamas'la ve Ukrayna'nın da Rusya ile mücadelesinde başarısının ABD ulusal güvenliği için hayati öneme sahip olduğunu' söyledi...
Ukrayna'ya Rusya saldırdığında ABD ve Ukrayna, Hindistan, Suudi Arabistan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri'nden destek bulamadı... Rusya’ya yaptırımlar konusunda saflara dizilen ülkeler ABD-AB dışında Kuzey Atlantik İttifakı’nın (NATO) organik üyeleri ve Kanada, Avustralya, İsviçre, Yeni Zelanda, Tayvan, Singapur, Güney Kore ile sınırlı kalmıştı...
İsrail şu anda ABD, Fas, Hindistan, Azerbaycan gibi ülkelerin halklarının değil ama yöneticilerinin tam desteğini almış durumda...Filistin halkıysa Rusya, İran gibi ülkelerin tam desteğine sahip...Türkiye'nin Hamas'ı terör örgütü olarak tanımlamaması, ABD'nin de PKK ve onun yan örgütleriyle, uzantılarıyla derin bağları (bu terör örgütünün ABD'nin paralı askerleri, lejyonerleri haline gelmesi) Türkiye ile ABD arasındaki yeni soğuk savaş hamlesidir...
Netanyahu Gazze ve Batı Şeria'daki toplam 5,4 milyon Filistinliyi Türkiye, Mısır, Ürdün, Lübnan gibi ülkelerin sığınmacı olarak kabul etmesini istiyor...Netanyahu Gazzedeki Filistinlileri Sina'ya, Batı Şeria'daki Filistinlileri Ürdün ve Lübnan sınırına sürgün etmek istiyor...İsraillilerin bir bölümü Araplar'ın İsrail'den sürülmesini kutsal kitapları Tevrat'ın bir emri olarak kabul ediyor...
Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan Filistinlileri istemiyor!
5,4 milyon Filistinliyi İsrail Gazze'den ve Batı Şeria'dan çıkarabilirse Filistin karasularındaki doğalgaza da el koymuş olacak...
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun fikir babası olan Ze'ev Jabotinsky veya Vladimir Yevgenyevich Zhabotinsky, 17 Ekim 1880'de Rusya'ya bağlı Odessa şehrinde doğmuş; 3 Ağustos 1940'ta ABD'nin New York kentinde kalp krizinden ölmüştür. 1920'lerde birçok uluslararası Siyonist örgütte önemli görevler alan Jabotinsky, İsrail büyük devleti projesini hayalden gerçeğe dönüştürmek için Haganah ve İrgun örgütlerini kurdu...Jabotinsky, Benzion Netanyahu (Benzion Mileikowsky) ile birlikte çalıştı. Polonya doğumlu İsrailli tarihçi ve Siyonist aktivist Benzion Netanyahu Benjamin Netanyahu'nun babasıdır. Başbakan Netanyahu ile iki Siyonist ırkçı-dinci bakanı Ben Gvir ve Bezalel Yoel Smotrich ise aynı planı daha kapsamlı biçimde gerçekleştiriyorlar.
İsrailliler, İsrail ordusunun Gazze'de kara harekatı sırasında ilerleyeceği, yürüyeceği yerin altında tüneller ve patlayıcılarla dolu ikinci bir şehrin bulunduğunu söylese de, İsrail Başbakanı Netanyahu Hamas karşısında zafere yakın olduklarını söylüyor.
ABD Başkanı Biden, İngiltere Başbakanı Sunak, Fransa Cumhurbaşkanı Macron gibi figürler de gönüllerinin İsrail’in kazanmasından yana olduğunu ilan ediyorlar.
85 yaşındaki İsrailli kadın Yochaved Lifshitz ise, Hamaslılar tarafından esir alınmış ve İsrail'e döndükten sonra 'İsrail'in Gazze sınırındaki güvenlik bariyeri aşıldı. 2 milyar şekel (yaklaşık 500 milyon dolar) maliyeti olan bu bariyerin zerre kadar bile faydası olmadı.' dedi...
