Dünya EXPO 2016 Antalya için geri sayım başladı ama sanki çok tecrübeliymişiz ve önümüzde yeterli zaman varmış gibi ağırdan alıyoruz...

Kentin dinamikleri uyarıyor, akademisyenler, meslek örgütleri zamana dikkat çekiyor ama tık yok...

Adeta fırsata çevrilecek bu süreç tıkanmak isteniyor gibi. Yıllar süren çabanın boşuna gitmesi isteniyor algısı hakim...

Hala yasa bile Meclis'ten geçip, yürürlüğe girmedi...

Yer seçiminden planlama sürecine kadar her şeyin ortak akılla yapılması gerekirken, zaman hovardaca kullanılarak yapılan hatalar karşısında 'Aman zaman yok. Kapatalım bu tartışmaya önümüze bakalım' savunmasıyla her şey son dakikaya bırakılıyor ve hataların görmezden gelinmesi isteniyor...

Antalya kent dinamikleri de gürültü patırdı olmasın, sürece katkı koyalım diyerek elinden geleni yapıyor...

Bakın dün Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şubesi'nin düzenlediği panel de bu katkı içindi. Ellerine, emeklerine, yüreklerine sağlık. Başta Başkan Teoman Akçalı olmak üzere yönetimini kutluyorum...

Oldukça verimli bir paneldi. Her ne kadar sonuna kadar izleyemesem de panelistlerden Bilkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Oktan Nalbantoğlu ile Peyzaj Mimarı Dr. Ömer Lütfi Gülkal'ın açıklamaları oldukça yol göstericiydi...

Bir kere süre azaldı. 50 ay var, topu topu...

Bu sürede yasa geçecek, proje yapılacak, yatırım gerçekleşecek. Diğer ülkeler davet edilerek, yatırım yapması sağlanacak. Altyapı yatırımları tamamlanacak...

Bana biraz sıkıntı yaşanacak gibi geliyor...

Çünkü ilk EXPO deneyimi. Bu konuda tecrübesi olan bir ülke değiliz...

Sonra iş sadece bir EXPO alanı yaratmak değil, sürdürülebilirliğini sağlamak, iş ve bilim dünyasını alanda buluşturmak. Bölgenin altyapı sorununu çözmek ve çekim merkezi haline getirmek...

Gerçi bu noktada alan tercihinin yanlışlığı şak diye karşımıza dikiliyor...

Diğer ülkelerde çöplük, endüstriyel yatırım alanlarında, kentin çeperlerinde yapılırken, biz kalkıp tarım alanına konduracağız...

Hem de dünyanın kurtuluşu tarımdayken...

Ama bunu bile tartışamadık. Çünkü zaman yok ya...

Neyse bari planlama ve proje sürecinden yüzümüz akıyla çıksak, bir yarışma açsak. Sonra biran evvel yasa Meclis'ten geçirilse...

Daha Antalyalıya bile EXPO'yu yeterince anlatamamışken bu süreci iyi değerlendirip EXPO'yu fırsata çeviririz dilerim...

Yoksa Nalbantoğlu'nun da dediği gibi "EXPO elimizde patlar"...

Bunu da kimse istemez sanırım. Öyle ya sadece Antalya değil, Türkiye için önemli bir organizasyon bu...

Bu konuda Antalya milletvekilleri de Ankara'da gereken çabayı göstermeli...

Bürokrasinin kısalması ve sürecin hızlanması, doğru yönetilmesi için onlara da büyük görev ve sorumluluk düşüyor...

Antalya'nın STK'ları, meslek odaları her türlü katkıya hazır. Her şeye rağmen süreci fırsatı çevirebiliriz...

Yeter ki birlik olalım ve ortak akılda paylaşıp, uzmanlara kulak verelim...