Son bir haftada yaşananlar ve ‘inanılması güç’ hadiseler göstermiştir ki; toplumun büyük bir kısmı behemehâl erken seçim kararı alınmasını istemektedir!
CHP’nin, Cumhurbaşkanı Adayını belirlemek üzere gerçekleştirdiği ön seçim sonuçlarından bunu görmek ve anlamak mümkün... CHP’ye kayıtlı 1 Milyon 753 bin üyeden 1 Milyon 653 bini ön seçime katılırken, partiye üye olmayan tam 13 Milyon 211 bin kişi ‘Dayanışma Sandığı’na oy atarak iradesini ortaya koymuş, seçime katılım 15 Milyon kişiye ulaşmıştır.
Dayanışma Sandığına giden vatandaşların büyük kısmının CHP dışından; İYİ Partili, Zafer Partili, Saadet Partili, Yeniden Refah Partili ve hatta –AKP’li ve MHP’li- sağduyulu vatandaşlarımızdan oluştuğu görülmüştür. Birçok siyasi partiye gönül vermiş vatandaşlarımızın CHP’nin düzenlediği ön seçime katılarak dayanışma sergilemesi siyaseten okunduğunda biran önce erken seçim yapılması yönündeki ‘Milli İrade’ talebidir!
Hani, Sayın Cumhurbaşkanının, üzerinde önemle durduğu ‘Milli İrade’ kavramı var ya!
Alın size; İşte, ‘Milli İrade’
CHP’nin yaptığı ön seçimde yaklaşık 6 bin sandık kurulmuş ve 15 Milyon vatandaşımızın helal oyları sandığa yansımıştır. (6 Bin sandığa 15 Milyona yakın oy sığar mı diyen aklı evvellere hatırlatmak isterim ki; normal seçime 30 civarında siyasi parti katılmakta, 1 metreyi aşan oy pusulaları kullanılmakta ve her bir sandığa 400 civarında seçmen oy atmaktadır. Ekrem İmamoğlu için bastırılan oy pusulasının ebatları hesap edildiğinde normal seçimdeki oy pusulasının neredeyse 10’da 1’i olduğu görülecektir. Bu hesapla her sandık başına 2500 oy kullanılmış olması çok normaldir)
2023 Mayıs’ında yapılan Milletvekili Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise 55 Milyon 833 bin seçmen sandık başına giderek iradesini göstermiş ve oy kullanmıştı. Unutulmamalıdır ki, 14 Mayıs seçimlerinde 81 ilde, 191 bin 885 sandık kurulmuş, memur, asker, sivil, köylü, kentli demeden tüm vatandaşlar oylarını kullanabilmiştir.
23 Mart 2025 tarihinde CHP’nin yaptığı ön seçime katılarak oy kullanan yaklaşık 15 Milyon kişi, 2023 seçimlerinde oy verenlerin yüzde 27’sine tekabül etmektedir.
Aslında olaya bir de şu açılardan bakmakta yarar var:
1) 31 Mart 2024 seçimlerinde AKP, birçok büyükşehir, il ve ilçe belediyesini kaybederek 2. Parti konumuna gerilemiştir.
2) Yaklaşık 1 yıl sonra 23 Mart 2025’te CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı belirleme seçimine toplam seçmenin yüzde 27’si katılarak ‘’biran önce erken seçim yapılması’’ yönünde irade beyan etmiştir.
3) Ayrıca; birçok araştırma şirketinin yaptığı kamuoyu yoklamalarında erken seçim isteyenlerin oranının her geçen gün arttığı görülmektedir. Bu konuda yapılan anketlerde, Hükumetin mevcut sorunları çözemeyeceği, başta ekonomik sorunlar olmak üzere Türkiye’nin sorunlarının yapılacak bir erken seçimle aşılacağına inananların oranı en az yüzde 70 seviyesine çıkmış durumdadır.
Amerikan siyasetinde oldukça yaygın kullanılan bir deyim var; İngilizce ‘’Lame Duck’’ olarak ifade edilen ve Türkçe ’ye ‘Topal Ördek’ olarak çevrilen siyasi terim…
Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da zaman zaman kullanılmaktadır. Örneğin, 2019’daki İstanbul seçimleri sonrasında Belediye Meclisinin çoğunluğu AKP ve MHP’lilere geçtiğinde Recep Tayyip Erdoğan ;"Çoğunluk bizde. Bunlar neye dönmüş biliyor musun, bunlar topal ördek" demişti.
Siyasi hayatına baktığımızda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın asla ‘Topal Ördek’ yakıştırmasına maruz kalmak istemeyeceğini, Muhalefetin 2028 yılına kadar yapacağı ‘Topal Ördek’ tanımlaması ve baskısını kabul edemeyeceği aşikârdır.
Bu nedenle, ‘Milli İrade’’nin talebine kulak vererek ülkedeki sosyal, siyasal ve ekonomik sorunları daha da büyütmeden seçime gidilmesi en doğru yoldur.
Sandıktan çekinmeyin!.. Sandıktan korkmayın!..
‘Topal Ördek’ olmadan, demokrasiye inancınızı gösterin...
Gelin en büyük ‘hakem’ olan millete!
‘Erken Seçim’ kararı verin, sonucu görün!