İsrail cezaevlerinde şu anda 5.000 kadar Filistinli bulunuyor...
İsrail'in elinde 400 kadar atom bombası olduğu tahmin ediliyor...
İsrail, Gazze'ye başlattığı savaşın günlük maliyetinin 1 milyar şekel (246 milyon dolar) olduğunu duyurdu...
Tarihteki ilk Yahudi Arap çatışması 3335 yıl önce yaşandı
İsrailoğulları milattan önce 20 Nisan 1312'de Mısır'daki el-'Arîş'in 22 mil güneydoğusuna düşen Refidim'de bulundukları sırada Amalek'lilerin (Arapların) saldırısına uğramışlardı.
İsrail & Azerbaycan
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile ortak basın toplantısında, “Azerbaycan ve İsrail, İran tehdidiyle karşı karşıyadır. İran’a birlikte karşı koymalıyız. İran’ın nükleer kapasitesini arttırmasını önlemeliyiz” dedi...
İsrail & Çin ve İsrail & Türkiye ticaret ilişkileri
Çin son dönemde 700 milyon vatandaşını aşırı yoksulluğun pençesinden kurtardı...ABD'nin en büyük jeopolitik rakibi olan Çin, ABD'nin İsrail'i destekleyen tutumunun aksine BM'de düzenli olarak İsrail'e karşı oy kullanıyor, uzun süredir Filistinlileri destekliyor ve İran ile stratejik bir ittifaka sahip...
İki ülke (İsrail-Çin) arasında ticaret hacmi 2012 yılında 9,16 milyar dolara ulaşsa da 2022 yılında sıçrama yaparak 21,8 milyar dolar olarak gerçekleşti...
İsrail yıllık 90 milyar dolarlık ithalat yapıyor...Türkiye'den ithalatı 5,6 milyar dolar...İsrail yıllık 60 milyar dolarlık ihracat yapıyor...Türkiye'ye ihracatı yıllık yaklaşık 2 milyar dolar...
İsrail Türkiye’nin ihracatında 10. sırada
Peki, İsrail ile ticaret Türkiye için ne kadar önemli? TÜİK genel ticaret sistemi verilerine göre 2022 yılında İsrail Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 10. ülke konumunda.
Türkiye en çok ihracatı Almanya’ya yaparken (21,1 milyar dolar), İsrail’e ihracat bunun üçte biri seviyesinde.
İsrail ithalatta ise 29. sırada
Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ülkeler içinde ise İsrail 29. sırada bulunuyor. İki ülke arasındaki ticaret hacminin açık şekilde Türkiye lehine olmasından dolayı bu sonuç sürpriz değil.
Türkiye en çok ithalatı ise Rusya, Çin ve Almanya’dan gerçekleştiriyor.
Türkiye-İsrail ticaret hacmi son 20 senede katlanarak arttı ancak aynı dönemde Türkiye’nin toplam ihracat ve ithalatı da benzer bir artış gösterdi. Bu yüzden Türkiye’nin toplam ihracat ve ithalatında İsrail’in payındaki değişime bakmak daha anlamlı bir veri.
Özel ticaret sistemi verilerine göre 2002 yılında Türkiye’nin ihracatında İsrail’in payı yüzde 2,39 iken bu oran 2022’de yüzde 2,87’ye yükseldi. İthalatta ise İsrail’in payı aynı dönemde yüzde 1,06’dan yüzde 0,63’e geriledi.
ABD
İsrail her yıl ABD'den milyarlarca dolarlık askeri yardım alıyor... İsrail Arap ülkeleriyle imzalanan 'Abraham Anlaşmaları'nı daha fazla ülkeyle imzalamak gibi stratejik hedeflerini ilerletmek için ABD devletine muhtaç.ABD, eski Başkan Barack Obama döneminde Tel Aviv'e 2017 ile 2028 arasında 38 milyar dolar hibe taahhüdünde bulunmuştu. İsrail ABD'nden satın alacağı F-35 savaş uçağı sayısınıysa 75'e çıkardı...
