Belediye turizme el atıyor, EXPO düğün salonu
işletiyor, devlet seracılığa soyunuyor. Devlet, çiftçisiyle rekabete girmemeli.
Belediye de turizm kentinde turizmcilerle rekabet etmemelidir. EXPO’yu
söylemeye bile gerek yok; yapılacak son iştir, düğün…
Her ölçekte yapılması gerekenler var, elbette.
Ama akılcı, kamucu anlayışıyla. Kaliteli, hızlı, sağlıklı hizmet sunumu ve
yatırım önemli. Kimi zaman işler ters işliyor. Ankara’nın işine yerel soyunuyor
ya da yerelin işi Ankara’dan yapılmaya çalışılıyor. Olmaz…
Herkesin dört gözle beklediği, alınması için
çaba sarf ettiği bir EXPO zar zor, Cumhurbaşkanı’nın el atmasıyla yapıldı.
Ancak o nemalandı, bu nemalandı. Olan kamuya oldu, Antalya’ya oldu…
Üstelik ne umduk, ne bulduk…
EXPO 2016 alanının bir yaşam alanı,
araştırma-geliştirme istasyonu, bilim yuvası, tarım ve teknolojinin buluştuğu,
kültür-sanat aktivitelerinin yaşayacağı bir alan olması beklenirken kaderine
terk edildi…
Sonra mı…
O alacak, bu alacak, şu göz koydu tartışmaları
arasında Antalya Tarım Müdürlüğü’ne kaldı. İyi de oldu. Kuruyan bakımsız EXPO
yeşermiş. Boş evler, kurumlara tahsis edilmeye başlamış…
Etkinlikler, konserler, atölyeler programlanmış…
Ama araya düğün salonu da yapılmış…
Onca yatırım düğün salonu işletmek için
yapılmadı ki! Ya da derneklere sosyal tesis için de olmadı…
Üniversite, sanayici, üretici buluşmalı burada.
Farklı organizasyonlara girişilmeli. Bize düşen bir şey varsa buradayız.
Arayın, davet edin. Eleştirileri, kuru muhalefet, kuru gürültü görmeyin.
Oturduğumuz yerden ahkam kesmiyoruz…
Sizler yokken, biz yaşadık…
EXPO, yanlış kararlar ve yanlış insanlarla
olmadı. Olamadı. Bari geleceği kurtaralım…
Müdür Mustafa Özen’in iyiniyetine inanıyorum.
Çabaları da takdire değer. Ama olmuyor, yetmiyor. Çünkü kolektif aklı harekete
geçirmek gerek…
Herkesi kucaklayacak bir yönetim ve ortak aklı
harekete geçiren bir anlayış lazım…
Milyarlık yatırım var sonuçta…
Gelin birlikte kurtaralım…
Yerel basına davetinizi gördüm sosyal medyada…
Biz hazırız…