Rusya Rusya şu anda Filistin'i destekliyor...Putin İsrail'in Gazze kuşatmasını Nazilerin LeninGrad kuşatmasına benzetti...
Putin: “Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması yoluyla çatışmaya barışçıl bir çözüm bulmanın alternatifi yok” dedi...
Putin'in en yakın müttefiği Çin...Putin ve Çin lideri 10 yıl içinde 42 kez bir araya geldi...
1990:
Amerikanın IŞİD'i var: Evanjelistler...
ABD'ye hakim en büyük 'tarikat'lar arasındaki Evanjelistlerle aynı görüşü paylaşan ve "Tanrıyı kıyamete zorlamak" fikrine inanan siyonistler, katliamlara ne kadar hız verirlerse Mesih'in dünyaya o kadar çabuk geleceğine inanıyor...Bu durum, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun 1990 yılında ABD'deki Hasidik Yahudi cemaatini ziyareti sırasında net biçimde ortaya çıkmıştı. Cemaat lideri Yahudi hahamdan dua ve destek isteyen Netanyahu, Mesih'in gelmesi için daha fazla çalışacağına ilişkin sözler veriyor...Netanyahu ile Yahudi haham arasında 33 yıl önce geçen konuşmadan bugüne Filistin'de on binlerce insan hayatını kaybetti. Haham ve Netanyahu arasında şu konuşma geçmişti:
HAHAM: Seni uzun zamandır görmüyorum. İşlerinde bereket ve başarı dilerim.
NETANYAHU: Buraya senden onay ve yardım istemeye geldim.
HAHAM: Her konuda yardıma hazırım.
NETANYAHU: Her alanda... hem kişisel hem de politik.
HAHAM: Son görüştüğümüzden bu yana pek çok şey gelişti.
NETANYAHU: Evet pek çok konuda ilerleme kaydettik.
HAHAM: Ancak henüz gerçekleşmeyen şey Mesih'in hâlâ gelmemiş olmasıdır... Onun gelişini hızlandıracak bir şeyler yap.
NETANYAHU: Yapıyoruz, yapıyoruz.
HAHAM: Görünüşe göre bu yeterli değil, çünkü bugün çoktan saatler geçti ve o hâlâ burada değil. Ancak günün bitmesine hâlâ birkaç saat var, o yüzden bugünlük yine de deneyin.
NETANYAHU: Tamam.
Hıristiyan ülkelerdeki Müslümanlar
Fransa'da yaklaşık 7 milyon, Almanya'da 5,5 milyon, İngiltere'de 4,5 milyon, Avrupa'da en az 44,
Avrupa Birliği genelinde ise yaklaşık 20 ila 30 milyon, Rusya'da 14 ila 20 milyon, ABD'nde en az 5 milyon Müslümanın yaşıyor olması Hıristiyan ülkelerin liderlerini Müslümanların reaksiyonlarını dikkate almaya zorlayacaktır ya da zorlamalıdır!
Filistin sorununun çözülmemesi için ABD'nin gösterdiği aşırı gayret, Gazze ve Batı Şeria'da Filistinlilerin mağdur pozisyonda olması tüm dünyada Yahudi karşıtlığını giderek yükseltiyor...Avrupa sınırları içindeki Yahudi sayısı 1 milyon civarındadır...
2015’te, Macaristan Başbakanı Orban yeni bir düşman keşfetti: Müslüman göçmenler.Ve o yılın Eylül ayında George Soros, AB'nin çok sayıda sığınmacıyı kabul etmesini önerdiğinde, Macar lider "bir Soros planını" işaret etmekte gecikmedi.Her ne kadar mantıksız olsa da Yahudi hayırsever, Hıristiyan Avrupa'yı Müslüman göçmenlerle yok etme planı yapmakla suçlandı ki bu fikir, Avrupa siyasetinin aşırı sağ kanadında halihazırda "Büyük Yer Değiştirme Teorisi" olarak zemin kazanmaya başlamıştı.Göçmenler; Yahudilerin veya Romanların yerini alarak birçok Macar'ın dünyayı algılayışındaki korkulan "öteki" haline geldi. Ve George Soros'un şeytanlaştırılması Macaristan'dan tüm dünyaya yayıldı...
7 Ekim 2023: İsrail İstihbaratının güvenlik zaafı ortaya çıktı
Ekim 1973 Yom Kippur Savaşı'nda Arap baskını olunca İsrail Başbakanı Golda Meir gerekli savunma önlemlerini zamanında ve tam olarak alamamakla suçlandı...Golda Meir, Yargıç Şimon Agranat başkanlığındaki ( Ekim 1973 Savaşı'ndaki ihmalleri araştıran) Agranat Komitesi tarafından sorguya çekildi...Aynı durumu (gerekli savunma önlemlerini zamanında ve tam olarak alamayarak) Netanyahu da 7 Ekim 2023'te yaşadı...Yakın zamanda Netanyahu da bir yargıçlar kurulu önüne çıkarılacak ve hesap vermek zorunda kalacak...
İsrail istihbaratı Hamas'ın el telsizlerini dinlemeyi vakit kaybı olarak görerek bir yıl önce bırakmıştı...Hamas hakkında artık İsrail istihbarat toplamamaktaydı...Netanyahu Temmuz 2023'te gizli bir istihbarata dayandırılan güvenlik tehdidini kendisine aktarmak isteyen üst düzey bir generalle buluşmayı dahi reddetti...
7 Ekim 2023 sonrasında Netanyahu adına yapılan açıklamada
"Başbakan Netanyahu 7 Ekim 2023 öncesinde hiçbir aşamada Hamas'ın savaş niyetine ilişkin uyarılmadı. Tam tersine, askeri istihbarat ve Şin Bet başkanları dahil tüm güvenlik kademesinin değerlendirmesi Hamas'ın caydırıldığı ve uzlaşma arayışında olduğu yönündeydi"
ifadeleri kullanıldı...
7 Ekim 2023 öncesinde İsrail İran ve İran'ın vekili Hizbullah'tan saldırı bekliyordu...Netanyahu'nun eşi Sara Netanyahu'nun İsrail liderine savunma konularındaki tüm açıklamaları, kabine toplantısındaki gizli konuşmaları ve tartışmaları bir araya getirerek yargıçlar önündeki savunmasını hazırlamayı önerdiği iddia ediliyor...Sara Netanyahu'nun ayrıca, üst düzey savunma yetkililerinin Hamas'a yönelik değerlendirmelerinin yanlış olduğunu gösteren tüm konuşmaları biriktirmesini eşine tavsiye ettiği de iddia ediliyor...
Hamas'ın 7 Ekim 2023 saldırısını finanse ederken bunu kripto paraları kullanarak yaptığı iddiası:
Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu ya da FATF, 1989 yılında G-7 ülkeleri tarafından OECD bünyesinde kurulmuştur. FATF'nin kurulmasıyla bir anlamda karaparanın aklanmasıyla mücadeleye ilişkin tavsiyeler bütünü oluşturulmuştur...Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kara para aklamayla ve terör finansmanıyla mücadelede sorumlu küresel bir kuruluş olarak kripto varlıkların "suçluların ve teröristlerin finansal işlemleri için güvenli bir sığınak olduğunu" belirtiyor...Birleşmiş Milletler'in 2022 yılındaki bir raporuna göre, terör saldırıların yüzde 5'inin kripto ile finanse edildiği düşünülüyordu ancak bu oranın yüzde 20'ye çıkabileceği belirtilmişti...FATF 2023 yılındaki aktivitelere bakıldığında kripto paranın "artan terör finansmanı riskleri" sunduğunu, ancak "terör finansmanının büyük çoğunluğunun hala nakit ile yapıldığını" kaydediyor...Kripto paranın yasa dışı kullanımları arasında terör finansmanı dışında dolandırıcılık, fidye yazılımları ve hırsızlık gibi alanlar da bulunuyor...Chainalysis'e göre, 2022 yılında kripto suçu 20.1 milyar dolarlık bir rekora ulaştı ve bu bir alt sınır tahmini olarak verildi...Birleşmiş Milletler raporlarına göre, sadece örgütler değil Kuzey Kore gibi devletler de kripto saldırıları yoluyla önemli bir finansman kaynağı sağlıyor.
1996-1997
İsralli siyasi Shimon Peres: "Saddam Hussein Irak'ın atom bombasına sahip olmasını çok istiyordu ve bunun için çok büyük çaba harcadı" demişti...
1960
İsrail'in kurucu babalarından biri olan David Ben Gurion 1960'da Élysée Sarayı'nda en büyük hayalini Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle'e itiraf etmişti...
David Ben Gurion ,
"ABD'ndeki, Sovyetler Birliği'ndeki, Doğu Avrupa ve Fransa gibi Batı Avrupa ülkelerindeki, Türkiye'deki Yahudilerin o ülkeleri bırakıp, terk edip İsrail'e yerleşmesini çok istiyorum" dedi...
Charles De Gaulle : Amerikan Yahudileri Cadillaclarından vazgeçmez.Fransa'dan kim ayrılır ki? Fransa'dan ayrılan Yahudi oldu mu şimdiye dek?
David Ben Gurion : Evet Adolphe Cremieux...Charles De Gaulle : O deliydi! Başka kim?
David Ben Gurion : Rothschild
Charles De Gaulle : O Fransız değil Avusturyalıydı...
2023:
Mossad eski Başkanı Pardo, Yediot Ahronot gazetesinde kaleme aldığı, "Aşırılık Yanlıları Yecüc ve Mecüc Savaşı İstiyor" başlıklı makalesinde, Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetini hedef aldı...Pardo, yazısında, İsrail’in kuruluşuna fikir ve eylemleriyle öncülük eden Theodor Herzl ve Haim Weizmann gibi Siyonist liderlerin öne çıkardığı, tarihi Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulmasını ifade eden “Siyonist rüya” için taşıdığı endişeleri aktardı...
Hükümet koalisyonundaki aşırı sağcı, ırkçı ve aşırı dindar yoğunluğa işaret eden Pardo, "Mesihçiler ve faşistler, antisiyonist bir Haredi blokunu (Ultra-Ortodoks Yahudiler), kabuk değiştiren ve partisini (Likud) sağcı demokrattan ırkçı bir Ortodoks diktatörlüğe dönüştüren bir başbakana (Netanyahu) bağladılar." ifadelerini kullandı.
“Geçen her gün Netanyahu hükümeti bizi Siyonist rüyanın sonuna yaklaştırıyor." değerlendirmesinde bulunan Pardo,
ülkesinin “apartheid ilan edilmiş bir devlet haline geldiğini” ifade ettiği yazısında, şunları kaydetti:
ABD başta olmak üzere yıllar içinde Batılı ülkelerin önemli bir müttefiki haline gelen İsrail, bu tavrının ülkenin sonunu getireceğini hükümete anlatmaya çalışan dostlarımızın uyarılarını dikkate almıyor. ABD Başkanı, Demokrat ya da Cumhuriyetçi olsun, aynı sonuca varacak. Washington'un dünyada en fazla desteklediği ülke (İsrail), demokrasiden saptı ve apartheid ilan edilmiş bir devlet haline geldi...
Tarihi Filistin topraklarını ifade eden “Ürdün nehri ile Akdeniz arasında, yarısı Yahudi ve diğer yarısı Yahudi olmayan 15 milyon kişinin yaşadığını” hatırlatan Pardo, şöyle devam etti:
Hükümetteki ırkçılar, Tanrı'nın yardımıyla Yahudilerin, deniz (Akdeniz) ile Ürdün (nehri) arasındaki Yahudi olmayanları boyunduruk altına alacağını umarak bizi Siyonist rüyanın sonuna yaklaştırıyor. Faşist ırkçılar, sonunda Tanrı’nın yardımıyla Yahudi olanların diğerlerine boyun eğdirip, kaçmalarına, ölmelerine veya hakları bulunmayan yaşamaya razı olmalarına neden olacak bir Yecüc ve Mecüc savaşına varmayı amaçlıyorlar.Pardo, “ekonomik, sosyal, teknolojik ve güvenlik mucizesi” olarak tanımladığı “Yahudi devletinin, kendi yıkımını kendi elleriyle gerçekleştirmeye karar verdiğini” savunarak, “İsrail'i saran çılgınlığı hayretle izlemeyen tek bir Müslüman lider yoktur” ifadelerine yer verdi.
Exodus filmi:
İsrail çölü ve bataklığı bereketli topraklara çevirirken, yeni bir devlet olarak yaşama alanını kibbutzlarla yaratmıştı...İsrail devletinin kuruluşunun mihenk taşı, "bir arada ortak kollektif yaşama” anlamına gelen kibbutzdu...İlk “ortak yaşama hareketi” Thomas Moore”un 1516’da kaleme aldığı Ütopya"sındaydı.Sonra Saint Simon’un ilkelerine dayalı olarak 1851’de iki ay süreyle gerçekleşen 50 bin insanın katıldığı Paris Komünü'nde uygulamaya dönüştü... Ütopya’da denildiği gibi, hiç kimsenin hiçbir şeyi yoktur, ama herkes zengindir. 1910 yılında Degenia Alef adlı kibbutz ilk ortak yaşama alanıdır...
David Ben-Gurion 1955'te Negev çölündeki Sde Boker adlı kibbutzda kaleme aldığı günlüğünde şunları yazıyor: “İsrail’in Ar-Ge kapasitesi Negev Çölü'nde test edilecek. Bilim adamları yeni alanlar üstünde odaklanmayı bilmeli, bunların başında güneş enerjisi geliyor. İsrail sadece deniz suyunu arındırıp içme suyuna dönüştürürse insanlığın kurtuluşu olur”
1958'de Yaşar Kemal'in Kibbutz izlenimleri şöyleydi: “Yetmişiki milletten kopup gelmiş insanlar, on yıldır İsrail’de bir arada, bir potada erimeye çalışıyorlar. Küçücük avuç uçu kadar bir toprakta insanoğlunun hayattaki en görülmeye, en üzerinde durulmaya değer olaylarından biri cereyan ediyor. İsrail, kapitalizm ile en ileri sosyalizmin yan yana yaşadığı bir yer... Paranın bulunmadığı, her insanın gücü yettiği kadar ürettiği, ihtiyacı kadar tükettiği Kibbutzlar var.”
20. yüzyılın en çok satan kitaplarından biri ve bundan beyazperdeye uyarlanan aynı adlı film: ExodusÇoğunluğu soykırımdan kurtulan 1.600 yetişkin erkek, 1.282 yetişkin kadın ve 1.672 çocuk ve genç toplam 4.515 Yahudi yolcunun 1947'de Exodus adlı gemiyle Akdeniz sularında İsrail'e ulaşmak için verdiği mücadeleden, 22 Temmuz 1946'da İsrail topraklarından İngilizleri kovmaya çalışan Irgun adlı Yahudi örgütün Kudüs'teki Hazreti Davud Oteli'ne düzenlediği bombalı saldırıya kadar İsrail'in kuruluş öncesinde yaşananlar Leon Uris'in "Exodus" adlı romanına (1958), bu romandan senaryo yazarı Dalton Trumbo, yönetmen Otto Preminger tarafından beyazperdeye uyarlanan ve 1960 yılında sinemalarda gösterilen bir başyapıta dönüştü...Filmin en önemli anlarından birinde genç bir Yahudi erkeği canlandıran Sal Mineo'nun Nazi kitle imha kampında Alman gardiyanlar tarafından sürekli olarak tecavüze uğramasını anlattığı sahnede milyonlarca seyirci göz yaşı dökmüştü...Sal Mineo bu rolüyle Oscar ve Altın Küre ödülüne adaylık elde etmişti...
Kuzey Amerika bölgesinde "Exodus" filmi 31,521,739 seyirciyi sinema salonlarına çekecekti...
2022:
ABD’li gazeteci Bari Weiss'e konuk olduğu podcast programında konuşan Netanyahu, Weiss'ın "Erdoğan gibi kişilerle gruplandırılıyorsunuz. Sizi otoriter liderlerle gruplandıran belki de 100 makale okumuşumdur" sözleri üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Evet, biraz çocukça. Ben kendimi her zaman seçimlere veririm. Hiçbir zaman bir seçime karşı çıkmadım. Bakın, yıllarca Erdoğan’ın en yakın arkadaşı Barack Obama'ydı. Çok yakın dostlardı. Sanırım bu da Erdoğan daha fazla gazeteciyi hapse attıktan ve basitçe Türkiye’yi standartların altında bir demokrasiye çevirdikten sonra değişti. Bizim ilişkilerimiz iyiye gitti, bana eskiden her 6 saatte bir Hitler derdi…" ifadelerini kullandı.
Netanyahu, Weiss'ın "Şimdi sadece her 12 saatte bir mi?" sorusuna ise "Hayır, aslında geçen gün dostça bir konuşmamız oldu ve bu yüzden mutluyum. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Erdoğan’ın her yaptığını onayladığımdan değil tabii ki, onaylamıyorum" diye yanıt verdi.
Erdoğan, İsrail'le yeniden "normalleştirilen" ilişkiler konusunda kasım ayı başında yaptığı açıklamada, "Karşılıklı temaslarla süreci devam ettirerek ilişkileri tüm alanlarda ilerletme ümidimizi koruyoruz. Değerlere saygı gösterildiği sürece kazan kazan diplomasisiyle inanıyorum ki sadece Türkiye ve İsrail değil, tüm bölge kazançlı çıkacaktır" demişti.
1799
Fransız General Napolyon Bonaparte, Osmanlı yönetimindeki Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması fikrini ortaya attı.
2009
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e Şunları Söylemişti:
“Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plâjlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum…”
İsrail Eski Cumhurbaşkanı Chaim Herzog 1996 Tarihli Anı Kitabında Şunları Anlatıyor:
16 Temmuz 1992 akşamı eşim Aura’yla birlikte Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başbakan Süleyman Demirel’in davetlisi olarak olan Çırağan Oteli’nde ağırlandık. 1901’de modern Siyonizm’in kurucusu Doktor Theodor Herzl (Filistin’de İsrail’i kurma iznini koparabilmek için) Padişah 2. Abdülhamit (2. Abdülhamit Filistin’de İsrail’in kurulmasına izin vermedi) tarafından kabûl edilmek için bugünkü otelin yerinde bulunan Çırağan Sarayı’nda (Saray, 20 Ocak 1910’da yanarak enkaza dönüştü) saatlerce bekletilmişti! 16 Temmuz 1992 gecesi boyunca Çırağan’da söylenen İsrail şarkılarını ve Horah (Yahudi halk dansı) seslerini mezarından duyan 2. Abdülhamit kesinlikle çok rahatsız olmuştur!
İsrail’in Fikir Babası: Herzl ve Kurucu Babası: Gurion
İsrail’in fikir babalarından Theodor Herzl (1860 – 1904), Ekim 1898’de İstanbul’da, Kasım 1898’deyse Filistin’de görüştüğü Alman İmparatoru 2. Wilhelm’den ve Mayıs 1901’de İstanbul’da görüştüğü Sultan 2. Abdülhamit’ten dünyanın dört bir yanından Yahudilerin Filistin’e göç ettirilmesi önerisine izin ve destek alamamıştı. Theodor Herzl döneminin en güçlü iki İmparatorunu buna ikna edememesine rağmen onun yolundan gidenler, onu takip edenler Herzl’in Sultan Abdülhamit’le görüşmesinden 47 yıl sonra yine bir Mayıs ayında İsrail devletini kurmayı başardılar. Bu takipçilerin en önemlisi ve en tuttuğunu koparanıysa, İsraillilerin “Bizim Atatürk’ümüz” dedikleri “David Ben Gurion”du (1886 – 1973).